İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'ın ifadesi ortaya çıktı

İBB'ye yönelik 'terör' soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimlerden Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'ın emniyetteki ifade işlemi tamamlandı. İfadesinde siyasi bir kimliğinin olmadığını belirten Polat, 'kent uzlaşısı' hakkında sorulan bir soruya, "Benim böylesine iki partiyi yan yana getirebilecek ne bir siyasi geçmişim vardır ne de böyle bir gücüm vardır" sözleriyle yanıt verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.
MAHİR POLAT'IN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Terör soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimlerden İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'ın İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki ifadesi tamamlandı. Polat, ifade sırasında kendisine yöneltilen "PKK/KCK terör örgütü içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?" sorusuna, "Hayır yoktur" yanıtını verdi.
ESKİ HDP EŞ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SORULDU
Polat'a eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış ile ilgili, "Azad Barış isimli şahsı tanıyor musunuz? Aranızdaki ticare sosyal ilişkiyi açıklayınız" sorusu yöneltildi. Polat, Azad Barış ile yaklaşık 4 sene önce arkadaşlarının olduğu bir kafe ortamında tanıştıklarını, Azad'ın Ezidilik üzerine akademik çalışmaları olması ve kendisinin de dinler tarihi konusunda doktora yapmış olması nedeniyle fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi. Polat, "Bunun dışında herhangi bir sosyal görüşme olmadı. Konumum nedeni ile bu tür kişi ve kurumlar ile irtibatlı olabilirim ancak bu kişi ile irtibat kurmadım" dedi.
"BEYAN ETTİĞİNİZ ÖRGÜT MENSUPLARININ KONUŞMALARI, HABER SİTELERİ VE HABERLERİ İLE İLGİLİ BİLGİM YOKTUR"
Polat'a sorgusunun devamında PKK/KCK'nin çeşitli yöneticilerinin "Kent Uzlaşısı" hakkındaki açıklamaları soruldu. Polat "Size açıklanan 'Kent Uzlaşısı' ne anlama gelmektedir. Ne zaman, ne amaçla kuruldu? Konu hakkında detaylı ifade veriniz" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bana okunan soruyu tam olarak anladım. Beyan ettiğiniz örgüt mensuplarının konuşmaları, haber siteleri ve haberleri ile ilgili bilgim yoktur. Halkların Birleşik Devrim Hareketi hakkında bilgim yoktur. Halkların Demokratik Kongresi isimli oluşumları basın yolu ile duymuştum. Ancak oluşumları hakkında kimin talimat verdiği ve üyeleri, faaliyetleri hakkında bilgim yoktur. Soruda geçen Kent Uzlaşısı hakkında basına yansıyan bilgiler ve haberler dışında yapısı faaliyet alanı üyeleri hakkında bilgim yoktur."
"BENİM BÖYLESİNE İKİ PARTİYİ YAN YANA GETİREBİLECEK NE BİR SİYASİ GEÇMİŞİM VARDIR"
Polat, gizli tanığın ifadesinde yer alan, "2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti'nin seçimlerde CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiği" ve "DİADER isimli dernek üzerinden alım yapıldığı" iddialarına ilişkin ise şunları kaydetti: "Para trafiği hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Benim partiler arası bağlantıyı sağlama iddiasını kesinlikle reddediyorum. Benim siyasi bir konumum yoktur. Bürokrat olarak bir geçmişim vardır. İBB kapsamında bir bürokrat olarak çalışmış ve bu görevler dışında görevi olmayan birisiyim. Benim böylesine iki partiyi yan yana getirebilecek ne bir siyasi geçmişim vardır ne de böyle bir gücüm vardır. Bu bakımdan gerçekle uyumlu olmayan bu ifadenin bir hayal ürünü olduğu hayatını bu kadar göz önünde yaşayan birisi açısından çok rahat gözlemlenebilir. Bu süreçte benim siyasetle ilişkili kısa süreli adaylık dönemim tarihi alanlara olan yetkinliğim ve uzman olmam nedeni ile kamuoyunda oluşan olumlu ilgi ile ilgilidir. Kazanma şansı çok az olan Fatih Belediyesi gibi bir yere aday olmak benim için siyaseten değil tarihi bir alanın korunması bakımından siyasi değil, mesleki bir sorumluluk duygusudur.
"GİZLİ TANIĞIN BEYAN ETTİĞİ DERNEK ÜZERİNDEN ÇALIŞAN ALDIĞIM İDDİASINI KABUL ETMİYORUM"
Bütün bunlar düşünüldüğünde yukarıda tarif edilen siyasi ilişkileri yönetebilecek bir kişi olmayacağım gibi hali hazırda bu kısa süreli adaylıktan sonra tekrar bürokrasiye dönüp herhangi bir yükselme olmadan görevime devam etmekteyim. Reform Enstitüsünde Mehmet Ali Çalışkan isimli şahsın çalıştığını bilirim ancak faaliyet alanı ve kurucuları hakkında bilgim yoktur. DİAYDER hakkında soruşturma başlatıldığını basından öğrenmem üzerine bu derneği öğrendim. Ancak yapısı hakkında bilgim yoktur. Gizli tanığın beyan ettiği dernek üzerinden çalışan aldığım iddiasını kabul etmiyorum. Soruda geçen inanışlara bağlı her türlü imam, gassal vb. personel alımları belediyeye bağlı Mezarlıklar Daire Başkanlığı uhdesindedir. Ancak benim bu başkanlıkta herhangi bir yetkim ve konumum yoktur. Bu nedenle işe alım konularında herhangi bir bilgim yoktur.'