Haberler

İstanbul'da otogarda bomba ile yakalanan sanıklar hakim karşısında

Güncelleme:
Abone Ol

İstanbul'da otogarda bomba ile yakalanan sanıklar hakim karşısında 2 sanık tahliye edildi, 1 sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi İstanbul'da 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda 5 kilogramlık patlayıcı yakalanmasına ilişkin 3 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında, 1 sanığın...

İstanbul'da otogarda bomba ile yakalanan sanıklar hakim karşısında

2 sanık tahliye edildi, 1 sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi

İSTANBUL - İstanbul'da 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda 5 kilogramlık patlayıcı yakalanmasına ilişkin 3 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında, 1 sanığın tutukluluk halinin devamına, 2'sinin ise yurtdışına çıkış şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.

İstanbul'da 15 Temmuz Demokrasi Otogarı'nda 5 kilogramlık patlatıcı yakalanmasına ilişkin 39 yıla kadar hapisleri istenen 3 tutuklu sanık hakim karşısına çıktı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Yaşar Samur, Ramazan Arslan ile İbrahim Zal ve avukatları hazır bulundu.

"İbrahim'in arkadaşının işini halletmek için başımıza böyle bir olay geldi"

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Ramazan Arslan, "Biz silah olarak biliyorduk. Uyuşturucu madde de kullanmıştık. Panik yaptık. Kullandığımız uyuşturucunun etkisiyle. Çantaya baktık, sıkı kapatılmış, sigara vardı. Silah yok bunda dedik, İbrahim de şaşırdı. Bayrampaşa'ya doğru gittik, polisler durdurunca panikle kaçmaya başladık. Bomba olduğunu bilseydim elime almazdım. Çanta elimdeydi, çıkmaz sokağa girdim, İbrahim geri kaçtı, ben de çantayı yere bıraktım. Bombayla ilgim yok. Paranın ne kadar olduğunu bilmiyorum ama İbrahim'e 100 dolar verildiğini biliyorum. İbrahim'in arkadaşının işini halletmek için başımıza böyle bir olay geldi" ifadelerini kullandı.

"Terörist değilim, vatan haini değilim"

Terör örgütüyle ilgili herhangi bir faaliyetinin olmadığını söyleyen ve ağlayarak savunma yapan tutuklu sanık İbrahim Zal, "8 aydır tutukluyum. Bizi terörist ilan ettiler. Ailem dışarı çıkamıyor. Ailem gelip gidemiyor. Ben bir terörist değilim, vatan haini değilim, PKK'lı değilim. Bizi otogarda suçsuz günahsız insanları öldürmekle suçladılar. Çocukken hırsızlık yaptım kabul ediyorum. Uyuşturucu madde kullanıyorum. Babam rahmetli olmuştu, ailemden kopmuştum. Para istemediğim için onlardan, çalışıyordum" diye belirtti.

"Adımın yanındaki PKK'nın silinmesini ve yerine başka örgütün yazılmasını önemle talep ediyorum"

Tutuklu sanık Yaşar Samur ise savunmasında, "Vatan hainlerinin beni, İbrahim'i ve arkadaşını dahil ettikleri planları boşa çıktı. Gerçek amaçlarına ulaşamamışlardı. Böyle bir suça karışmış olarak burada olmanın utancını yaşıyorum. Bitlis'in bir köyünde doğdum. Teröristlerin köyümüzü basması ve insanları öldürmesi sebebiyle Bitlis'in merkezine taşındık. Bütün bunlara şahit olduğum için terör örgütü PKK'dan nefret etmişimdir Bomba olduğunu televizyondan öğrendim. Hemen sonra Bakırköy Adliyesi'ne giderek savcıya durumu anlattım. İddia edildiği gibi örgüt faaliyeti içinde olsaydım, infazım olan 9 yıllık cezanın yanacağını bilseydim böyle bir işe kalkışır mıydım? Mahkeme heyeti de, savcı bey gibi örgüt üyesi olduğum kanaatine varırsa, adımın yanındaki PKK'nın silinmesini ve yerine herhangi başka bir örgütün yazılmasını önemle talep ediyorum. Çok şükür kanımızda hainlik yok" şeklinde konuştu.

Duruşmada savunma yapan sanık avukatları, tahliyeye ilişkin taleplerini dile getirdi.

Cumhuriyet savcısı görüşünde, sanıkların suçunun vasıf ve mahiyeti dolayısıyla tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Tutuklu sanıklar İbrahim Zal ile Ramazan Arslan'ın yurtdışına çıkış şeklinde adli kontrol şartıyla tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, sanık Yaşar Samur'un tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, korona virüs tedbirleri kapsamında tam kapanma yapılacağı için kapanma öncesi İstanbul'dan diğer illere yoğun bir gidiş olduğu, terör örgütlerinin bu durumu eylem fırsatı olarak göreceği değerlendirilerek, 28 Nisan'da Bayrampaşa'daki Büyük İstanbul Otogarında çalışmalar yürütüldüğü, o esnada taksiden inen iki şüpheliden Ramazan Arslan'ın elinde siyah bir spor çanta olduğu ve şüphelilerin tavırlar sergiledikleri anlatıldı. Polis ekiplerinin yaklaşması üzerine şüphelilerin kaçmaya başladığının belirtildiği iddianamede, şüpheli Ramazan Arslan'ın kaçarken çantayı attığı ifade edildi.

Şüphelilerin çantayı teslim edecekleri ismin şüpheli Yaşar Samur olduğunu söylediklerinin anlatıldığı iddianamede, Samur'un kendisinin teslim olduğu belirtildi. İddianamede, şüpheliler İbrahim Zal, Ramazan Arslan'ın, 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi' suçundan 4 yıldan 8 yıla kadar, şüpheli Yaşar Samur'un ise 'tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi' ile 'örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım' suçlarından 19,5 yıldan 39 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3. Sayfa

Ramazan Arslan 15 Temmuz İstanbul 3. Sayfa Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title