Haberler

Beyazıt'taki çatışmada yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davada 3 tahliye

Güncelleme:
Abone Ol

Beyazıt'taki çatışmada yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davada 3 tahliye Fatih Beyazıt'ta 2 husumetli grubun silahlı çatışması sırasında yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davada mahkeme, 3 tutuklu sanığın tahliyesine ve maktulün vurulduğu...

Beyazıt'taki çatışmada yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davada 3 tahliye

İSTANBUL - Fatih Beyazıt'ta 2 husumetli grubun silahlı çatışması sırasında yoldan geçen Azeri oyuncunun vurularak ölümüne ilişkin davada mahkeme, 3 tutuklu sanığın tahliyesine ve maktulün vurulduğu mermi çekirdeğinin hangi silahtan çıktığının belirlenmesine ilişkin rapor aldırılmasına hükmetti.

Fatih Beyazıt'ta iş yerleri bulunan 2 husumetli grubun 23 Mayıs 2022'de silahlı çatışması sırasında yoldan geçen Azerbaycan uyruklu Kamran Dadashzade'nin silahla vurularak öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 31.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada 5 tutuklu sanık ile 6 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya sanıkların avukatları da katıldı.

Mahkeme, bilirkişi raporunun dosyaya geldiğini belirtti. Bilirkişi raporuna göre, olay anında ilk ateşin Mustafa Korkular tarafından dışarıdan açıldığı ve iş yerinin girişine doğru edildiği, Kerim Öztürk'ün iş yerinden dışarıya ateş açtığı ve bunun sonucunda polis memuru G.K.'nın sırtından vurulduğu, Polat Öztürk'ün de iş yerinden dışarıya ateş ettiği ve sokaktan geçen maktulün vurulduğu aktarıldı.

"Gördüğüm ilk şey polisin yere düşüşüydü"

Duruşmada tanık olarak dinlenen ve olay yerinde esnaf olduğunu belirten İbrahim Gençdal, "Olay günü oradaydım. Sabah dükkanı açmaya gitmiştik, sanıklar Kerim Öztürk ve Polat Öztürk'ün dükkanı açtığını gördüm, dükkanın önünde 7-8 genç vardı, 3-4 tane genç de dükkanın biraz aşağısındaydı. Öztürklerin dükkanının önüne gelen gençlerin alkollü olduğu belliydi, biz bu yüzden esnaf olarak hoş karşılamıyorduk. Esnaf gençlerden rahatsız oluyordu. Silahlar patlayınca biz kendimizi dükkana attık, gördüğüm ilk şey polisin yere düşüşüydü. Silah sesi dışarıdan mı içeriden mi geldi bilmiyorum" dedi.

"Dükkanı ya biz alalım onlar gitsin ya da onlar alsın biz gidelim"

Orada esnaf olarak bulunan bir diğer tanık Hacı Üzer ise olay anında orada olmadığını ancak tarafların önceden husumetlerinin bulunduğunu söyleyerek, "Olaydan 1 saat önce polisle Öztürklerin dükkana gittim. Arabuluculuk yapmaya çalıştım. Kavgayla olmaz dedim. Cuma Korkular 'söz konusu dükkanı ya biz alalım onlar gitsin ya da onlar alsın biz gidelim' dedi. Bunu Öztürklere ilettim. Öztürkler cazip fiyata verirse alırız dediler ancak yüksek bir rakam istendi. Sonrasında ben kendi dükkanıma geçtim, 1 saat sonra da silahlar patladı. Dükkandan çıkmadım zaten" şeklinde konuştu.

Tanıkların yemin ettiği halde yalan söylediğini belirtti: ya sizden 5 kişi ölür ya da bizden

Duruşmada savunma yapan sanık Kerim Öztürk, tanıkların namus ve şerefi üzerine yemin ederek tanıklık yapacaklarını söylediğini ancak yalan söylediklerini belirterek, "Tanık Hacı Üzer bize gelip 'dükkanı bize satın, aksi halde ya sizden 5 kişi ölür ya da bizden' dedi. Bunları yanında polis de varken söyledi" ifadelerini kullandı.

3 sanığa tahliye

Alınan savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Gürsel Korkular, İbrahim Halil Küçükyılmaz ve Polat Öztürk'ün tahliyesine karar verdi. Sanıklar Kerim Öztürk ile Ferit Çakırtaş'ın tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, maktul Kamran Dadashzade'nin vurulduğu mermi çekirdeğinin hangi silahtan çıktığının belirlenmesine ilişkin rapor aldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 14 kişi 'mağdur', bunlardan 9'u ise polis memuru olarak yer alırken, 26 kişi ise 'mağdur-şüpheli' olarak yer aldı. Hazırlanan iddianamede, Beyazıt Mahallesi'nde mağdur şüpheliler Kerim Öztürk ile Polat Öztürk'ün iş yerlerinin bulunduğu, yan taraflarında bulunan iş yerinde ise ayakkabıcılık faaliyeti yürüten Korkular ailesinin bulunduğu ve her iki taraf arasında önceye dayalı husumetin bulunduğu kaydedildi.

Polis ekiplerine 'daha önce husumet yaşadığım kişiler beni tehdit ediyor, şu anda buradalar, silahlı olabilirler' şeklinde anons geldiğinin anlatıldığı iddianamede, ekiplerin belirtilen adrese gittiği, o sırada 2 taraf arasında sözlü tartışma ve küfürleşme olduğu ve her iki gruba yönelik sakinleştirme çalışmaları devam etse de, grupların buraya ölmeye geldiklerini, aralarındaki husumetin iki taraftan birinin yok olması ile sonuçlanacağını söyledikleri aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede, her iki taraf arasında önceye dayalı husumetin bulunması nedeniyle Öztürk'lerin iş yerinin uzun süre kapalı kaldığı, olay günü Öztürk Tekstilin açılışı nedeniyle hazırlık yapıldığı ancak olay gecesinde diğer tarafın, karşı tarafla yaşanacak bir problem olması ihtimaline dayanılarak silahlarla hazırlık yapıldığı belirtildi. Polis memurlarının iki grup arasındaki silahlı çatışma arasında kaldıklarının aktarıldığı iddianamede, polislerin saldırıyı önleme ve bertaraf etme amacıyla silah kullanarak her iki gruba karşılık verdikleri, çatışma anında sivil vatandaşların ve 1 polis memurunun yaralandığı kaydedildi.

İddianamede, olay anında silah kullandığı tespit edilen mağdur-şüphelilerin birbirlerine yönelik hedef gözeterek doğrudan ateş ettikleri, polis memurlarının karşılık vermesine rağmen polis memurlarına yönelik de eylemlerini devam ettirdikleri, silah kullandığı tespit edilemeyen mağdur şüphelilerin ise olayda iştirakinin bulunduğu kaydedildi. Öte yandan olay esnasında yoldan geçen Kamran Dadashzade'nin ense kısmından yaralandıktan sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtildi. Dadashzade'nin, mağdur-şüpheli Kerim Öztürk tarafından yaralanıp, sonrasında öldüğünün tespit edildiği de aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede mağdur- şüphelilerden Kerim Öztürk'ün 'kasten öldürme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'kasten yaralama', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'ruhsatsız silah bulundurma' suçlarından toplamda müebbet hapis ile 98 yıldan 275 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Diğer 25 mağdur-şüphelinin ise 45 yıldan 285 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması istendi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa

Fatih Beyazıt Fatih 3.Sayfa Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title