Halk otobüsünde iğrenç olay! Şoför, kadın yolcusunu taciz edip 100 lira teklif etti
İstanbul'da evine gitmek için halk otobüsüne binen kadın, gideceği güzergah için şoförden yardım istedi. Otobüste tek kaldıktan sonra şoför, kadını güzergah dışı bir yola sokarak, cinsel tacizde bulunmaya başladı. Tepki gösteren kadına, "Parasıyla değil mi, fiyatın 100 lira" diyen şoför 20,5 yılla yargılanıyor.
Beyoğlu'nda meydana gelen olayda, evine gitmek için otobüse binen Z.K. (41), şoförden gideceği güzergah için kendisine yardımcı olmasını isteyince kabusu yaşadı. Z.K., otobüse bindikten sonra otobüs şoföründen ikametine gideceği başka bir otobüs hattı güzergahında kendisini indirmesini istedi.
ARAÇTA YALNIZ KALDILAR
Sabah'ın haberine göre, otobüs şoförü F.Y., kadına yardımcı olacağını söyleyerek güzergahına devam etti. Bir süre sonra otobüste yolcu olarak Z.K. ve başka bir kadın kaldı. Otobüs şoförü bir süre sonra son durağa gelindiğini söyleyerek araçta bulunan diğer müşteriyi de indirerek Z.K. ile yalnız kaldı. Bu sırada şoför F.Y., araçtan inmek isteyen Z.K.'ya kendisini istediği yere yakın bir alanda indireceğini söyleyerek kalmasını sağladı.
TACİZDE BULUNDU
Otobüsü tekrar hareket ettiren şoför bir süre ilerledikten sonra otobüsü Taksim tünel son durağına yakın bir tenhada durdurarak ışıkları kapattı. Kadının yanına gelen şoför, "Korkma sana yardımcı olacağım" diyerek özel sorular sormaya başladı. Konuşma sırasında Z.K.'nın yüzünde bulunan maskeyi indirmeye çalışan F.Y., cinsel tacizde bulunmaya başladı.
"PARANI VERECEĞİM"
Z.K. yaşadıkları karşısında bağırmaya başlayınca öfkelenen otobüs şoförü, "Neden bağırıyorsun, sizin fiyatınız 100 lira, seninle birlikte olup paranı vereceğim" şeklinde konuştu. Yaşadığı şok karşısında yardım çığlıkları atan kadın, şoförün sefer saatinin gelmesiyle olay yerinden taksiye binerek evine gitti.
ŞİKAYETÇİ OLDU
Mağdur kadın başından geçenleri eşine anlatınca ikili karakola giderek otobüs şoföründen şikayetçi oldu. Şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan F.Y., kadının otobüse bindiğinde iki kez farklı güzergaha gideceğini söylediğini bu nedenle son durağa gitmeden araçta sigara içmek için durduğunu ve ışıkları kapattığını, ancak tacizde bulunmadığını anlattı.
HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK
Savcılık yürütülen soruşturma sonunda F.Y.'nin sevk ve idaresindeki otobüste yolcu olarak aldığı kadını ikna ve hile yoluyla güzergah dışı otobüste alıkoyarak cinsel saldırıda bulunduğunu ifade ederek iddianame düzenledi. 'Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma' ve 'Basit Cinsel Saldırı' suçları kapsamında 20,5 yıla kadar hapsi istenen şüpheli ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.
"CİNSEL SALDIRI VE CİNSEL TACİZ BİRBİRİNDEN FARKLI SUÇLAR"
Yaşanan skandal olay üzerine açıklama yapan Avukat Aylin Esra Eren, cinsel saldırı ve cinsel taciz suçlarının birbirinden farklı olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı, "Cinsel saldırı suçunun temelinde yaptırım altına alınan fiil; cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Cinsel davranış; mağdurun vücuduna temas edilerek gerçekleştirilen ve cinsel arzuların tatminine yönelik hareketlerdir. Saldırı teriminden de anlaşılacağı üzere; mağdurun cinsel özgürlüğüne haksız bir müdahale teşkil eden, onun rızası ve iradesi dışında gerçekleşen bir tecavüzü ifade eder."
CİNSEL HAREKETLER SERGİLEDİĞİ İÇİN YARGILANACAK
Genç kadının maruz kaldığı istismar olayında herhangi bir fiziksel eylem olmamasına rağmen sanık tarafından cinsel çağrışımda bulunmasını yorumlayan Avukat Gizem Gonce ise şu ifadelere yer verdi, "Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianameye göre yaşanan bu talihsiz olayda; otobüs şoförü sanığın mağdura karşı basit cinsel saldırı suçu işlediğini görüyoruz. Burada basit cinsel saldırı deyiminden; sanık tarafından mağdura karşı sarkıntılık veya cinsel ilişki seviyesine varmayan cinsel hareketlerin yapıldığını anlıyoruz. Cinsel suçlar; Türk Ceza Kanunu'nda yer alan en önemli suç tiplerinden olup, uygulamada kanundaki hassas ayrımların bilinmediği veya dosyaya doğru delillerin sunulamadığı takdirde hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında dosyaların yanlış suç tiplerinden açılmasına ve en nihayetinde bazen sanıkların yargılandıkları mahkemeden, aldıkları cezaya kadar önemli farklılıklar ortaya çıkaracak sonuçlara yol açtığını görmekteyiz."
