Terör soruşturmasından gözaltına alınan eski Sarıyer Belediye Başkanı'nın ifadesi ortaya çıktı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmada, terör örgütü DHKP/C bünyesindeki sözde kurumların ihtiyaçlarını gidermek ve örgüte finansal destek sağlamak amacıyla ihtiyaç komitesi kurulduğu ve bu yolla aşırı sol silahlı terör örgütünün fonlandığı tespit edilmişti. DHKP/C'ye 2014-2016 yıllarında finansal destek sağlamak ve başka bir şirket üzerinden örgütü fonlamak suçlamasıyla yürütülen soruşturmada kapsamında 34 şüpheli gözaltına alınmış, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilmişti.

TUTUKLAMA TALEP EDİLDİ

34 şüphelinin savcılık işlemleri tamamlandı. Aralarında Şükrü Genç ve Melih Morsünbül de bulunduğu 26 şüpheli tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiler. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Sarıyer eski Belediye Başkanı Şükrü Genç'in ifadesi de ortaya çıktı.

"TERÖR ÖRGÜTÜNE MADDİ DESTEK SAĞLAMADIM"

Yaklaşık 30 sayfa ifade veren Genç'e, DHKP-C silahlı terör örgütüne herhangi bir maddi destek sağlayıp sağlamadığı soruldu. Suçlamaları reddeden Şükrü Genç, "Terör örgütüne maddi destek sağlamadım. Eski ismi Armutlu yeni ismi Baltalimanı olan mahallede örgüt adına yapıldığı devlet kurumları tarafından tarafımıza bildirilen bir binanın olduğu ve bu bina hakkında yıkım kararı bulunduğu belirtildi. Bunun üzerine İBB ve o dönem başkanlığını yürütmüş olduğum Sarıyer Belediyesi ve emniyet güçleriyle birlikte örgüt adına inşa edilen binanın yıkımı için kurumlar arasında bir tarih belirlendi ve emniyet güçleri belirtilen yer ve tarihte gerekli tedbirleri aldılar. Yıkımın yapılacağı gün İBB araçları arızalı olduğu gerekçesiyle yıkıma katılmayıp herhangi bir araç göndermedi. Başkanı olduğum Sarıyer İlçe Belediyesine ait araçlarla birlikte emniyet güçlerinin refakatinde belirtilen mahalledeki örgüte ait binanın yıkımı gerçekleştirildi. Benim ikamet adresim de yıkımı yapılan binanın yakınındadır." dedi.

"BANA 'ADINIZ ÖRGÜTÜN ÖLÜM LİSTESİNDE' DEDİ"

İfadesinde belediye başkanı olması sebebiyle halkla hep iç içe olduğunu belirttiği öğrenilen Genç, "Yıkımdan sonra tarihini tam olarak hatırlamadığım bir gün esnaf ziyareti yapmış olduğum esnada bir esnaf yanıma gelerek, yıktırdığımız bir bina ile ilgili bahse konu örgüt tarafından şahsımı kastederek, 'Sizin adınız örgütün ölüm listesine alınmış. Kendinize dikkat edin' dedi." ifadelerini kullandı.

"VALİLİK ŞAHSIMA KORUMA POLİSİ GÖREVLENDİRDİ"

Edindiği bu bilgiyi o dönemin Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne ilettiğini ifadesinde belirten Genç, "Aramızda yapmış olduğumuz bir sohbette de İlçe Emniyet Müdürü bana örgüt tarafından evimin gözetlendiğini bu sebeple ikametim çevresinde tedbir alacaklarını söyledi. Bu olaylardan sonra İstanbul Valiliği tarafından şahsıma koruma polisi görevlendirildi." diye konuştu.

"BEN BU ÖRGÜTÜN HEDEFİNDEYDİM"

Örgüte para transferi iddialarını da üzerine ise Genç, "Kesinlikle herhangi bir örgüte ya da örgüt mensubuna ne kendi adıma ne de belediye adına para vermedim. Böyle bir para kesinlikle ödenmedi. Bu iddialar asılsızdır. Kaldı ki ben bu örgütün hedefindeydim. Bundan dolayı devlet korumasındaydım" şeklinde oldu.

"HİÇBİR ÖRGÜTE HERHANGİ BİR ARAÇ TEMİN ETMEDİM"

Şükrü Genç'e DHKP-C terör örgütü tarafından yapılan organizasyonlara belediye bünyesinden araç tahsis edip etmediği de soruldu. Genç bu soruya da, "Belediye başkanlığı yapmış olduğum dönemde hiçbir örgüte ve illegal organizasyona herhangi bir araç temin etmedim" dedi.

"VATANIMI, MİLLETİMİ SEVEN BİR TÜRK VATANDAŞIYIM"

Şükrü Genç ifadesinin sonunda ise, " Ben yaklaşık 15 yıllık belediye başkanlığı görevini layıkıyla yerine getirdiğime inanıyorum. Hedefi durumda olduğum bir örgüte yardım etmem söz konusu olamaz. Ben vatanımı milletimi seven bir Türk vatandaşıyım" ifadelerini kullandı.