12 Yıl Önce Patlayan Barajda Yakınlarını Kaybeden Ailelerin Acısı Dün Gibi
Adana'nın Kozan ilçesinde 12 yıl önce Gökdere Köprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin Derivasyon Tüneli'nin kapağının patlaması sonucu 10 işçinin hayatını kaybettiği olayın yıl dönümünde aileler hala kayıp olan yakınlarının acısını yaşıyor.
12 yıl önce patlayan barajda yakınlarını kaybeden ailelerin acısı dün gibi
"Keşke bir mezar taşları olsaydı Fatiha okurduk"
ADANA - Adana'nın Kozan ilçesinde 12 yıl önce Gökdere Köprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin Derivasyon Tüneli'nin kapağının patlaması sonucu 10 işçinin hayatını kaybettiği olayın yıl dönümünde aileler hala kayıp olan yakınlarının acısını yaşıyor.
Kozan'da 24 Şubat 2012 yılında Ergenuşağı Mahallesi yakınlarında Göksu Irmağı üzerine inşa edilen Gökdere Köprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin Derivasyon Tüneli'nin kapaklarında oluşan sızma sonrası patlayan baraj havzasında çalışan işçilerden Eyüp Altıntaş, Cumali Değirmenci, Hasan Bolat, Erdal Demirelli, Erkan Yiğen, Veli Damaksız, Latif Değirmenci, Mehmet Yılmaz, Necmettin Karayiğit ve Selahattin Aral hayatını kaybetti. O dönem yapılan arama kurtarma çalışmalarında 5 işçinin cenazesine ulaşırken Veli Damaksız, Latif Değirmenci, Mehmet Yılmaz, Necmettin Karayiğit, Selahattin Aral'ın cenazeleri hala bulunamadı.
12 yıl önce yaşanan facianın ardından aileler acılarını dün gibi yaşarken kardeşi hala bulunamayan Şaban Değirmenci, kardeşi Latif Değirmenci'nin o dönem yapılan aramalarda bazı eşyalarının bulunduğunu ama kendisinin cenazesine ulaşamadıklarını kaydetti.
"Keşke bir mezar taşları olsaydı Fatiha okurduk"
Kardeşinin baraj kapağı patlamasında hayatını kaybetmesinin ardından kızını ve birçok yakınında vefatı ile büyük bir acı yaşadıklarını aktaran Şaban Değirmenci, "Acımız dün gibi. Baraj patladı dediler ve gece ulaştık. Baraj kapaklarında sızma varmış haftalarca kum atmışlar ama su durmamış. O kapak fırlayıp bu facia olmuş. Kardeşim Latif o gün aslında izinliymiş arkadaşının yerine işe gitmiş. Vadesi öyleymiş. Arama yapıldı. 3. gün ben dayanamadım hastanelik oldum. Kış günüydü su çoktu kurtulma şansları yoktu. Kardeşimin telefonu ayrı pantolonu ayrı bulundu. Evliydi. Dün gibi acımız duruyor. Acı acı üstüne geldi. Acı büyük kimseye Allah vermesin. Keşke bir mezar taşları olsaydı Fatiha okurduk" diye konuştu.
