Suriyeli Amal'ın kuklası 8 ülke ve 65 şehir gezecek
Suriyeli Amal'ın kuklası 8 ülke ve 65 şehir gezecek Tüm dünyaya Suriyeli mülteci çocukların yaşadığı zorlukların anlatılmasının hedeflendiği The Walk (Yürüyüş) projesi kapsamında 9 yaşındaki Suriyeli sığınmacı kızın kuklasının Gaziantep'ten başlayan yolcuğu 8 ülke ve 65 şehir gezerek...
Suriyeli Amal'ın kuklası 8 ülke ve 65 şehir gezecek
GAZİANTEP - Tüm dünyaya Suriyeli mülteci çocukların yaşadığı zorlukların anlatılmasının hedeflendiği The Walk (Yürüyüş) projesi kapsamında 9 yaşındaki Suriyeli sığınmacı kızın kuklasının Gaziantep'ten başlayan yolcuğu 8 ülke ve 65 şehir gezerek Manchester şehrine ulaşacak. Proje ile Suriyeli mültecilerin yaşadıkları sorunlara dair farkındalık oluşturulması hedefleniyor
9 yaşında Suriyeli sığınmacı bir kız çocuğunun simgelendiği Kukla Amal'ın Gaziantep'ten Manchester'a kadar 8 ülke ve 65 şehir gezerek annesini arama hikayesinin anlatılacağı The Walk (Yürüyüş) projesi dün düzenlenen etkinlikle Gaziantep'te başladı. Kukla Amal'ın yolculuğunun başlamasının ardından projenin amacına ve hedeflerine dair basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya The Walk Sanat Direktörü Amir Nizar Zuabi, projenin Türkiye yapımcılarından, İstanbul Kültür Sanat Vakfı adına, İKSV Genel Müdür Yardımcısı, Yeşim Gürer Oymak ve Kültür Yöneticisi Recep Tuna yer aldı. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan The Walk Sanat Direktörü Amir Nizar Zuabi, projeyle mültecilere yönelik dünya çapında farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi.
"Mültecilerin yolculuğunu uluslararası kamuoyunun gündemine taşımak istiyoruz"
Basın toplantısında The Walk projesi hakkında açıklamalarda bulunan The Walk Sanat Direktörü Amir Nizar Zuabi, proje ile milyonlarca sığınmacının sorunlarını uluslararası kamuoyu gündemine taşımayı hedeflediklerini belirterek, " The Walk projesi gezici bir sanat ve umut festivali olarak tasarlandı. Gaziantep'ten attığımız ilk adımlarla başladığımız yolculuk 8 ülke 65 şehir ve 8 bin kilometreyi aşarak Manchester'a kadar devam edecek. Yolculuğumuz Türkiye'den Yunanistan'a, Yunanistan'dan İtalya'ya Fransa'ya, İsviçre'ye, Belçika'ya ve İngiltere'ye uzanıyor. Bu yolculuğun önderliğini yapan 3,5 metre uzunluğunda 9 yaşında Suriyeli sığınmacı bir kız çocuğunu canlandıran Küçük Amal adlı kukladır. Bu proje bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. Londra merkezli Good Chance tiyatrosu, toplumsal sorunlara sanat ve kültür aracılığıyla cevap üretmek üzerine çalışan bir topluluk. Küçük Amal gibi milyonlarca sığınmacının yolculuğunu uluslararası kamuoyunun gündemine taşımak üzerine tasarlandı. Bizim Küçük Amal'ımız bu yolculuğu sırasında annesini arıyor olacak" dedi.
"Bu yolculukla diğer sığınmacı Emel'ler ve Ahmet'lere de öncülük etmeyi arzuluyoruz"
Proje ile sığınmacı, göçmen ya da mülteci konumunda bulunan çocukların sorunlarına değinmeyi amaçladıklarını ifade eden Zuabi, "Hikaye aslında Fransa'daki Calais Mülteci Kampında oluşturulan bir senaryodan kaynaklanıyor. Küçük Amal, oradaki bir oyundan ortaya çıkan bir karakter ve projenin de başrolünü almış oldu. Biz bu projeyi tasarlarken Gaziantep'ten Manchester'a uzanan rota boyunca 250'den fazla ortak ile çalıştık. Bunların arasında sivil toplum kuruluşları, sanatçı toplulukları ve bireysel sanatçılar var. Belediyeler başta olmak üzere yerel yönetimlerle de işbirliği yaptık. Bütün ortaklarımıza teşekkür borçluyuz. Küçük Amal'ın yolculuğunun aslında toplumda bir farkındalık oluştururken onun temsil ettiği başka Emel'ler, Ahmet'lere de öncülük etmesine ve yol açmasını arzuluyoruz. Özellikle sığınmacı çocuklar gittikleri ülkelerde görünmez bir haldeler. Bizim aslında bu kuklayı bu kadar büyük ve fark edilmemesinin imkansız halde tasarlanmasının gerekçesi budur" ifadelerini kullandı.
Proje ile dünyadaki mülteci çocukların yaşadıkları zorlukları dünya kamuoyuna anlatmaya çabaladıklarını söyleyen The Walk Sanat Direktörü Amir Nizar Zuabi, "Biz bu projeyi oluştururken günümüzün en önemli sorunlarından biri olarak algıladığımız bu göç sorununu bir çaresizlik olarak tanımlamadık. Tam tersine umuda dair bir yolculuk olarak tanımladık. Özellikle göçmenlerin gittikleri ülkelerde kendi yaşamlarına ait kültürel öğelerini de getirerek kültürel hayatı zenginleştirdiğini görüyoruz. Her birleşme kültürel yapı taşıdır. Özellikle projemizle ortaya koyduğumuz amaçlarda çocukları ön plana çıkarıyoruz. Çocuklar sadece sığınmacı, göçmen ya da mülteci değiller. Bir tarafları budur evet çünkü hayat onlara bunu getirdi ama onlarda herkes gibi gökyüzüne bakıyorlar, hayal ediyorlar. Biz onlarca çocuğun hayal edebilmesi için kültür-sanat aracılığıyla bu projeyi ortaya koyduk" diye konuştu.