HAK-İŞ Konfederasyonundan 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' açıklaması
İŞ Konfederasyonundan 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' açıklaması HAK-İŞ Konfederasyonu 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' sebebiyle kadına yönelik şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa, mobbinge,...
HAK-İŞ Konfederasyonundan 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' açıklaması
DİYARBAKIR - HAK-İŞ Konfederasyonu 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' sebebiyle kadına yönelik şiddete, istismara, eşitsizliğe, ayrımcılığa, yoksulluğa, mobbinge, güvencesizliğe karşı durmak için, Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde basın açıklaması gerçekleştirdi.
HAK-İŞ Konfederasyonu Diyarbakır İl Başkanı Ahmet Dinç, Öz Sağlık İş Sendikası Şube Başkanı Mehmet Aküzüm, Hizmet İş Sendikası Şube Başkanı Ercan Kahraman, Öz Güvensen İl Başkanı Hidayet Meşe, kadın komitesi başkanları ve kadın üyelerin katılımlarıyla yapılan açıklamada konuşan Öz Sağlık İş Sendikası Diyarbakır Kadın Komitesi Başkanı Hatice Başdaş, "HAK-İŞ olarak, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının kararlılıkla devam etmesi gerektiğine ve bu süreçte tüm kesimlerin sorumluluk alması gerektiğine inanmaktayız" dedi.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddetin devam ettiğini ve her üç kadından birinin, fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakıldığını belirten Başdaş, "Son dönemde daha da yoğunlaşan çalışmalardan, kamunun, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı, görsel, işitsel ve sosyal medyanın bu konuyu kamuoyunun gündeminde tutma konusunda gösterdikleri çabalardan memnuniyet duyuyoruz. İçişleri Bakanlığımız tarafından yerli ve milli imkanlarla oluşturulan KADES programını 2018'den bu bugüne kadar 2 milyon 758 bin 120 kadın indirmiş ve 248 bin 473 ihbar alınmıştır. Bu çalışmalar sayesinde geçmişte uğradıkları şiddeti konuşamayan, paylaşamayan, gizli tutan kadınların artık konuştuklarını, resmi makamlara ve sivil toplum kuruluşlarına daha yoğun şekilde başvurduklarını, şikayette bulunduklarını görüyoruz. Diğer taraftan kadına yönelik şiddet konusunda hukuki düzenlemeler yapılırken, bu düzenlemelerin toplumsal değer yargılarıyla örtüşmesi, onlarla çelişmemesi ve toplumsal dokuyu, özellikle de temel yapımız olan ailenin çözülmemesi için azami dikkatin gösterilmesi gereklidir" diye konuştu.
"Şiddeti önleyen çalışmaların yapılması gerekmektedir"
Hem çalışma hayatında hem de toplumsal yaşamda, toplumsal değerlerin yerleştirilmesi, tahkim edilmesi ve yeni değerlerle zenginleştirilmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini söyleyen Başdaş, "Toplum için sorun olan şiddetle mücadele için, adli ve idari yaptırımların toplumun değer yargılarına uygun olması, şiddeti önleyici olumlu yapıcı değer yargıları oluşturulması, hoşgörü ve saygı değerlerini güçlendirici eğitimler verilmesi, şiddeti özendirici yeni medya yayınlarına engeller konulması, aileyi özendirici ve güçlendirici olumlu kavramlar terimler cümleler oluşturulması gerekmektedir" şeklinde konuştu.