Terk edilmiş binaları zorla ele geçirmeye çalışıyorlardı! Mahkemeden 23 sanığa Balat'a girme yasağı
İstanbul'un Fatih ilçesinin tarihi ve turistik semtlerinden Balat'taki bazı eski ve terk edilmiş binaları zorla ele geçirmeye çalıştıkları iddiasıyla yargılanan 30 sanıktan 23'ü hakkında Balat sınırlarına geçmemek üzere adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi.
İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesinde 30 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına, 16 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklarla tarafların avukatları katıldı. Duruşmada 6 müşteki de hazır bulundu. Savunma yapan tutuklu sanık Mesut Baraj, Balat'ta kimseyle sorun yaşamadığını iddia ederek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
"YEMEĞE GELENLERİ ÖRGÜT ÜYESİ İLAN ETTİLER"
Diğer sanıklardan bazılarıyla iş yaptıklarını, bazılarıyla komşu olduklarını, bazılarını da tanımadığını savunan Baraj, kimseyle emir talimat ilişkisinin bulunmadığını öne sürdü. Sanık Baraj, ikamet ettikleri mahallelinin kendilerine önyargılı olması nedeniyle Ramazan ayında iftar yemeği düzenlediklerini ancak mahalle sakinlerinin yemeğe gelenleri örgüt üyesi ilan ettiklerini ifade etti.
"HEPSİ GENÇ HATA YAPIYORLAR, HATA YAPMAYA DEVAM EDİYORLAR"
Duruşmada söz alan müşteki Hayrettin Korkmaz, ailesine ait 23 parsel arazide sorun yaşadığını belirterek, söz konusu araziye gittiğinde 3 kişinin burayı otopark olarak kullandığını gördüğünü söyledi. Aralarında çıkan tartışma sonrası kimliğinin parçalandığını, telefonunun gasbedildiğini ve mağdur olduğunu ifade eden Korkmaz, "Onlara 'Burası benim mülküm, siz beni mağdur ediyorsunuz' dedim. Hiçbirinden şikayetçi değilim. Hepsi genç hata yapıyorlar, hata yapmaya devam ediyorlar" dedi.
"PİLAV TEZGAHI AÇMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEYİNCE..."
Müşteki Enes Kaya ise, kiraladığı yerlere başkalarının yerleştiğini öğrenince sanık Recep Çetin ile görüştüğünü dile getirerek, kendisine burada pilav tezgahı açmak istediğini söyleyince ona bunun mümkün olmadığını belirttiğini aktardı. Söz konusu araziyi çocuklar için kurduğu dernek için kullanacağını ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle ilgilenemediğini belirten Kaya, eşinin iş yerine zarar verilmesinin ardından örgütsel yapıyla karşı karşıya kaldığını düşündüğünü anlattı.
MÜŞTEKİ ORTAKÖYLÜOĞLU TÜM SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİ OLDU
Kaya şikayetlerde bulunduğunu kaydederek, "Taşlama olayından sonra örgütsel bir yapıyla karşı karşıya olduğumu düşündüm. Şikayetlerde bulundum. Üst üste gelen olayların örgütsel olmadığını münferit olduğunu fark ettim. Gerek yaralanmam veya diğer konularla ilgili bir şikayetim yoktur." diye konuştu. Müşteki Levent Ortaköylüoğlu ise tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
BALAT SINIRLARINA GEÇMEME TEDBİRİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı müştekilerin şikayetlerinden vazgeçmesi ve suç vasfının değişme ihtimalinin bulunması nedeniyle aralarında Mesut Baraj ve Ararat Özer'in de bulunduğu 16 sanığın, haklarında yurt dışı yasağı konularak tahliyelerine hükmetti.
Sanıklardan 23'ü hakkında Balat sınırlarına geçmemek üzere adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar veren mahkeme heyeti, bu tedbirlere uymayan sanıkların tutuklanabilecekleri yönünde ihtarda bulundu. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Fatih'te, Sinemasal Kültür Sanat Derneği Başkanı Enes Kaya'nın silahla yaralanması olayı sonrası başlatılan çalışmalar sonucu Mesut Baraj'ın emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden sanıkların, suç örgütü faaliyeti kapsamında yağma ve hakkı olmayan yere tecavüz gibi suçları işleyerek haksız kazanç sağlayıp korku ile paniğe neden oldukları belirtildi.
İddianamede, bu kapsamda Mesut Baraj'ın elebaşılığında hareket eden ve grup içerisinde yer alan şahısların geçmişteki münferit suçlara karışmaları sonucu ilçede tanınan ve korkulan şahıslar arasında yer almalarından yerel bir suç örgütü haline geldikleri kaydedildi. Suç örgütünün korkutucu gücünden istifade ederek çevrede korku yaratan sanıkların hiyerarşik yapıda silahlı eylemlerde bulunduklarına vurgu yapılan iddianamede, suç örgütü elebaşı Mesut Baraj'ın tüm talimatlarının örgütün diğer yöneticileri ve üyeleri tarafından sorgulanmaksızın yerine getirildiği belirtildi.
İddianamede, sanıklar Mesut Baraj, Ararat Özer ve Ozan Turan'ın "silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan 5'er yıldan 12'şer yıla kadar, diğer 27 sanığın ise "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan ayrı ayrı 2,5 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Sanıkların 14 ayrı başlık altında ele alınan suç faaliyetlerine ilişkin birden fazla kez "yağma", "mala zarar verme", "tehdit", "ihaleye fesat karıştırma", "yağmaya teşebbüs", "birden fazla kişiyle birlikte ve var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak konut dokunulmazlığını ihlal etmek", "kasten yaralama", "ruhsatsız silah bulundurma", "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs etme" ve "parada sahtecilik" suçlarından cezalandırılmaları istenen iddianamede, örgüt elebaşı konumundaki 3 sanığın ise örgütsel faaliyet kapsamında işlenen tüm suçlardan ceza alması gerektiğine işaret edildi.