
Bakan Fidan ABD'ye gidiyor: İlk ziyaretin zamanlaması neden kritik?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 25-26 Mart'ta Washington'da olacak.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşmelerde bulunmak üzere 25-26 Mart'ta Washington'da olacak.
Trump yönetiminin iş başına gelmesinin ardından Washington'a gerçekleştirilecek bu ilk ziyaret hem içerik hem de zamanlama açısından kritik önemde değerlendiriliyor.
Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması çabalarının arttığı, Avrupa güvenlik mimarisinin yeniden tartışıldığı bir süreçte gerçekleşecek görüşmeler, İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması kararından da birkaç gün sonraya rastladı.
Ziyaretle ilgili bilgi veren kaynaklar, "Görüşmelerde, Türkiye-ABD ikili ilişkilerinde atılabilecek stratejik adımların ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek devlet başkanı düzeyindeki ziyaretlerin hazırlıklarının ele alınması öngörülmektedir," ifadelerini kullandılar.
Fidan-Rubio görüşmesinde, başta savunma sanayi işbirliği olmak üzere ikili ilişkiler ile Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi, İsrail-Hamas savaşı ve Suriye'deki gelişmelerin yer alacağı da bildirildi.
ABD ile temaslar yoğunlaştı
ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 Ocak'ta göreve gelmesinin ardından Washington'a gerçekleşecek bu ilk ziyaret hem içerik hem de zamanlama açısından önem taşıyor.
Fidan ve Rubio, ilk yüz yüze görüşmelerini 14 Şubat'ta Münih'te gerçekleştirdiler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump da ilk telefon görüşmesini 16 Mart'ta yaptı.
Bu görüşmede, Erdoğan'ın yakın bir zamanda ABD'yi ziyaret etmesi kararlaştırıldığı basına yansıdı.
Dışişleri Bakanı Fidan, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, Erdoğan'ın Beyaz Saray ziyaretinin hazırlıklarını yapmak üzere Rubio ile görüşebileceğini kaydetti.
Fidan, ayrıca, Erdoğan-Trump görüşmesinin "oldukça olumlu" olduğunu, Trump'ın Erdoğan'a saygısının telefon görüşmesinin içeriğine yansıdığını vurguladı.
Aynı görüşme hakkında değerlendirme yapan Trump'ın Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff da geçtiğimiz günlerde Erdoğan-Trump görüşmesini "muhteşem" ve "dönüşümsel" olarak tanımladı.
Witkoff "Bence Başkan'ın Erdoğan'la bir ilişkisi var ve bu önemli olacak. Bence iyi şeyler geliyor. Şu anda o görüşmenin sonucu olarak Türkiye'den çok fazla olumlu haber geliyor. Bence önümüzdeki günlerde bunu haberlerde göreceksiniz," değerlendirmesini yaptı.
İmamoğlu gündeme gelir mi?
Fidan-Rubio görüşmesinin zamanlaması, Türkiye iç politikasında yaşanan çok önemli gelişmelere rastlaması açısından da dikkat çekici.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart'ta gözaltına alındı ve 23 Mart'ta tutuklandı.
ABD'den bu konuda yapılan tek açıklama ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce'dan geldi.
Bruce, basın toplantısında sorulan bir soru üzerine, Türkiye'nin insan haklarına saygılı olması gerektiğini kaydetti ancak başka bir ülkenin içişlerindeki karar alma süreçlerine ilişkin yorum yapmayacağını söyledi.
Bu gelişmelerin Fidan-Rubio görüşmesinde gündeme gelip gelmeyeceği bilinmiyor.
Rubio, Florida Senatörü olarak görev yaptığı dönemde, İmamoğlu'nun 2019'da İstanbul Belediye başkanı olarak seçildiği ilk seçimlerin iptal edilmesini eleştirmiş ve "Otoriterlik her bölgede demokrasiye meydan okuyor" değerlendirmesini yapmıştı.
Rusya-Ukrayna öncelikli gündem
Türk-Amerikan görüşmelerinde bölgesel konular arasında öne çıkan iki başlık Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişiminin sonlanması ve Suriye'de 8 Aralık'ta başlayan yeni dönem olarak görülüyor.
Fidan'ın Rubio ile görüşmesinde, Türkiye'nin Trump yönetiminin Rusya-Ukrayna arasında önce ateşkes sonra da kalıcı barışın sağlanması girişimlerini desteklediğini ve katkı sağlamaya hazır olduğunu iletmesi bekleniyor.
Bu kapsamda Türkiye'nin ilk aşamada 2023'te askıya alınan Karadeniz tahıl girişiminin canlandırılması ve Karadeniz'de deniz ulaşımı güvenliğinin sağlanması için önerilerde bulunduğu biliniyor.
Suriye konusu ise daha karmaşık ve kapsamlı.
Diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre Fidan, Rubio ile görüşmesinde Suriye'nin istikrarı ve toprak bütünlüğünün korunmasının öneminin yanı sıra bu ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılması ile insani yardımlar ve yeniden inşa konusunda Türkiye-ABD işbirliğinin önemine dikkat çekecek.
Suriye'de IŞİD ile mücadele
Türkiye uzun zamandır ABD'den ana omurgasını Halkın Savunma Birlikleri'nin (YPG) oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yaptığı ortaklığı sonlandırmasını istiyor.
Fidan'ın ziyareti öncesinde SDG ile Şam yönetimi arasında imzalanan anlaşma, SDG'nin yeni kurulacak Suriye ordusuna entegre edilmesini içeriyor.
Fidan-Rubio görüşmesinde bu konudaki gelişmelerin ayrıntılı olarak ele alınması bekleniyor.
Dışişleri Bakanı'nın Türkiye, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak'ın IŞİD ile mücadele için yeni bir bölgesel platform kurma çalışmaları hakkında ABD'li muhatabına bilgi vermesi de öngörülüyor.
Türkiye'nin amacı SDG'nin Suriye ordusuna katılması veya ileride olası bir ABD askeri varlığının çekilmesi durumunda IŞİD ile mücadelenin akamete uğramayacağı mesajını Washington'a vermek.
Fidan'ın bu kapsamda özellikle IŞİD'li militanların tutulduğu cezaevleri ile onların aile üyelerinin kaldığı kampların kontrolü açısından ABD ile eşgüdüm içinde çalışmaya hazır olduğunu da Rubio'ya iletmesi bekleniyor.
Türkiye F-35 programına geri dönebilir mi?
Fidan'ın ikili ilişkiler çerçevesinde ön plana çıkaracağı başlık ise savunma sanayi işbirliği olacak.
Diplomatik kaynaklar, Fidan'ın Rubio'ya Türkiye'ye uygulanan CAATSA (Amerikan'ın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası) yaptırımlarının kaldırılması için çalışmalara başlanması ve F-35 programına dönüş sürecinin yeniden ele alınması çağrısında bulunacağını kaydettiler.
ABD, 2019'da Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerini topraklarına yerleştiren Türkiye'ye CAATSA kapsamında yaptırım uygulamaya başladı ve 2000'lerin başından bu yana program ortağı olduğu F-35 savaş uçağı programından çıkarttı.
ABD, Türkiye'nin parasın ödediği altı savaş uçağını da teslim etmedi.
ABD'den gelen mesajlar, Türkiye'nin S-400 hava savunma sistemlerini elinden çıkartması ya da işlevsiz hale getirmesi durumunda F-35'lerle ilgili sürecin gözden geçirilebileceği şeklinde.
Türkiye, F-35 programından çıkartılmasının ardından ABD'den 40 adet yeni F-16 savaş uçağı satın alma başvurusunda bulunmuş ve bu Washington tarafından kabul edilmişti.
Bu savaş uçaklarının tedarik süreci halen devam ediyor.
