Avusturya'nın Türk Kökenli Vekilleri Çifte Vatandaşlık İçin Bastırıyor
Avusturya Parlamentosu Yeşiller Partisi milletvekilleri Alev Korun ve Aygül Berivan Aslan, 29 Ekim genel seçimleri sonrasında yasa çalışmaları hakkında medyaya açıklamalarda bulundu.
Dün genel seçimlerin ardından parlamentonun üçüncü...
Avusturya Parlamentosu Yeşiller Partisi milletvekilleri Alev Korun ve Aygül Berivan Aslan, 29 Ekim genel seçimleri sonrasında yasa çalışmaları hakkında medyaya açıklamalarda bulundu.
Dün genel seçimlerin ardından parlamentonun üçüncü toplantısını gerçekleştirdiğini belirten Korun, "Açılış toplantımızda ben Avusturya'da doğan ve annesi babası yıllardır burada yaşayan çocukların çifte vatandaş olması için parlamentoya yazılı bir kanun tasarısı başvurusunda bulundum. Bunu, 2009 yılında da yapmıştım. Ama bu başvuru maalesef Yeşiller Partisi dışında bütün partiler tarafından Avusturya meclisinde reddedildi" dedi.
"Benim için en önemli noktalardan biri, burada doğan çocukları burada büyüyen gençleri artık Avusturya'nın bir parçası olarak kabul etmemiz ve onlara yabancı muamelesi yapmayı bırakmamız" diyen Korun, Almanya'nın 2001'de, annesi babası en az 8 yıl Almanya'da yaşayıp ülkede doğan çocuklara çifte vatandaşlık uygulaması getirdiğini söyledi.
Korun, "Bu uygulama bugüne kadar şunu da içeriyordu: Çocuklar doğdukları anda çifte vatandaşlar. Çifte vatandaş olarak büyüyorlar. Ama en geç 23 yaşında vatandaşlıklardan birini seçmeleri gerekiyordu. Örneğin Alman vatandaşı mı kalacak yoksa Türk vatandaşı mı kalacak, ikinci vatandaşlığı bırakmaları gerekiyordu" şeklinde konuştu.
Korun, "Şimdi Almanya'da hükümet görüşmelerinde SPD, CSU ve CDU partileri bu karar zorunluluğunu kaldırma kararı aldılar. Yani artık Almanya'da çifte vatandaş olarak doğacak çocuklar, çifte vatandaş olarak kalabilecekler" ifadelerini kullandı.
Yeşiller Partisi milletvekili Korun konuşmasına şöyle devam etti:
"Bundan da yola çıkarak bu yeni gelişmenin desteğiyle, biz de tekrar bir atılım yaptık. Yeşiller olarak diyoruz ki Avusturya'da doğan, annesi babası zaten burada yaşayan ve büyük ihtimalle bütün ömrü Avusturya'da geçecek olan çocukları, gençleri artık yabancı yapmayalım. Onlara diyelim ki sen buranın evladısın, sen Avusturya'nın çocuğusun. O nedenle Avusturya vatandaşı da olman gerekiyor. Anne ve babaları annelerin üzerinden zaten başka vatandaşlık alıyorlar. Böylece bu çocukların çifte vatandaş olmasından yanayız."
"Almanya'daki yeni uygulamayı da göz önünde bulundurarak 18 veya 23 yaşlarında 'illa karar ver' demeyelim bu çocuklara, bu çocuklar çifte vatandaş kalabilsin. Bunun bir nedeni de şu: Avusturya'da şu anda zaten binlerce çifte vatandaş var. Annesi ve babası farklı vatandaşlıklara sahip olan çocuklar var. Zaten bu çocuklar çifte vatandaş olarak doğuyor. Örneğin babası Avusturya vatandaşı, annesi Türk vatandaşı olan bir çocuk, hem Avusturya hem de Türk vatandaşı olarak doğuyor. Hayatının sonuna kadar da bu çifte vatandaşlığı tutabiliyor. Onun için bu çocuklar burada yaşıyorlarsa neden bu şansı vermeyelim!"
Mecliste çifte vatandaşlığı detaylı bir şekilde müzakereye hazır olduklarını söyleyen Korun, "Bizim vatandaşlık kanunu başvurumuzda 'anne baba 5 senedir sürekli ve vizeli olarak burada kalıyorsa çocuk Avusturya vatandaşı olsun' dedik. Ama bu beş sene mi olur, beş buçuk sene mi olur, 6.7 sene mi olur onun tartışmasını mecliste yapmaya hazırız. Yeter ki, diğer partiler desin ki burada doğan çocuklara buralı muamelesi yapacağız. Burada doğan çocuklara zorla 'sen yabancısın, burada doğdun büyüdün ama biz seni kabul etmiyoruz' demekten vazgeçeceğiz. Bizim amacımız bu" dedi.
Yeşiller Partisi'nin bir diğer Türk kökenli milletvekili Aygül Berivan Aslan da, çifte vatandaşlık konusunda mecliste neler yapabileceklerini ve projelerini anlattı.
Aslan, "11 aydır Yeşiller Partisi'ndeyim. Daha önce de siyasi olarak aktiftim aslında. İnsan hakları ve kadın hakları aktivistiydim. Daha çok sokak siyasetiyleydim. Aslında hiçbir zaman partiye girmeyi düşünmüyordum. İlk etapta düşünmüyordum. Bağımsız olmayı istiyordum. Her partiyi kritize etme adına. Bağımsızlık ruhu vardı. Ta ki geçen yıla kadar. Gerçekten de bize bu dayatılan sisteme tahammül edemeyene kadar. Yıllardan beri sosyal danışmanlıkta çalıştığım için ister istemez bazı şeylerin siyaset üzerine gittiğini gördüm. Dilsiz ve kendilerini avukatsız gören bir kitle var burda. Yani kendilerini temsil görmeyen bir kitle var. O kitleye dil ve kalem olmak istedim" ifadelerini kullandı. - VİYANA
