Yıkılan köprü köyü ikiye böldü, vatandaşlar karşıya geçebilmek için çile çekiyor
Düzce'de haziran ayında meydana gelen sel felaketiyle yıkılan köprü, Üçköprü köyünü ikiye böldü. Camiye, mezarlığa, sağlık ocağına ve yakınlarının evine ulaşmakta zorlanan köylüler, köprünün yapılmasını istiyor.
Üçköprü köyünde bulunan köprü, sel sularına kapılarak yıkılmıştı. Köprü yıkılınca adeta köy de ikiye bölündü. 40 hane ve 6 fabrikanın bulunduğu köyde köprünün yıkılması, vatandaşın da mağduriyet yaşamasına sebep oldu. Yıkılan köprüye ahşap merdiven dayayan köylüler, o şekilde karşıya geçmeye çalışıyor.
YAŞLILAR VE HASTALAR ÇOK ZORLANIYOR
Gençler merdivenle ulaşımı sağlayabiliyorken, yaşlı ve hasta vatandaşlar merdiven de çıkamıyor. Camiye, mezarlığa, sağlık ocağına ve yakınlarının evine ulaşmakta zorlanan köylüler, köprünün kısa sürede yapılmasını istiyor.
"BİZİM TEK ULAŞIM NOKTAMIZ BU KÖPRÜ"
Köye bağlı Fatih Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar da evlerine uzak noktada bulunan alternatif yolları kullanmak durumunda kalıyor. Köprü yıkıldığı için çok üzüldüklerini söyleyen İsmail Altındal, "Burada 40 hane, 6 fabrika var. Bizim tek ulaşım noktamız bu köprü. Bugün yarın okullar açılacak. Market, pazar, hastaneye gidecekler gidemiyorlar. Ambulans gelecek; 7 kilometre uzaklıktan dönüp gelmesi gerekiyor. İtfaiye gelecek ama gelemiyor buraya" dedi.
"GECE BURAYA DÜŞSEM BENDEN KİM HABER ALACAK"
İşten eve gece saatlerinde döndüğünü belirten Şule Bekte, 4 kilometrelik alternatif yaya yolundan gidemediğini ve tahta köprüden geçtiğini belirterek, "Allah korusun, gece saatlerinde ayağım kaysa ve ben düşsem kimin haberi olacak? Köpeği var, hırsızı var. Buradan herkes inip çıkıyor. Tut ki düştüm. Şu arkamda görülen yer zaten bataklık. Düşsem zaten batarım. İçine çeker beni. Sabaha kadar kim haber alacak benden?" diye konuştu.
"KOAH HASTASIYIM, ABLAMIN YANINA GİDEMİYORUM"
KOAH hastası 73 yaşındaki İsmail Altındal ise, "Ben burada doğdum, büyüdüm. 1995 yılına kadar köprü yapılmadan önce dereden geçiyorduk. Cenazemizi dahi dereden geçiriyorduk. 1995 yılında o zamanın milletvekili Necmi Hoşver'i buraya getirdim. Allah razı olsun, o zaman buraya köprü yapıldı. İşçiliğini hepimiz kendimiz yaptık. Burada kaza olduktan sonra buraya bir daha bir şey yapmadılar. Biz insan değil miyiz? Bizim ne yapmamız lazım? 73 yaşındayım KOAH hastasıyım, ben bir yere gidemiyorum. Bayram namazına bile gidemedim. Yeğenim motosikleti ile getirdi beni. Ablam karşı mahallede oturuyor. Kanser hastası, yanına gidemiyorum. Şuradan nasıl geçeyim?" ifadelerini kullandı.