"AB Hibeleri Yeterince Değerlendirilmiyor"
Avrupa Birliği projeleri uzmanı, AB'nin desteklediği projelerden yararlanmaya başlayan Türkiye'nin, ayrılan hibeleri yeterince değerlendiremediğini iddia etti.
Avrupa Birliği projeleri uzmanı Ersin Erdoğan, birliğin desteklediği projelerden 2000'li yıllardan itibaren yararlanmaya başlayan Türkiye'nin, ayrılan hibeleri yeterince değerlendiremediğini iddia etti. Erdoğan, "Bu fonlardan faydalanması gereken kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları proje yazmasını bilmiyor. Bu işin danışmanlığını yapan firmalar da etkin projeler yazamıyor" dedi.
"PROJE UZMANLARI YETERSİZ"
Türkiye, 2000'li yıllardan itibaren Avrupa Birliği (AB) destekli projelerden yararlanmaya başladı. AB hibe fonları her yıl artmasına rağmen Türkiye bu ayrılan paylardan yeterince yararlanamadığı belirtildi. 2005 yılından bu yana kamu ve sivil kurumlar için AB projeleri yürüten yabancı uzmanlarla çalışan Ersin Erdoğan, bazı ülkelerin iyi proje yazabildikleri için Birliğe verdiklerinden çok daha fazlasını hibe olarak geri aldığını söyledi. Türkiye'nin resmi olmayan oranlara göre bu hibelerden sadece yüzde 63'ünü kullanabiliyor. AB Projeleri uzmanı Ersin Erdoğan, şöyle dedi:
"AB fonları ilk geldiğinde 360 milyon Euro civarındaydı. Şimdi ise 3.6 milyar Euro. Türkiye için ayrılan hibe yeterince değerlendirilmiyor. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarında etkili projler yazılması lazım. Gelen hibelerin sadece yüzde 63'ünü değerlendirebiliyoruz" dedi.
"AB BAKANLIĞI DUYARLI"
"Türkiye'de öyle iller var ki bu fonlardan tek kuruş bile alamıyor. Bu iller proje hazırlama kapasitesi olmaması nedeniyle verilen hibelerden faydalanamıyor. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının projeler hazırlama konusunda uzmanlaşması lazım. AB Bakanlığı bu konuda duyarlı. Bütün illerde valilik, özel idareler ve belediyelerin AB projeleri hazırlamaları ve bu fonlardan yararlanması için kurumlardaki insan kaynaklarının gelişmesine yönelik çalışmaları var. Bakanlık, valilikler ve özel idarelerde bu fonlardan faydalanılması için çalışmalar yapılıyor. Ancak Türkiye genelinde ihmal var. Kamu personeline eğitim verilebilir. Devlet memurunun işi yoğun, bu işi uzmanlık alanı yapıp daha fazla kazanç elde etmediği için kendini yeterince projelere veremiyor. Bu konuda bir çalışma yapılması gerekiyor. Kamu personeli içinden bazı memurlar sırf bu projeler için görevlendirilmeli."
Danışmanlık yaptığı iller arasında yer alan Ordu'nun, proje oluşturmak ve hayata geçirmek konusunda örnek gösterilebileceğini anlatan, Erdoğan, "Çevre ve sanayi altyapısı, insan kaynaklarının geliştirmesi ve istihdamı artırmaya yönelik projelerde Ordu 2008-2012 yılları arasında AB projeleri kapsamında 60 milyon 122 bin Euro hibe aldı. 24 AB projesi hayata geçirildi ve hala 7'sinin de uygulamasına devam ediliyor" dedi.
Sektörlerin ihtiyaç duydukları insan kaynakları sadece Türkiye İş Kurumu'ndan sağlamayı beklememeleri gerektiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ordu'da hibe fonlarından faydalanarak sektör örgütlerine yerel projelerle eleman kazandıran projeler hazırladık. Bu projelerle gurur duyuyoruz. Atık su arıtma tesisi projesi için 30 milyon Euro alındı. Bu proje kapsamında Ordu deniz suyu mavi bayraklı denize sahip olacak. Denizimiz içme suyu kadar temiz olacak. Yine hazırladığımız bir başka projede bal paketleme fabrikası kurulması için 9.5 milyon lira hibe aldık. Ordu'da ekonomik yapı fındığa dayalı. Balcılık da yapılıyor ama üretici ham ballarını bal fabrikalarına satıyorlardı. Bal entegre sanayii yoktu. Şimdi burada bal analiz laboratuarı kurulacak. Bu proje tamamlandığında Türkiye'nin bal borsası Ordu'da olacak. Bu da Ordu'ya büyük bir ekonomik katkı sağlayacak. Her il Ordu'nun yaptığını yapabilir."
