Anadolu Selçuklu Mimarisi "Taşların Şarkısı" Sergisiyle Washıngton'da
Washington'da, Anadolu Selçuklu mimarisi kültürel mirasını konu alan "Taşların Şarkısı" isimli fotoğraf sergisi açıldı.
Washington'da, Anadolu Selçuklu mimarisi kültürel mirasını konu alan "Taşların Şarkısı" isimli fotoğraf sergisi açıldı.
Türk Amerikan Birliği'nin (TAA) ev sahipliğinde dün açılan sergiye hem Türkler hem de Amerikalılar büyük ilgi gösterdi. Mimari fotoğrafçılar İbrahim Dıvarcı, Ahmet Kuş ve Fevzi Şimşek'in fotoğraflarının yer aldığı sergi, Amerikalı yazar ve sanat tarihçisi Katharine Branning'in yaptığı konuşma ile açıldı.
Serginin açılışına katılan Konya'nın Selçuklu Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gümrah ise, ilgiden memnun olduklarını belirterek, "Bu sergi daha önce Cumhurbaşkanlığımızın himayesinde Viyana'da sergilenmiş bir sergi. Geçen yıl da New York'ta sergilendi. Bu sergiyi dünyanın ortak değerlerinden kabul ettiğimiz Selçuklu medeniyetini tanıtma amaçlı yapıyoruz. İlgi ve alakadan memnunuz. Çünkü Selçuklu dediğimiz medeniyet, hakikaten hoşgörü medeniyeti, sevgi medeniyeti, kardeşlik medeniyeti. Bu medeniyetin tanıtılması açısından çok iyi olduğunu düşünüyoruz. Elimizden gelen çabayı da gösteriyoruz" dedi.
"SELÇUKLU ESERLERİ 5 CİLT KİTAPTA TOPLANACAK"
Bu sergi ile Selçuklu medeniyetine ve Konya'ya ilginin arttığını ifade eden Gümrah, "Konya hakikaten bir hoşgörü şehri. Hoşgörü medeniyetinin merkezi. Bu medeniyet, tanıtılması gereken kültürel bir miras. Bu mirasın tanıtılması ile daha büyük katkı sağlandığını düşünüyoruz. İnşallah hoşgörüyü, sevgiyi, kardeşliği tüm dünyaya bu medeniyetin vesilesiyle tanıtacağız diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Yeni projeleri hakkında da konuşan Gümrah, "Sayın Cumhurbaşkanlığımızın himayesinde tüm dünyadaki Selçuklu eserlerini beş cilt olarak bir kitap haline getiriyoruz. Bunun yanında 180 dakikalık bir tanıtım filmimiz olacak. İnşallah bunu başta Washington olmak üzere New York'ta, Los Angeles'ta ve dünyanın diğer merkezlerinde medeniyeti tanıtmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'YE İLGİMİ BAŞLATAN YAPI GÖK MEDRESE OLMUŞTU"
Serginin küratörü Katharine Branning ise İHA'ya yaptığı açıklamada, "400'e yakın Selçuklu mimarisi var. Buradaki fotoğrafları ben seçtiğim için en çok sevdiğim eseri söylemem zor. Ancak Sivas'taki Gök Medresesi, 1271'de inşa edildi ve Türkiye ile olan bütün maceramı tetikleyen yapı oldu. 20 yaşımda Paris'te bir sanat tarihi dersinde bu binayı görünce resmen koltuğumdan irkilip bu nasıl bir şey diye düşündüm. Çünkü Avrupa genelinde bu tarz bir mimari yok. O yüzden çok etkilendim ve o zaman ne medresenin ne olduğunu ne de Sivas'ın nerede olduğu bilmiyordum. Sivas'ın Türkiye'de olduğunu öğrendim ve 1978 yılında bu binayı görmek için Türkiye'ye gittim" şeklinde konuştu.
Mimarinin tek başına var olmadığını, aynı zamanda kültürün bir yansıması olduğunu belirten Branning, "Kim bu kadar ihtişamlı ve güzel bir bina inşa etmiş olabilir, kaldı ki bu bir de üniversite ve bu dönemde Avrupa'da çok fazla üniversite yoktu. İşte benim Selçuklu medeniyetine olan ilk ilgimin başlamasına bu neden oldu" dedi.
Bununla birlikte Konya'nın dünya üzerinde en sevdiği şehir olduğunu belirten Branning, "En sevdiğim binalardan biri de Konya'daki Karatay Medresesi. Konya çok kutsal bir yer. St. Paul orada eğitim verdi. Birçok sinagog var. O yüzden çok kutsal olan antik bir şehir. Bu fotoğrafları çeken üç sanatçı ile çok yakın arkadaş olduk ve her sene Konya'ya gidiyorum. Bu caminin içine girip, masmavi kubbeyi gördüğünüzde kendinizi çok ufak hissediyorsunuz. Çevrenizde çok büyük bir güzellik olduğunu fark ediyorsunuz ve hayatta olup bunu görebildiğiniz için ne kadar şanslı olduğunuzu fark ediyorsunuz" diye konuştu.
Selçuklu medeniyeti üzerindeki çalışmalarına devam eden Branning, önümüzdeki aylarda bu konu ile ilgili yeni bir kitap yayınlayacağını sözlerine ekledi.
Sergiyi gezen Washingtonlu Dominique Cardella, sergiden çok etkilendiğini söyleyerek, "Konuşma çok bilgilendiriciydi. Binalara baktığınızda sanki bu dönemde bir Rönesans yaşamış, aynı bundan kısa süre sonra İtalya'da olduğu gibi. Gerçekten çok ilginçti" dedi.
Amerika Dış İlişkiler Derneği İletişim Direktörü Thomas Switzer ise, "Türkiye'de birçok yeri görme fırsatım oldu. Ancak bu sergiden sonra Konya'yı görme fırsatını kaçırdığım için pişman oldum. Çünkü bu akşamki sergide sanatın ve mimarinin ne kadar zengin olduğunu gördüm. Konya'ya kesinlikle gideceğiz. Şunu da eklemek isterim, Türkiye'deki arkadaşlarımız sayesinde Kayseri ve Hereke'den halımız var. Yani Türkiye evimizin içinde" şeklinde konuştu.
Sergi, 21 Aralık tarihine ziyarete açık olacak. - WASHINGTON
