"Aptalca Bir Saldırı Yapmazlar"
İran, İsrail'in saldıracağına ihtimal vermiyor. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü "Aptalca bir saldırı yapmazlar" diyor.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mehmanperest, İsrail'in İran'a saldıracağı yönündeki tehditlerin asılsız olduğunu söyledi. Mehmanperest, İsrailli yetkililerin böylesine aptalca bir saldırının "çok kötü sonuçlar" doğurabileceğinin farkında olduğunu anlattı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mehmanperest, düzenlediği haftalık basın toplantısında, İsrail'in İran'a saldırıda bulunacağı iddiaları üzerine şöyle konuştu:
"Biz bu iddiaları fazla ciddiye almıyoruz, çünkü bunları boş ve asılsız görüyoruz. İsrail'deki yasadışı rejimde bulunan bazı yetkililer böyle aptalca bir saldırı yapmaya kalkışsa bile İsrail hükümetinde görev yapan yetkililer buna izin vermez, çünkü böyle bir hareketin sebep olacağı kötü sonuçlara katlanmak zorunda kalacaklarını bilirler"
ISNA Haber Ajansı'nda çıkan bir haberde İran Savunma Bakanı General Ahmed Vahidi'nin, "İsrail, İran'ın gücüne ve azmine dayanacak kuvvetten yoksun" dediği ve İsrail tarafından yapılan tehditlerin, 'beyinsiz liderler' tarafından gösterilen bir 'zayıflık belirtisi' olduğu açıklamaları yer aldı. Vahidi'nin bu sözlerinin geçen
günlerde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, İran'ın nükleer tesislerine karşı saldırıda bulunmayı ciddi şekilde düşündükleri açıklamasına cevap niteliğinde olduğu kaydedildi.
Geçen perşembe günü İsrail radyosuna konuşan Barak, "İran'ın nükleer silahlanmasını önlemekte kararlıyız ve bütün seçenekleri önümüze koyduk. Bu söylediklerimizde ciddiyiz" demişti. İsrail medyası yapılan bu tehdidin altını çizerek, bu kararın birkaç hafta içinde verilebileceğini bildirirken, İsrailli askeri yetkililerin de bu karara karşı çıktıklarını vurguladı.
Son zamanlarda ABD'li üst düzey yetkililerin de İsrail'e yaptığı ziyaretleri çoğaltmasının Yahudi devletinin İran'ı hedefi haline getirmesinden vazgeçirmek için olduğu düşünülüyor. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney dün yaptığı açıklamada, diplomasi için yeterli zaman olduğunu ifade etmişti. İsrail, İran'ın nükleer silah geliştireceğine yönelik iddialarda bulunarak, devletin, böyle bir hareketi engelleme hakkına sahip olduğunu söyledi. İsrail, varlığını resmi olarak reddettiği nükleer silah tekelini korumak amacıyla daha önce Irak ve Suriye'deki nükleer tesislere hava saldırıları düzenlemişti.
İran ise uyguladıkları nükleer programın tamamen barışçıl ve sivil amaçlı olduğu açıklamasında bulundu. Geçen yıllarda uranyum zenginleştirme seviyesini, askeri alandaki parçalanabilir madde düzeyinin birkaç kademe altına kadar artıran İran, bu stokların tıbbi izotoplar üretmek için gerekli olduğunu söylemişti. Ayrıca, BM nükleer araştırmacılarının şüpheli askeri üslere erişimini engellemişti.
İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (P5+1) arasındaki görüşmeler bu yıl yoğun şekilde devam etti. İran'ın nükleer programı konusunda somut bir cevap alınamayınca müzakerelere katılan heyetlerin rütbeleri düşürülmüştü. Bununla birlikte, İran'ın petrol ihracatını kötü yönde etkileyen ABD ve Avrupa'nın giderek artan ekonomik yaptırımları, İran'ın ekonomisine darbe vuruyor.