Haberler

Bakan Avcı, Unesco Genel Konferansı'nda Konuştu

Abone Ol

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 37.UNESCO Genel Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "cinsiyet eşitliği" konusunda açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 37. UNESCO Genel Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "cinsiyet eşitliği" konusunda açıklamalarda bulundu. Avcı, "Eğer UNESCO'yu bir fikirler laboratuvarı ve değişim için itici bir güç olarak korumak istiyorsak, Türkiye birçok diğer üye ülke gibi bir dizi alanda UNESCO'nun üstlendiği rolü artarak ortaya koymasını arzu etmektedir" dedi.

37. UNESCO Genel Konferansı'nda konuşan Bakan Avcı, "UNESCO için ilk zorluk ve aynı zamanda fırsat, milenyum kalkınma hedefleri için son tarih olarak belirlenmiş olan 2015 yılının yaklaşmakta olmasıdır. Bugüne kadar pek çok ilerleme sağlamış olabiliriz, ancak bu başarılar her zaman arzu ettiğimiz şekilde ortaya çıkmamış olabilir. Olumlu gelişmelere rağmen bazı konularda yeterince hızlı ilerleyemedik veya sağlanan ilerlemenin sonuçlarının coğrafi olarak dengeli şekilde dağılmasını temin edemedik. 2015 takviminde UNESCO'nun Afrika önceliği bu eşitsizliklerin üstesinde gelmek için birincil aracımız olmalıdır" ifadelerini kullandı.

2015'e doğru atılan bu son adımda ve 2015 sonrası gündemini belirlemede eğitim ve kültür ile sektörler arası bir konu olan cinsiyet eşitliğinin Türkiye'nin ana önceliklerinden biri olduğunu dile getiren Avcı, "Herkes için eğitim hedeflerinin 2015 yılı öncesinde gerçekleştirilebilmesi için son bir çabaya ihtiyacımız olduğu hususunda hemfikiriz" dedi.

Bakan Avcı, "Eşitlikçi ve kaliteli eğitim ile herkes için yaşam boyu öğrenme eğitim alanındaki ana hedefimiz olmalıdır. Bu hedef aracılığıyla, herkes için eğitim hedefleri ile 2015 sonrası milenyum kalkınma hedefleri arasında uyum tesis edilmelidir. Tüm kız ve erkek çocukların eğitime erişimi geliştirilmeli, öğrenme kalitesini iyileştirmeli ve değer-temelli eğitimi güçlendirmeliyiz. Önce Eğitim İnisiyatifi bu nedenle hak ettiği ilgiyi görmeli ve bu kapsamda kabul edilen tavsiyeler tüm uluslararası toplum tarafından uygulanmalıdır. Bu önemli çabada hepimiz birer paydaş olarak sorumluluk taşımaktayız" dedi.

"Türkiye, bir sürdürülebilir kalkınma aracı olarak kültür bağlantılı bir başlığın 2015 sonrası binyıl kalkınma hedefleri gündemine dahil edilmesi gerektiğine olan inancını korumaktadır" diyen Bakan Avcı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu güçlü inanç temelinde Türkiye temel olarak UNESCO aracılığıyla sözkonusu hedefe katkıda bulunmaya kararlıdır. Üyesi olmayı arzuladığımız Dünya Miras Komitesi ile Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi bu bağlamdaki temel araçlarımız olacaktır. Türkiye, Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde alanında oynağı eşsiz rol ve uzmanlığa karşın Dünya Miras Merkezi'nin kendisinden beklentilerin artmasına rağmen giderek azalan mali ve insan kaynağıyla karşı karşıya bulunduğunun bilincindedir. Bu nedenle Türkiye bu zor zamanlarında yardımcı olmak amacıyla Merkeze gönüllü katkıda bulunacak ve personel gönderecektir."

"Türkiye, kültürel ve doğal mirasın çatışmalardan korunması ve çatışma sonrası durumlar dahil olmak üzere kültürle bağlantılı konularda UNESCO'dan beklentileri artan üye devletler arasında yer almaktadır" diyen Bakan Avcı, "Bu, örgütün geçerliliği için gerçek bir sınavdır. Suriye'de meydana gelenleri tartışmamak gibi bir lüksümüz bulunmamaktadır. Suriye'de göz önüne serilenler ne yazık ki sadece kültürel miras konularıyla sınırlı değildir. UNESCO perspektifinden bakıldığında endişe etmek için birçok neden bulunmaktadır: çocukların eğitim hakları engellenmekte, gazeteciler güvenli bir ortamda çalışamamakta, Suriye nüfusu yaşam, eğitim ve ifade özgürlüğü gibi temel haklarından mahrum bırakılmaktadırlar" diye konuştu.

Türkiye'nin Suriyeli mülteci akınına sınır kapılarını açık tutarak yanıt verdiğini söyleyen Avcı, "Halihazırda 200 binden fazla Suriyeli sınır vilayetlerimizdeki 21 kampta misafir edilmektedir. Buna ilaveten Türkiye'de kamplar dışında yaşayan 400 binden fazla Suriyeli ise korumamız altındadır. Sözkonusu mültecilere barınak, güvenlik, sağlık hizmeti verilmekte ve eğitim sağlanmaktadır. Kamplardaki 45 bin 696 Suriyeli öğrenciye bin 923 öğretmen, 693 sınıfta ilk ve ortaöğretim vermektedir. Ayrıca Türkiye, her düzeyde eğitimin taşıdığı önemin bilinci içerisinde Suriyeli öğrencilere yüksek öğrenim imkanı sağlamak üzere de ciddi çaba göstermektedir. Tarafımızdan 135 Suriyeli üniversite öğrencisine uzun dönemli burs, 261 öğrenciye acil burs sağlanmış; Devlet Başkanı Jorge Sampaio'nun 'Suriyeli Öğrenciler için Küresel Platform' girişimi çerçevesinde de ilave bin 105 Suriyeli öğrenciye burs verilmiştir" dedi.

Avcı, "Filistin'deki durum da farklı değildir. UNESCO'nun Orta Doğu kararlarının uygulanamaz oluşu kabul edilemez niteliktedir. UNESCO, doğası itibarıyla Filistin ile ilgili meselelerin siyasileştirilmeden sadece dünya mirasının ve eğitim hakkının korunması hedefiyle tartışılabildiği düzlem olmalıdır" diye konuştu.

"CİNSİYET EŞİTLİĞİ GÜNDEMİMİZİN EN ÜST SIRASINDA BULUNMAYA DEVAM ETMELİ"

Milenyum kalkınma hedeflerinden ve aynı zamanda UNESCO'nun iki önceliğinden birini teşkil eden 'cinsiyet eşitliği'nin gündemin en üst sırasında bulunmaya devam etmesi gerektiğini söyleyen Bakan Avcı, "Mevcut mali güçlüklerimiz, bu öncelik konusunda daha az talepkar olmamıza yol açmamalıdır" dedi.

Acvı son olarak, "2015 sonrası bin yıl kalkınma gündemi su temini ve sıhhi hizmetler, gıda güvenliği ve enerji temininde sürdürülebilirliğin sağlanmasını teminen somut adımlar içermelidir. Türkiye, bu çabalara katkıda bulunmaya hazırdır ve bu çerçevede Uluslararası Hidroloji Programı Hükümetlerarası Konseyi ile İnsan ve Biyosfer Programı Uluslararası Koordinasyon Konseyi'nin bir üyesi olmayı arzu etmektedir" diye konuştu.

Bakan Avcı konuşmasına şöyle devam etti:

"UNESCO için bir diğer sınama ve fırsat, sosyal değişimler ve kültürlerarası diyalog alanındadır. Bu iki konu birbirinden ayrı, ancak birbiriyle yakından ilintili konulardır. Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin İspanya'yla birlikte kurucularından biri olan Türkiye, bu konulara büyük önem atfetmektedir. Sekretarya tarafından bu alanda iletilen ilk görüşler, görüş alışverişi yapmamıza olanak sağlamış, ancak bir oydaşmaya varılması için temel oluşturamamıştır. Bu konunun UNESCO'da en iyi şekilde nasıl ele alınacağına dair görüşmeler devam etmelidir. Kazak kardeşlerimizin çabaları sayesinde kabul edilen 2013-2022 kültürlerin yakınlaşması BM on yılı, bu önemli konuyu ele almamız için en uygun yolu bulma çabalarımızda ilave bir itici güç sağlamalıdır."

Küresel barışı, güvenliği ve refahı yaygınlaştırarak daha iyi bir dünya kurmak, daha iyi bir gelecek yaratmak, sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmak, diyalog, uyum ve çeşitliliğe duyulan saygıyla tolerans, empati ve dayanışmayı yaygınlaştırmanın genel olarak Türkiye'nin BM sistemi için vizyonunu şekillendiren konuların bazıları olduğunu kaydeden Avcı, "Türkiye'nin 2015-2016 dönemi için BM Güvenlik Konseyi adaylığının temelini teşkil eden bu temaların aynı zamanda UNESCO gündemiyle de uyumlu olduğunu memnuniyetle müşahede ediyorum" şeklinde konuştu. - PARİS

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Birleşmiş Milletler Nabi Avcı Türkiye Unesco Dünya Dünya Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title