Almanya'da O Belgeseli Tartışıyor
Alman Devlet Kanalı 'Soykırım" Başlıklı Belgesel Filme Türkler’in tepkisi Alman Medyasında da Tartışılmaya Başlandı.
Almanya’da 1’inçi devlet kanalı ARD’de yayınlanan ”Aghet – Bir Soykırım” başlıklı belgesel filme Türkler’in tepkisi sürerken haftalık Die Zeit gazetesi yazarı Michael Thumann, Türk dernekleriyle aynı görüşü paylaşmasa da, tepkilerini anlayabildiğini söyledi.
Bu konudaki tepkiler Alman medyasında da tartışılmaya başlandı. Deutche Qelle, Türkiye’de 1915 olaylarını ele alan Ermeni dilinde “felaket” anlamına gelen "Aghet" adlı filmin "Türk halkı Ermenilere yönelik soykırım yapılmadığından kesinlikle emin” sözleriyle başladığını hatırlattı. Eric Friedler’in imzasını taşıyan 90 dakikalık filmin ilk dakikalarında, Amerikalı, Alman ve Türk siyasetçilerin Ermeni meselesi ile ilgili görüşlerine yer verildiği, "Ermenilere soykırım yapıldı” teziyle devam ettiğini hatırlattı. ARD, Alman, Amerikan, Fransız ve Ermeni arşivlerinde yer alan filmler, fotoğraflar ve dönemin tanıklarının raporlarına dayandırılarak sözde soykırım iddiaları doğru gösterilmeye çalışıldığı, Türkiye’de bu konunun tartışılmaya başlandığı belirtiliyor.
Filmde, Türk hükümetinin tarih komisyonu kurulması önerisi "zaten gerçekliği açık olan bir konunun yeniden incelenmesine gerek yok” diye yorumlandı.
Türkler’in tepkisine neden olan “Aghet- Bir Soykırım” adlı belgesele ilişkin Süddeutsche Zeitung yazarlarından Willi Winkler, filmden çok etkilendiğini yazdı. Winkler, “Almanya’da 1’inc Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Ermeniler’e yönelik soykırım neredeyse hiç bilinmiyor. Bu film çok farklı çekilmiş, çünkü film belgelere dayanıyor. Görüntülü belgelerin bulunmasının yanı sıra dönemin tanıklarına ait yazılı dokümanlar yaklaşık 25 oyuncu tarafından anlatılıyor” diye yazdı.
Ancak film Almanya’da yaşayan Türklerin tepkisini çekti. Aralarında Berlin Brandenburg Atatürkçü Düşünce Derneği, Berlin Türk Cemaati ve Almanya Türk Toplumu'nun bulunduğu Türk dernekleri filmin "tek yanlı olmasını" eleştirdi.
Almanya Türk Toplumu Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Kaya, bu konuda objektif filmler yapılmasını istediklerini bildirirken, “İki tarafın da görüşünü açıklayan, iki tarafın da tezini savunan çeşitli tarihçilere ve o zaman yaşayan insanların notlarından alınan ifadelerin konması gerektiğini düşünüyoruz. Daha sonra kamuoyu bunları tarafsız bir şekilde izledikten sonra kendisine göre belli bir algılama yapabilir” dedi.
Haftalık Die Zeit gazetesi yazarı Michael Thumann, aynı görüşü paylaşmamasına rağmen Türk dernekleriinin, tepkilerini anlayabildiğini, çünkü filmin tek yanlı olarak Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıkları üzerine yoğunlaştığını yazdı.
Filmin tarihi belgelere dayanan bölümlerini ilgiyle izlediğini ifade eden Thumann, Ermeni meselesi konusunda siyasetçilerin veya parlamentoların karar vermesine ise karşı olduğunu söyledi. Thumann, tartışma yaratması açısından bu tür filmleri olumlu bulduğunu vurgularken şöyle devam etti:
"Bana göre ‘yaşananlar bir soykırım mıydı’ sorusu ön planda yer almıyor. ‘Geçmişte yaşananlar konusunda büyük bir üzüntü duyuluyor mu’ sorusu bence çok daha önemli. Bugünkü Türkiye’nin büyük kaybından yani kültürel çeşitlilik mirasını ve Anadolu’nun zenginliğini kaybetmesinden kanımca üzüntü duyulması gerekiyor.”
İhsan DÖRTKARDEŞ – DHA