Haberler
BBC

ABD Başkanlık Seçimleri: Trump-Biden tartışmasını izleme rehberi

Güncelleme:
Abone Ol

ABD'de 3 Kasım'daki seçimler öncesi başkan adayları Başkan Donald Trump ve eski Başkan Yardımcısı Joe Biden ilk kez canlı yayında karşı karşıya gelecek.

ABD'de 3 Kasım'daki seçimler öncesi başkan adayları Başkan Donald Trump ve eski Başkan Yardımcısı Joe Biden ilk kez canlı yayında karşı karşıya gelecek. Tartışma TSİ 04.00'te başlayacak ve yaklaşık 1,5 saat sürmesi planlanıyor.

Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump ve Demokrat Parti'nin adayı Joe Biden arasında undan sonra iki tane daha canlı tartışma programı yapılacak.

Adaylar, programa ev sahipliği yapan gazeteci ya da gazetecilerin soracağı soruları yanıtlayacak.

Seçim yarışının son dönemlerine girilirken yapılan bu canlı tartışmalar, önceden hazırlanmış konuşma metinleri olmadığından adayların performansını ortaya koyması ve seçmenin kararını etkileme potansiyelinden dolayı önem taşıyor.

Bu canlı tartışmayı takip etme rehberi hazırladık.

Trump ve Biden ne zaman ve nerede karşı karşıya geliyor?

İki adayı karşı karşıya getiren canlı tartışmalar:

Ayrıca Başkan yardımcısı adayları için öngörülen bir canlı tartışma var. Trump'ın adayı Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Biden'ın adayı California Senatörü Kamala Harris 7 Ekim'de Utah'ın Salt Lake City kentinde karşı karşıya gelecek.

Tüm bu canlı tartışmaların tamamının TSİ 04.00'te başlaması ve reklam arası verilmeden yaklaşık 1,5 saat sürmesi planlanıyor.





İlk tartışmanın formatı nasıl olacak?

Biden ile Trump arasında sabaha karşı yapılacak olan ilk tartışma her biri 15'er dakikadan altı bölümde yapılacak. Bu bölümlerin başlıkları şöyle:

Trump ve Biden'a her soruyu yanıtlamaları için ikişer dakika süre verilecek. Kalan sürede de karşılıklı olarak konuşmalar yapılacak.

İlk tartışmada izleyicilerin dikkatle takip etmesi gereken noktalar neler?

BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher'in analizi

Donald Trump'ı artık herkes tanıyor. Spot ışıklarının altında olmak istiyor ve bu alanı domine ediyor. Zayıf ve güçlü tarafları artık birçok Amerikalı tarafından biliniyor. Bu nedenle canlı tartışmalarda gözler daha çok Joe Biden'ın üzerinde olacak.

Biden'ın en önemli işi, kendinden emin ve sağlam bir performans göstermek. 3 Kasım'daki seçimleri kazanmasını sağlayacak kadar çok Amerikalı'yı Oval Ofis'te iyi bir liderlik gösterebileceğine ikna etmesi gerekiyor. Yaşı ve akli durumuyla ilgili kaygıları silmesi, geçmişte kendisi için olumsuz bir imaj çizen gaflarını yapmayaya özen göstermesi lazım.

Diğer yandan Trump'ın işi ise rakibini tongaya düşürmek olacak. Hillary Clinton ve 2016'da ön seçim sürecinde karşı karşıya geldiği Cumhuriyetçi rakiplerinin de başına geldiği gibi, Trump sahnede karşısındakinin dengesini bozan, öngörülemeyen bir performans sergiliyor. Eğer Biden'ın bocalamasını sağlamakta başarılı olursa, Demokrat adaya kerhen destek verenlerin kafalarında soru işaretleri de oluşturabilir. Tüm bunları yaparken de Biden'ın koronavirüs salgını konusunda izlenen politikalar, ekonomi ve başkanlık görevinin sorumluluklarının yerine getirilmesi konularındaki karşı saldırılarına da hazırlıklı olması gerekiyor.

Her anlamda oldukça hararetli bir tartışma olacağı benziyor.





Peki bu hararetli tartışmanın moderatörlüğünü kim yapacak?

İlk canlı tartışmanın moderatörü, Cumhuriyetçi Parti ve Trump'a yakınlığıyla bilinin Fox News'un Sunday programının sunucusu Chris Wallace.

Birçok kişi, Wallace'ın Trump'ı köşeye fazla sıkıştırmayacağını düşünebilir. Ancak daha önceki mülakatlarda Trump, detaylara gösterdiği dikkatle bilinen Wallace karşısında zaman zaman zor anlar yaşadı.

Temmuz ayında, Wallace'ın Trump'ın böbürlenerek bahsettiği bilişsel yetenekler testinin "çok da zor olmadığı" yönündeki yorumu sosyal medyada viral olmuştu.

Trump, Wallace'ı CBS 60 Minutes'ın önde gelen muhabirlerinden olan babası Mike Wallace "özentisi" olmakla tanımladı.

Demokrat Parti üyesi olan Wallace, bu tartışmaların "milyonlarca kişinin kimi seçeceğine karar vermesine yardımcı olmasından" dolayı moderasyonunun da ciddi bir iş olduğunu belirtti.

İkinci tartışmanın moderatörlüğünü ise C-SPAN kanalının Politika Editörü Steve Scully yapacak. Kamuya açık toplantı formatında yapılacak bu tartışma da seçmenler de doğrudan dahil olma fırsatı bulacak.

Son tartışmanın moderatörü ise NBC Beyaz Saray Muhabiri Kristen Welker.

Başkan Yardımcıları arasındaki tartışmanın moderatörlüğünü de USA Today Washington Büro Şefi Susan Page üstlenecek.





Seçmenlerin destekledikleri adaylara yönelik kaygıları neler?

Bu soruyu panelimizde yer alan iki seçmene sorduk.

Trump destekçisi New York'ta yaşayan 30 yaşındaki yazar/YouTuber Mike Harlow, Biden ile ilgili beklentilerin "çok ama çok düşük olduğunu" ve "sadece ayakta durup konuşabilse bile" müthiş bir performans göstermiş gibi algılanacağını söyledi.

Biden'ın performansıyla ilgili Seattle'da yaşayan 24 yaşındaki yüksek lisans öğrencisi Reem Sabha da benzer kaygılar taşıyor. Sabha, Biden'ın göstereceği performansın ve politika planlarının sandıkta oya dönüşmeyebileceğini belirtiyor.

Sabha, "İnsanların, Joe Biden'ın başkan olacak enerjiye sahip olmadığını ya da başkan olmak için çok yaşlı olduğunu ya da karakteri veya ağırbaşlılığa sahip olmadığını söylemelerinden korkuyorum" dedi.





Canlı tartışmalar, seçim sonucunu ne ölçüde etkiliyor?

Tartışmaları izleyenlerin sayıları düşüş eğiliminde ancak bu canlı yayını izlemek için ekran karşısına geçenlerin sayısı milyonlarla ifade ediliyor.

Tartışmalar hem eğlenceli hem de bilgilendirici geçiyor. Birçok seçmen, tartışmaların ardından kararlarını değiştirmekten çok, verdikleri karara daha sadık çıkmaya başlıyor.

Televizyonda canlı yayınlanan ilk tartışma 1960 yılında başkan adayları, Senatör John F Kennedy ile Başkan Yardımcısı Richard Nixon arasında olmuştu.

Demokrat Parti'nin adayı Kennedy'nin ekibi, adayın yakın çekimlerde genç ve dinamik görünmesine odaklanırken, önemli bir hastalık geçiren Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Nixon ise pek zinde görünmemişti. Tartışmayı izlemek için ekran başına oturanların tercihinin Kennedy'den, radyodan dinleyenlerin ise tecrübeli Nixon'dan yana olduğu belirtiliyor.

Tartışmanın ardından kamuoyu yoklamalarında Kennedy de yükselişe geçmiş ve ABD Başkanı seçilmişti.

1980 yılında ise Cumhuriyetçi Parti'nin adayı aday Ronald Reagan, Demokrat Parti'nin adayı Başkan Jimmy Carter karşısında yanıtlarını kısa ve net tutarak bir adım öne çıkmıştı.

2000 yılındaki seçimlerde ise birçok kişi Demokrat aday Al Gore'ın tartışmalardaki performansının Cumhuriyetçi aday George W Bush karşısında seçimi kaybetmesinde rol oynadığı görüşünde.


BBC

Amerika Birleşik Devletleri Donald Trump Joe Biden Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title