
Avrupa güvenliği için zorlu sınav

Almanya Parlamentosu (Bundestag) 18 Mart'ta savunma harcamalarını arttırmak için oylamaya gidiyor.
Almanya'da tarihi oylama: Savunma harcamalarının artırılması ne anlama geliyor?
Almanya Parlamentosu (Bundestag) 18 Mart'ta savunma harcamalarını arttırmak için oylamaya gidiyor.
Avrupa savunmasının geleceğini etkileyecek bu karar, Rusya'nın Ukrayna'da kazanım elde ettiği, Avrupa'da artık ABD korumasının sağlanmayacağı endişelerinin yükseldiği bu günlerde askeri yatırımlarda büyük bir artışın önünü açabilir.
Almanya Ekonomi Uzmanları Konseyi Başkanı Prof. Dr. Monika Schnitzer, Bundestag'daki oylamanın "kritik önemde" olduğunu söyledi.
Şubat ayında düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı'nın ardından ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski arasında Beyaz Saray'da kameralara yansıyan gerginliğin "Avrupa için bir uyarı işareti" olduğunu söyleyen Schnitzer, Avrupalıların ilk kez Washington'a olan güvenlerini sorguladığını, "pek çok insanın bu gelişmelerin ardından uykusuz günler geçirdiğini" söyledi.
Londra Merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde savunma ekonomisi alanında kıdemli araştırmacı olan Dr. Fenella McGerty ise "bölgenin en büyük savunma bütçesine sahip olan Almanya'daki gelişmelerin Avrupa savunma harcamalarının gidişatında belirleyici olacağı" görüşünde.
Almanya'da savunma harcamaları geçen yıl yüzde 23 oranında artarken Avrupa'da savunma harcamaları yüzde 11,7 ile rekor seviyede artış gösterdi.
Dr. McGerty, bu artışın devam etmesi için Almanya'daki gelişmelerin "kilit" olduğunu belirtti.
Almanya'da Şansölyelik görevini devralması beklenen Friedrich Merz ise zamana karşı yarışıyor.
Yeni parlamento 25 Mart'ta toplanacak.
Ancak yeni meclisteki tüm partiler bu bütçenin savunmaya ayrılması taraftarı değil.
Hem aşırı sağ Almanya için Alternatif Partisi (AfD) hem de Sol Parti (Die Linke) bu karara karşı çıkacaklarını açıkladı.
Önerinin onaylanması için parlamentoda üçte iki oranında çoğunluk gerekiyor. Bu sebeple Merz'in parlamentodaki değişiklik henüz yürürlüğe girmeden, mevcut meclis aritmetiği içinde bu kararı geçirme olasılığı daha yüksek.
Avrupa bu süre içinde Trump yönetiminden gelen açıklamaların yarattığı şok dalgasını anlamlandırmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz ay Münih Güvenlik Konferansı'nda ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance'ın Avrupa'nın göç ve ifade özgürlüğü politikalarına yönelik sert açıklamalarını delegelerin şaşkınlık içinde izleyişine tanık olduk.
Birkaç gün öncesinde ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth NATO üyelerinde Amerika'nın Avrupa'ya sağladığı 80 yıllık savunma şemsiyesine artık kesin gözüyle bakılmaması gerektiğini söylemişti.
Tarihi uyarı
Öte yandan, Avrupa'daki hükümetlerin çoğu da yıllardır devam eden kesintilerin ardından savunma harcamalarını yeniden arttırmaları için baskı altında.
İngiliz ordusu, 200 yıl önceki Napolyon Savaşından bu yana en küçük boyutunda ve uzmanlar Avrupa'da tam ölçekli bir konvansiyonel savaş başlaması durumunda iki hafta içinde mühimmatının tükeneceğini öngörüyor.
Almanya, savunma harcamaları konusunda uzun zamandır temkinli davranıyor.
Bu temkinli tutumun ardında, 1945'ten bu yana süregelen tarihsel nedenlerin yanı sıra 2009'daki küresel borç krizinin de etkileri var.
Bu da bizi bugün Bundestag'da yapılacak kritik oylamaya getiriyor.
Bu oylama yalnızca savunmayla ilgili olmayacak.
Bir kısmı Almanya altyapısı için 500 milyar euro ayrılmasını da kapsıyor. Bu altyapı bütçesi, köprü ve yol yapımının yanı sıra Yeşil Parti'nin ısrar ettiği iklim değişikliği önlemleri için ödeme yapılmasını da sağlayabilir.
Bütçenin bir diğer kısmı ise Almanya anayasasında bulunan borçlanma kısıtlamalarının kaldırılmasıyla ilgili. Bu da hem Almanya'nın silahlı kuvvetleri, hem de Avrupa genelini kapsayan savunma fonu için sınırsız milyarlarca avroluk savunma harcaması için bütçe yaratmak anlamına geliyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen, 4 Mart'ta yaptığı konuşmada ReArm Europe Fund (Avrupa'yı Yeniden Silahlandır Fonu) adı altında 800 milyar euro'luk bir savunma fonu planını duyurmuştu.
Berlin'de oylanacak olan öneri, Almanya'nın ulusal servetinin yüzde 1'inden fazlasına denk düşen savunma harcamalarının artık borçlanma sınırına tabi olmayacağını öngörüyor. Şimdiye kadar bu borç için tavan GSYİH'nin yüzde 0,35'i olarak sabitlenmişti.
Bu önerinin geçip geçmemesi diğer ülkeler tarafından da yakından izlenecek. Eğer öneri kabul edilmezse bu, Von Der Leyen'in projesi için de zorlu bir başlangıç anlamına da geliyor.
Avrupa güvenliği ise zorlu bir sınav veriyor. ABD'nin artık arkasında olmadığı bir Avrupa'da kıtanın güvenlik için boşluğu nasıl dolduracağı sorusu geçerliliğini koruyor.
Bu konuda verilere bakacak olursak, Kiel Enstitüsü'nün hesaplamalarına göre Avrupa servetinin yalnızca yüzde 0,1'ini Ukrayna savunmasına harcarken ABD yüzde 0,15'ini harcıyor.
Kiel Enstitüsü'nden Guseppe Itro'ya göre Avrupa'nın bu açığı kapatabilmesi için "katkısını iki katına, yani yüzde 0,21'e çıkarması gerekiyor" diyor.
Buna rağmen bugün Berlin'de yapılacak oylama yalnızca para ile ilgili olmayacak.
Ukrayna cephaneliğinde en çok rağbet gören silahların büyük bir kısmı ABD'den geliyor. Patriot hava savunması ve Himars gibi uzun menzilli topçu sistemleri bunların bazıları.
Kiel Enstitüsü, Ukrayna'nın roket topçularının yüzde 86'sının ABD'den geldiğini ve obüs mühimmatının yüzde 82'sinin ABD kaynaklı olduğunu belirtiyor.
ABD'nin Kiev'e sağladığı istihbaratı askıya alması ile ilgili soru da geçerliliğini koruyor.
Washington çoğu uydulardan ve coğrafi görüntülerden sağlanan bu istihbaratı kalıcı olarak kapatırsa, Ukrayna güçlerinin kısmen kör olacak.
Amerika'nın nükleer cephaneliği denklemden çıkarsa, Rusya ile Avrupa'nın nükleer silahları arasında büyük bir uçurum doğuyor.
İngiltere ve Fransa'nın toplam nükleer silahlarının toplamı, 5 binden fazla nükleer savaş başlığı bulunan Rusya'nın onda birine denk düşüyor.
Ancak yine de teorik olarak nükleer caydırıcılık görevi görebileceği belirtiliyor.
Moskova ekonomisi savaşa hazırlıklı
Konvansiyonel, yani nükleer olmayan silahlara gelecek olursak NATO'nun birleşik güçlerinin Rusya'dan güçlü olduğu gibi genel bir kanı var.
Ancak Ukrayna savaşından çıkarılacak açık bir ders varsa bu da "kitlenin" önemi olmalı.
Rusya'nın ordusu kalitesiz de olsa Başkan Putin'in Ukrayna'nın ön cephelerine yığabildiği asker, İnsansız Hava Aracı (İHA), mermi ve füze sayısı azımsanmayacak kadar yüksek.
Moskova, bir süre önce ekonomisini savaşa hazırlıklı hale getirdi.
Bunun yanında savunma bakanı olarak bir iktisatçı atadı ve fabrikaların çoğunu, başta İHA'lar olmak üzere çok sayıda mühimmat üretecek şekilde yeniden düzenledi.
Pek çok Avrupa ülkesi savunma harcamalarını NATO'nun zorunlu tuttuğu GSYİH'nın yüzde ikisinin çok daha üzerine çıkarma konusunda ayak diretirken, Rusya'nın harcaması yüzde 7'ye yakın.
Düşünce kuruluşu Royal United Services Enstitüsü'nde Avrupa güvenliği alanında kıdemli araştırma görevlisi olarak çalışan Ed Arnold, "Eğer oylama geçerse bu hem Almanya hem de Avrupa için önemli olacak" diyor.
"Bu diğerlerinin de takip etmesi için bir emsal teşkil edecek. Ancak, Ukrayna'nın işgalinden üç yıl sonra Almanya'nın bulunduğu durum, savunma için daha fazla paraya ihtiyaç olduğunu ancak yeterli olmadığını da hatırlatıyor".
"Avrupa'nın hızla kötüleşen bir Avrupa-Atlantik güvenlik ortamında hareket edebilen savunma ve güvenlik liderlerine ihtiyacı var. Şu anda finansal reformlardan ziyade kültürel reform Avrupa'nın en çok ihtiyaç duyduğu şey".
