1 yıl önceki selde oğlu, gelini ve torunlarını kaybetmişti, sel sularının bastığı evinden güçlükle çıkabildi
Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde 21 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen selde oğlu, gelini ve torunlarını kaybeden baba, 27 Haziran'da yaşanan sel afetinde çocukları ile aynı kaderi yaşamaktan korktuğunu ifade etti.
Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde 21 Ağustos 2021 tarihinde meydana gelen selde oğlu, gelini ve torunlarını kaybeden baba, 27 Haziran'da yaşanan sel afetinde çocukları ile aynı kaderi yaşamaktan korktuğunu ifade etti.
Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde 27 Haziran'da etkili olan kuvvetli sağanak yağış sonrasında yaşanan selde Ezine Çayı'nın istinat duvarının yıkılması neticesinde, Hamdi Kalabalık'ın evini sel suları bastı. Sel anında büyük korku yaşayan Hamdi Kalabalık, oğlu ile birlikte sel sularından geçerek evden çıkabildi.
OĞLU, GELİNİ VE İKİ TORUNUNU SELDE KAYBETMİŞTİ
Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos 2021 tarihinde Ezine Çayı'nın taşması neticesinde meydana gelen sel felaketinde Hamdi Kalabalık'ın, yıkılan Ölçer Apartmanında sel sularına kapılan oğlu Arda Kalabalık, gelini Nezahat Server Kalabalık ile selden 115 gün sonra cenazesine ulaşılan torunu Orhan Kalabalık hayatını kaybetmişti. Hamdi Kalabalık'ın 6 yaşındaki torunu Yusuf Efe Kalabalık'ı ise arama çalışmaları sürüyor. Sel sularına kapıldığında büyük korku yaşadığını belirten Hamdi Kalabalık, oğlu, gelini ve 2 torunu ile aynı kaderi paylaşacağını düşündüğünü söyledi.
"SUYUN İÇERİSİNDEN ÇIKTIK"
Sel anında yaşadıklarını anlatan Kalabalık "Biz mahvolduk. Çocuklarımı kaybettim. Yaşadıklarımı anlatamıyorum. Torunumdan en ufak olanı halen bulunamadı, yok. Yapabileceğimiz bir şey kalmadı. Bu sefer yine bizim evimizi sel suları bastı. Suyun içerisinden çıktık. İlçe merkezine gelemedik, köy tarafına kaçtık. Çocuğumun arabası var, onunla köye doğru kaçtık" dedi.
"BOĞAZIMA KADAR SU YÜKSELDİ"
Ezine Çayı'nın taşması neticesinde evini sel sularının bastığını söyleyen Hamdi Kalabalık, "Evi sel suları bastı. Boğazıma kadar su yükseldi. Evden güçlükle çıkabildik. Köprüye doğru geldim ama köprüden bizleri geçirmediler. İlçe merkezine doğru da gelemedik. Bizler de geri dönüp köye doğru gitmeye çalıştık. Köyler de çok fena oldu. Her taraf kaymış" diye konuştu.
"BENİM AKIBETİM DE ACABA ÇOCUKLARIM GİBİ Mİ OLACAK DİYE DÜŞÜNDÜM"
Sel sularının yükselmesiyle çok korktuklarını anlatan Kalabalık, "Evdeyken sel suları yükselince çok korktuk. Burada Ölçer Apartmanı vardı, 3 yıllık binaydı bu. Bu bina göçtü. Evde korktuk. Her tarafı su doldurdu. Ne yapacağımızı şaşırdık. Çok kötü korktuk. Öleceğimi düşündüm, benim akıbetim de acaba çocuklarım gibi mi olacak diye düşündüm. Su seviyesi yükseliyor, boyuma doğru sular gelip duruyor. Zaten birinci katta oturuyoruz. Merdivenlere kadar sular yükseldi. Nereye gidelim, gidecek yerimiz yok. Artık güçlükle dışarı attık kendimizi" şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARIMI KAYBETTİM, ŞU SAATTEN SONRA BOZKURT BENİM OLSA NE YAPAYIM"
Kalabalık, şöyle devam etti: "Çocuklarımı kaybettim, şu saatten sonra Bozkurt benim olsa ne yapayım. Bundan sonra artık geri kalanlara bir şey olmasın. Bu derenin artık yapılmasını istiyoruz. 'Dereyi yapıyoruz' diye yaptılar ama yine her tarafı göçtü. Nasıl göçüyor bu istinat duvarları, bundan bir şey anlamadım. İstinat duvarı yıkılınca çaydan akan su bizim evlere doğru döndü" şeklinde konuştu.
(Vedat Yunus İkizoğlu - Hasan Ay - İHA)