Kadın Doğum Kliniğinde Silahla Vurulan Sekreter Konuştu: "Sırtıma İsabet Eden Kurşun Hayatımı...
Kadın doğum kliniğinde silahla vurulan sekreter konuştu: "Sırtıma isabet eden kurşun hayatımı kararttı" Hastanedeki silahlı dehşet anı kameraya yansımıştı Zanlı polis memuru, genç kadını kıyafeti ve düğmesi açık olduğu için vurduğunu savunduBURSA - Bursa'da, bir hastanenin doğum kliniğinde,...
Kadın doğum kliniğinde silahla vurulan sekreter konuştu: "Sırtıma isabet eden kurşun hayatımı kararttı"
Hastanedeki silahlı dehşet anı kameraya yansımıştı
Zanlı polis memuru, genç kadını kıyafeti ve düğmesi açık olduğu için vurduğunu savundu
BURSA - Bursa'da, bir hastanenin doğum kliniğinde, eski arkadaşı kadın personeli ağır yaralayan emekli polisin yargılanmasına başlandı. Mahkemede ifade veren emekli polis, genç kadının kıyafeti ve düğmesi açık olduğu için vurduğunu kıskançlık krizine girdiğini iddia ederken, kadın tıbbi sekreter ise sırtına yediği kurşunla hayatının karardığını ifade etti. Olay günü yaşanan dehşet de hastanenin güvenlik kameralarına yansımıştı.
Şubat ayında İhsaniye semtinde, Yüksek İhtisas Araştırma Hastanesi'nin Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde meydana gelen olayda tıbbi sekreter Arzu Özkan (45), görevi sırasında yanına gelen eski arkadaşı emekli polis Orhan B. ile tartışmaya başladı. Belindeki silahı çeken Orhan B., hastaların gözü önünde 2 el ateş etti. Güvenlik kameralarına yansıyan olayda, Arzu Özkan kanlar içerisinde yere yığılırken, olay yerinde yakalanan şüpheli tutuklandı.
"Kıskançlık krizine girdim"
Orhan B., Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan hakkında müebbet hapis cezası talebiyle ilk kez hakim karşısına çıktı. İki çocuk babası Orhan B., "Arzu ile 2.5 yıl önce çalıştım. Kendisiyle yuva kurmak istiyordum. Olay günü bana söylediği yalanları sormaya hastaneye gittim. Amacım onunla konuşmaktı. Üzerindeki kıyafeti ve düğmesi açıktı. Kıskançlık krizine girdim. Kendimi kaybettim. İki el ateş ettim. Daha sonra hastanenin güvenlikçilerine teslim oldum. Öldürme kastım yoktu" dedi.
"Benden ayrılmanın sonu böyle olur' dedi"
Duruşma boyunca ayakta zor duran ve gözyaşlarına hakim olamayan tıbbi sekreter ise, "Sanık ile 2.5 yıl önce tanıştım. Tanıştıktan sonra evli olduğunu öğrenince ayrılmak istedim. Bu sefer beni ve ailemi ölümle tehdit etmeye başladı. Karısından boşanacağını söyledi. Bende kendisiyle evlenip, çocuk sahibi olmak istiyordum. Boşandığı eşinden ve aile fertlerinden sevgi görmediğini söyledi. Bende kendisine acıdığım için görüşmelerimi sürdürdüm. Tehditleri devam etmeye başladı. Beni doktor ve erkek arkadaşlarımla ilişkilerim olduğu yönünde iddialar ortaya atmaya başladı. Durumu babama anlattım. Daha sonra iki ay koruma kararı aldırdım. Koruma kararı bittikten sonraki gün hastaneye gittim. Üzerimde hastanenin forması vardı. Sanığın anlattığı gibi açık değildi. Zaten şubat ayında açık giyinmem söz konusu değil. Sanığın silahla ateş ettiğini bacağımdaki kanı görünce anladım. Bana, 'benden ayrılmanın sonu böyle olur' dedi. Kurşunun biri sırtıma isabet etmiş. Hastalar çok olduğundan dolayı onlara zarar vermesini önlemek için aşağıya eğildim. Olay yerinden kaçmaya kalkışsam, başkaları vurulur diye endişe duydum. Hastalara kaçın güvenlik çağırın diye bağırdım. Biri beni kucaklayıp, asansörle ameliyathaneye götürdü. Sırtıma isabet eden kurşun sebebiyle hayatım karardı. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Halen tedavisinin sürdüğünü, bağırsağının birinin dışarıda olduğunu, vücuduna konulmadığını, kanser hastası gibi tedavi gördüğünü ifade eden Arzu Özkan, 5 aydır çalışamadığını ve bir kişinin yardımı olmadan ihtiyaçlarını gideremediğini, sırtına yediği kurşun nedeniyle rahimden de ameliyat olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti ifadelerin ardından eksik evrakların tamamlanmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Özkan'a kadınlar ve meslektaşları da adliye sürecinde destek verdiler.