Öğretmeni Dövdüğü İddiasıyla Tutuklanan Velinin Ailesi Konuştu
Öğretmeni dövdüğü iddiasıyla tutuklanan velinin ailesi konuştu Tutuklanan R.B'nin eşi Dilber B, çocuğunun öğretmeni tarafından darp edildiğini söyleyerek, şikayetçi olduGAZİANTEP - Gaziantep'te Öğretmenler Günü'nde sınıf öğretmenini İngiliz anahtarı ile dövdüğü iddiasıyla tutuklanan R.
Öğretmeni dövdüğü iddiasıyla tutuklanan velinin ailesi konuştu
Tutuklanan R.B'nin eşi Dilber B, çocuğunun öğretmeni tarafından darp edildiğini söyleyerek, şikayetçi oldu
GAZİANTEP - Gaziantep'te Öğretmenler Günü'nde sınıf öğretmenini İngiliz anahtarı ile dövdüğü iddiasıyla tutuklanan R.B'nin ailesi iddialara cevap vererek, öğretmen Hasan koç'tan şikayetçi oldu.
Gaziantep'in Şehitkamil ilçesi Gazi Mahallesi'nde bulunan Solmaz Güzel İlkokulu'nda öğretmenlik yapan Hasan Koç, okuma yazmayı öğrenmeye başlayan öğrencisini severek, yanağını sıktığı, bu olayın üzerine ise öğrencinin velisi R.B tarafından öğretmen Hasan Koç İngiliz anahtarı ile darp edildiği iddia edilmişti. Öğretmenler Günü'nde yaşanan olay nedeniyle önce serbest bırakılan R.B, aynı gün tekrar gözaltına alınarak, tutuklanmıştı.
Tutuklanan R.B'nin yakınları Hasan Koç ve öğretmen olan Özlem Koç'un ortaya attığı iddiaların doğru olmadığını belirterek, iddialara cevap verdi. Olayın yaşandığı okulun önüne gelen R.B'nin eşi Dilber, oğlu Miraç B ve babası Celal B, sınıf öğretmeni Hasan Koç ve okul idaresinden şikayetçi olduklarını kaydetti. Yüzünde morluklar görülen 1. Sınıf öğrencisi M.B ise, yaşadığını olayı anlatarak, "Öğretmenim okuyamadım diye yanağımı sıktı. Annen, baban seni hiç okutmuyor mu" dedi.
Olay gününü anlatan Anne Dilber B ise, çocuğunun yüzündeki morlukları görünce öğretmenin hiç akıllarına gelmediğini belirterek, "Oğlum okuldan geldi, yüzünde morluklar gördüm. Ayakkabısını çıkarırken yüzünün diğer tarafından da morluklar gördüm. Sonra içeriye girdi, baktım, yüzüne darbe aldığı belli bir şekildeydi. Eşimi aradım, çocuğun yüzünde morluk var dedim. Öğretmenin yaptığını hiç düşünmedik. Okulda arkadaşlarından yada çevresinden bir zarar verildiğini düşündük" dedi.
Sinir krizleri geçirince oğlu konuştu
Dilber B, kendisinin sinir krizleri geçirince korkan Miraç B'nin yaşananları anlattığını belirterek, "Eşim eve gelince oğluma ne olduğunu sordu, ben de o sırada ağlayıp, sinir krizleri geçirdim. O sırada Miraç, 'benden korkarak, anne lütfen ağlama, ben sana herşeyi anlatacağım' dedi. Sonra da anlatmaya başlayan oğlum, 'okuyamadım' diye öğretmenim benim yüzümü sıktı. Kafasını yukarı kaldırdı, beni dinlemedi' dedi. Öğretmenin daha sonra 'Oğlum annen baban okuma yazma öğretmiyor mu diye sorduğunu söyleyen oğlum, 'canım, canım' diyerek oğlumun yüzünü sıkmış. Tekrar 'tatlı çocuk' diyerek bir tane vurmuş. Çocuğum ağlamak istemiş, arkadaşlarından utandığı için ağlayamamış" diye konuştu.
Kavga anını da anlattı
Dilber B, öğretmen Hasan Koç'un birkaç kez telefonla arayarak, eşi ile konuştuğunu belirtere, son olarak ise öğretmenin eşinin çalıştığı yere giderek yüz yüze konuştuklarını ifade etti.
Öğretmen Hasan Koç'un kendisi gibi öğretmen olan karısı Özlem Koç ile birlikte kocasının yanına gittiğini anlatan Dilber Bulut, burada ise Özlem Koç'un da öğrencilerine şiddet uyguladığı yönünde itirafta bulunduğunu kaydetti. Hasan Koç'un ise kocasını tahrik eden ve kışkırtan sözler sarf ettiğini söyleyen Dilber Bulut, yaşanılanları şöyle anlattı:
"Tekrar konuşma esnasında öğretmen konuşmuyor, sürekli eşi konuşuyor. Öğretmen olduğunu söyleyen Özlem Koç, 'biz de öğrencilerimizi dövüyoruz. Durmayınca bağırıp, çağırıp vuruyoruz. Çocuğunuz yüzü hassas, beyaz tenli olduğu için morarma yapmış. Bunun telafisini yapalım diyor. Bunun üzerine ise eşim de, Siz öğrencilerinizi döverek, şiddet uygulayarak mı eğitim veriyorsunuz' diye bağırıp çağırıyor. O sırada Hasan öğretmen arkadan kışkırtıcı, alaycı bir şekilde, 'Bir şey olmaz ya. Hallederiz aramızda ailesi dostuyuz ya' diye geçiştiriyor. O sırada kargaşa çıkıyor."
Dilber Bulut, arbedeyi önce Hasan Koç'un başlattığını ileri sürerek, "Eşim bir şey yapmadan Hasan hoca, iteklemeye çalışıyor. Eşim o sırada, şikayetçi olacağım diye dışarıya çıkıyor. Öğretmen iteklemeye çalışıyor. Eşim sen hala beni tutmaya mı çalışıyorsun diye bir tane vuruyor. Vurunca da kafasını kaldırıma çarpıyor. Tekrar kalmak istiyor, dengesini toplamadığı için tekrar düşüyor, kafasını yine kaldırıma çarpıyor. Eşim ve yanındaki kişiler kaldırıyor. Eşi koluna girerek, alıp götürüyor. 200 metre ileriye götürüyor" şeklinde konuştu.
İngiliz anahtarı iddialarını yalanladı
Dilber B, eşinin İngiliz anahtarı ile Hasan Koç'u dövdüğü iddialarını da yalanlayarak, "Eşim yıkamacı, İngiliz anahtarı yıkamacıda ne geziyor. Eşim tornacı değil ki İngiliz anahtarı olsun" ifadelerini kullandı.
Hasan Koç ve okul idaresinden şikayetçi oldu
Dilber B, olayın ardından eşinin önce serbest bırakıldığını tekrar gözaltına alınarak, tutuklandığını hatırlatarak, eşi ve çocuğunun durumu nedeniyle Hasan Koç ve okul idaresinden şikayetçi olduğunu söyledi. Koç, "Dün eşim serbest bırakıldı. Haklı olarak, çocuğumun resimlerini, darp raporlarını gördü, bıraktı. Bu medyaya düşmesi nedeniyle bugün tutuklandı. Ben de eşimin tutuklanması ve çocuğumun yüzünün bu hale getirilmesi nedeniyle herkesten şikayetçiyim" dedi.
"Şiddete karşıyız"
Dilber B, kendisinin şiddete karşı olduğunu söyleyerek, eşinin yaptıklarını da tasvip etmediğini ifade etti. Olayın ardından eğitim camiasından kendilerini arayarak olayı soran kimse olmadığını de söyleyen Dilber B, " Ne okul idaresinden ne milli eğitim camiasından arayıp, "geçmiş olsun. Karşı taraf da bu durumda" diyen olmadı. Milli Eğitim bakanlığından bana ulaşılmasını istiyoruz. Zaten biz de, karşı tarafın da bu durumda olmasından memnun değiliz. Eşimin yaptığını da tasdik etmiyoruz Ama ani gelişen bir şey oldu. Eşim de sinirine hakim olamadı. O'na sahip çıkılıyor da şiddet gören 6 yaşındaki bir çocuğa neden sahip çıkılmıyor. Biz şiddeti savunmuyoruz. Şiddete karşıyız. 6 yaşındaki bir çocuğun bu hale gelmesini, darp yüzünden üzerinin kapatılmasına karşıyız. Böyle bir konuya göz yumulmasını istemiyoruz. Hakkımızı arıyoruz. Neden bize ulaşılmıyor, neden sadece o taraf dinleniyor. Yoğun bakımda olan bir hasta, nasıl fotoğraflanıyor. Boynu kırılan bir hasta, boyunluk bile takmadan neden hastane ortamında boyunluk takmadan tedavi ediliyor" dedi.
Oğlunu okula göndermedi
Dilber B, yaşanan olayın ardından oğlunun okula gitmek istemediğini ve bu nedenle göndermediklerini kaydederek, "Çocuğum Cuma günü okula gitmedi, göndermedik. Oğlum, ağlıyor sürekli. Öğretmenimi görmek istemiyorum. Okula gitmek istemiyorum. Okula gitmeyeceğim. Bir daha beni okula gönderme, çantamı kaldırır mısın, onu görmek istemiyorum. Kitaparımı görmek istemiyorum' diyor. Benim çocuğum daha birinci sınıf öğrencisi okuma yazmayı öğrenmeyen bir çocuk. Gözünü korkuttular. Korkmasın da çocuğa tepki göstermiyorum, bağırmasın, korkmasın okuldan soğumasın diye. Bize eğitim veren öğretmen yapıyor" diyerek tepkisini dile getirdi.
Güvenlik kamera görüntülerini istedi
Dilber B, oğlunun okulda yada bahçede düşüp yüzü morardığı iddiası nedeniyle okuldan güvenlik kamera görüntülerini istediklerini ve görüntü verilemeyeceği cevabı aldıklarını da belirterek, "Çocuğum okulun bahçesinde düştüyse, yüzü orada morardıysa bize görüntüleri göstersinler. Görüntüleri istedik amama veremeyeceklerini söyleyerek, bağırıp, çağırıp tepki gösterdiler. Beni okuldan kovmak istediler" diye konuştu.
"Çocuğumuz yanağı sıkılarak, ödüllendirilmiş"
Çocuğun dedesi Celal Bulut ise çocuğun okumayı öğrenmesi nedeniyle ödüllendirmek için Hasan Koç tarafından sevildiği iddiasına "Ben çocuğun dedesiyim. Hasan öğretmenin yeni model ödüllendirmesi bu şekilde mi? Çocuğumuzun yüzünü sıkarak, boğmaya çalışarak mı ödüllendirmiş" cevabını verdi.