Daniel Day Lewis Biyografisi
Daniel Day Lewis Kimdir ?
29 Nisan 1957'de İngiltere'de doğdu.
Gerçek adı Daniel Michael Blake Day-Lewis'dir. Sanatçı bir aileden geliyordu. BabasıCecil Day-Lewis, İngiltere hükümetince devlet törenleri için şiir yazması için atanan bir şairdi. İkinci evliliğini yaptığı aktris Jill Balcon'dan dünyaya gelen Daniel Day-Lewis'in dedesiSir Michael Balcon da İngiliz sinemasının en önemli isimlerinden biriydi ve ünlü yapım şirketi Ealing Studios'un başındaydı. Büyük ablası Tamasin Day-Lewis ise belgesel filmi yapımcısıydı.
Daniel 2 yaşındayken, Day-Lewis ailesi Londra'dan, Greenwich'teki Croom's Hill'e taşındı. Çocukluk yılları bu kentte geçen Daniel, 15 yaşındayken babasını kaybetti. O doğduğunda 53 yaşında olan babası, Daniel'le sağlık sorunları yüzünden pek ilgilenememişti. Daha sonraları Daniel, babasıyla daha yakın bir ilişki kuramadığı için pişman olacaktı.
Greenwich'teki çocukluk yıllarında arkadaşlarına gösterişli biri olduğunu düşündüğü için kabadayılık yapan Day-Lewis'in, bölgenin farklı aksanını ve özelliklerini benimsemesi uzun sürmedi. Daniel Day-Lewis daha sonraları bu dönemle ilgili olarak, kural, kanun tanımayan bir çocuk olduğunu, marketlerden eşya çaldığını söyleyecekti.
1968'te Day-Lewis ailesi, zapt etmekte güçlük çektikleri oğullarını, Kentşehrindeki Sevenoaks Boarding School'a gönderdiler.Okulundan nefret eden Daniel, o dönemde daha sonraları tutkusu haline gelicek 2 konuyla ilgilenmeye başladı: Ağaç işçiliği ve oyunculuk. "Cry, The Beloved Country" adlı oyunda canlandırdığı ufak rol için yüzünü siyaha boyaması gerekmişti. Dolayısıyla onun beyaz perdede göründüğü ilk rolü Cry, The Beloved Country değil, John Schlesinger'ın yönetmenliğini yaptığı Sunday Bloody Sunday(1971) oldu. Böylelikle, Daniel henüz 14 yaşındayken, ilk sinema deneyimini yaşadı. Oyunculuk yapmanın cennette olmak gibi bir his olduğunu söylüyordu.
2 yıl sonra hep okumak istediği Petersfield'daki Bedales School'a yazıldı.1975'te mezun olduktan sonra ele avuca sığmaz karakteri değişen ve daha ciddi davranmaya başlayan Day-Lewis, profesyonel olarak National Youth Theatre'da çalışmaya başladı. Sahnede oldukça başarılı olmasına rağmen, perde arkasını rahatsız edici bulduğu için, doğramacı olmaya karar verdi. Ancak 5 yıllık çıraklık dönemi için yaptığı müracaat kabul edilmeyince Bristol Old Vic Theatre School'a kaydoldu. Eğitimine devam ettiği 3 yıl süresince de okulun tiyatrosunda oynuyordu. Day-Lewis, daha sonraları In The Name Of The Father' da başrolü paylaşacağı Pete Postlethwaite'ın da yedek oyuncusuydu.
Onbir yıl aradan sonra ilk defa kamera karşısına geçtiği film 1982 yapımı Gandhioldu. Ancak filmografisinde ufak tefek rollerden sıyrıldığı ilk film "The Bounty" ydi. "My Beautiful Laundrette" ve "A Room with a View"(1985) filmlerinde gösterdiği performanslarla, New Yorklu film eleştirmenleri, "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" oskarını Daniel Day Lewis'in hak ettiği yorumunda bulundular.
1987'de yönetmen Peter Kaufman tarafından Milan Kundera'nın aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan The Unbearable Lightness of Being'deJuliette Binoche ve Lena Olin'le başrolleri paylaştı.
1989'da yönetmenliğini Jim Sheridan'ın yaptığı ve sadece sol ayağını kullanarak yaşamını devam ettiren bir yazarı canlandırdığı My Left Food, Daniel Day Lewis'e en iyi erkek oyuncu oskarını kazandırdı. Bu zor rolün üstesinden başarıyla gelen aktör, artık Hollywood'un da yeni favorisiydi.
1993'te çok sevdiği İrlanda'ya taşındı. İrlanda vatandaşlığına geçtiğini açıkladı.
The Last of the Mohicans, The Age of Innocence, In the Name of the Father filmlerindeki birbirinden başarılı oyunculuğuyla dünyanın en iyi aktörlerinden biri haline geldi. Ona sık sık İngiltere'nin Robert De Niro'su deniyordu, ancak konuyla ilgili olarak bir röportajında, De Niro'nun onun şampiyonu olduğunu belirtti.
Özel hayatıyla ilgili konuşmayı sevmeyen aktör, büyük aşkı ve çocuğu Gabriel-Kane Day-Lewis'in (d.1995) annesi Fransız aktris Isabelle Adjani ile uzun yıllar (1989–1995 yılları arasında) beraberdi. Ayrılma kararını Adjani hamileyken, ona faksla bildiren Daniel Day Lewis, bu ilişki için "Dünyanın en inişli çıkışlı ilişkisi" yorumunu yaptı.
1996'da The Crucible filmi için beraber çalıştığı yazar Arthur Miller'ın kızıRebecca Miller'la tanıştı. Kısa bir süre sonra 1996 yılında evlenen çiftin Ronan Day-Lewis (d.1998) ve Cashel Day-Lewis (d.2002) isimlerinde iki erkek çocuğu oldu.
Day-Lewis, 1997'de The Boxer filminin çekimleri bittikten sonra eski tutkusu olan ağaç işlemeciliği yapmak için İtalya'nın Floransa kentine taşındı. Artık oyunculuk yapmayı pek istemediğini açıklayan aktör, ayakkabı tamirciliğiyle ilgileniyordu.
2002'de, çekimlerinin İtalya'da gerçekleşmesi koşuluyla, Martin Scorsese onu yeni filminde başrolü oynaması ikna etti. Gangs Of New York filminde canlandırdığı Bill 'The Butcher' Cutting rolü, birçok dergi tarafından tüm zamanların en iyi performanslarından biri olarak nitelendirildi. Film 10 dalda oskara aday olarak gösterildi.
Daniel Day Lewis, 2007'de vizyona girena "There Will Be Blood" adlı filmde oynamıştır.
Daniel Day Lewis, 2008'de "There Will Be Blood" filmindeki Daniel Plainview rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar aldı.
Daniel Day Lewis, 2013 yılında yönetmenliğini ve yapımcılığını Steven Spielberg'in yaptığı "Lincoln" filmindeki Abraham Lincoln rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar aldı.
Filmleri :
1971 - Sunday Bloody Sunday
1982 - How Many Miles to Babylon?
1982 - Frost in May (TV)
1982 - Gandhi
1984 - The Bounty
1985 - My Brother Jonathan (TV)
1985 - My Beautiful Laundrette
1985 - A Room with a View
1988 - The Unbearable Lightness of Being
1988 - Stars and Bars
1989 - Eversmile, New Jersey
1989 - My Left Foot
1992 - The Last of the Mohicans
1993 - The Age of Innocence
1993 - In the Name of the Father
1996 - The Crucible
1997 - The Boxer
2002 - Gangs of New York
2005 - The Ballad of Jack and Rose
2007 - There Will Be Blood
2009 - Nine
2013 - Lincoln