İzmir Adliye saldırısında mühimmatları temin ettiği öne sürülen zanlı hakim karşısında
İzmir'de polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can'ın şehit olduğu adliye saldırısı için bomba ve tüfek mermilerini temin ettiği iddiasıyla tutuklanan, hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 19 kez 'kasten yaralama' ve 24 kez 'patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme' ile...
İzmir'de polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can'ın şehit olduğu adliye saldırısı için bomba ve tüfek mermilerini temin ettiği iddiasıyla tutuklanan, hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 19 kez 'kasten yaralama' ve 24 kez 'patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme' ile 'kamu malına zarar verme' suçlarından toplam 192 yıla kadar hapis cezası istenen PKK/KCK'lı terörist Suriye uyruklu Delil Hıso (35) hakim karşısına çıktı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İzmir Adliyesine yönelik 5 Ocak 2017'de, PKK/KCK terör örgütü üyelerince düzenlenen, polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can'ın şehit olduğu saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde; 'Delil Azzo' kod adlı terörist Suriye uyruklu Delil Hıso, 12 Ekim 2021'de polis ekiplerince yakalandı. Delil Hıso'nun, adliyeye saldıran teröristlerin kullandığı Kalaşnikof tüfek mermilerini, TNT bomba malzemelerini ve el bombalarını İzmir'e getirdiği belirtildi. Terörist Hıso'nun, 2015 yılında Mardin'in Nusaybin ilçesinde güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen 3 bombalı eylem ve zırhlı polis aracına yapılan silahlı saldırı eylemlerine katıldığı tespit edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Delil Hıso, tutuklandı.
Hıso hakkında, 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek', 'kasten yaralama', 'kamu malına zarar verme', 'patlayıcı madde kullanarak mal zarar verme' suçlarından iddianame hazırlandı. Delil Hıso'nun silahlı terör örgütü PKK/KCK-YPG/PYD içerisinde faaliyet yürüttüğü, adliye saldırısından yaklaşık 6 ay önce İzmir'e çok sayıda mermi, TNT, el bombasını tatlı kutularında getirdiği belirtildi. Savcı, Hıso'nun, 1 kez 'devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma', 2 kez 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme' suçlarından olmak üzere 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 19 kez 'kasten yaralama' ve 24 kez 'patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme' ve 'kamu malına zarar verme' suçlarından da toplam 192 yıl hapisle cezalandırılmasını istedi.
"Savaştan kaçarak geldim"
Hıso'nun yargılanmasına bugün İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinde başlandı. Tutuklu sanık Hıso, avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu. Sanık, tercüman aracılığıyla savunma yaptı. Daha önce hiçbir terör örgütüyle bağlantısı olmadığını savunan Hıso, "2013 yılı Haziran'da pasaportla Cerablus'tan halamla birlikte Türkiye'ye girdim. Savaştan kaçarak geldim. Nusaybin'de çalıştım. 2016 yılında Nusaybin'de olaylar başladığında tekstil işinde çalışıyordum. 2016 yılında Ahmet Ö. ile birlikte İzmir'e gezmeye geldik. Berzan isimli okul arkadaşım bizi otogarda karşıladı. 7-8 gün arkadaşlarımda kaldım. Ardından Kızıltepe'ye döndüm. Mardin'den İzmir'e gelirken hiçbir şey getirmedim. Hiçbir terör örgütüyle ilişkim olmadı" dedi.
İzmir'deki adliye saldırısına mühimmat getirilmesi olayının üzerine yıkıldığını savunan Hıso, "2018 yılında kaçak olarak Irak üzerinden Kamışlı'ya gittim. 2021'in 7. ayında tekrar Türkiye'ye geri dönmek istediğimde Özgür Suriye Ordusu beni yakaladı ve PKK'lı olduğumu söylediler. Terör örgütü üyesi olmadığımı söylememe rağmen işkence yaptılar. YPG'ye hiç katılmadım. Hiçbir şekilde terör örgütü üyesi olmadım. Türkiye'ye çalışmak için geldim" ifadelerini kullandı.
"İki küçük çantamız vardı"
Mahkeme başkanı sanığa, gözaltına alındıktan sonra savcılıkta etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini hatırlatıp işkence altında ifade verdiğini neden söylemediği sorması üzerine Hıso, "Tehdit edildiğim için söylemedim" şeklinde yanıtladı.
Sanığın ardından, Hıso'nun 2016 yılında İzmir'e beraber geldiği Ahmet Ö. tanık olarak dinlendi. Duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılan Ahmet Ö., İzmir'e iki küçük çanta dışında bir şey getirmediklerini belirterek, "Beraber İzmir'e gittik. Delil'in arkadaşlarında kaldık. İki küçük çantamız vardı. Kıyafetleri İzmir'den alırız diye düşünmüştük. Yanımıza terminalde kimse gelmedi. Kimse bizimle bir şey göndermedi. Çantalarımızı alıp otobüsten indik. Ben Delil'in yanındayken onun yanına kimse gelmedi. Örgütsel bağlantısına hiç şahit olmadım. 2018'den sonra işlerimiz ayrıldı ve hiç görüşmedik" dedi.
Sanık avukatının ek savunma talebini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. - İZMİR