Başakşehir-PSG maçında ırkçılık krizi: Futbolda ırkçılık dünyada ve Türkiye'de ne boyutta?
Medipol Başakşehir ile Paris Saint-German arasında Salı akşamı oynanan maçın 'ırkçılık skandalı' nedeniyle yarım kalması hem uluslararası futbol camiasında hem de Türkiye'de büyük tepki topladı.
Medipol Başakşehir ile Paris Saint-German arasında Salı akşamı oynanan maçın 'ırkçılık skandalı' nedeniyle yarım kalması hem uluslararası futbol camiasında hem de Türkiye'de büyük tepki topladı.
Şampiyonlar Ligi H Grubu'ndaki son maçın 13. dakikasında Başakşehir'in teknik ekibinden Pierre Webo, maçın Romanya Futbol Federasyonu'ndan dördüncü hakemi Sebastian Coltescu'nun kendisine karşı ırkçı ifadeler kullandığını söyledi.
Saha içerisinde 10 dakikadan uzun süren tartışmaların ardından hem ev sahibi hem de konuk takım futbolcuları da sahayı terk etti ve UEFA maçı yeni hakem ekibiyle oynanmak üzere Çarşamba akşamına erteledi.
Dünyada futbolda ırkçılık karşıtı mücadeleye karşı sıkı önlemler alınıyor. UEFA da bu doğrultuda uzunca bir zamandır sıfır tolerans politikasıyla hareket ediyor.
Ancak tüm bu önlemlere rağmen geçtiğimiz hafta İngiltere ikinci ligi Championship'te Millwall taraftarları, maç öncesi diz bükerek ırkçılığı protesto eden oyuncuları yuhaladı. İngiltere Futbol Federasyonu da olayla ilgili soruşturma başlattı.
Federasyon, Manchester United'lı oyuncu Edison Cavani'nin geçtiğimiz hafta Southampton maçında attığı gol için kendisini sosyal medyada tebrik eden bir arkadaşına verdiği cevap hakkında da soruşturma başlattı. Cavani, sosyal medya gönderisine yaptığı yorumda arkadaşına İspanyolca ırkçı bir ifade kullanmıştı.
Aynı ırkçı ifadeyi 2011 yılında Liverpool forması giyen Luis Suarez de Manchester United forması giyen Patrice Evra için kullanmış ve 8 maçla cezalandırılmıştı.
Barcelona forması giydiği dönemde Kamerunlu yıldız futbolcu Samuel Eto'o da birden fazla kez ırkçı tezahüratlarla karşılaşmıştı. 2005 yılında Real Zaragoza maçında sahayı terk etmek isteyen Eto'o hakem tarafından ikna edilerek sahaya döndürülmüştü. Real Zaragoza'ya da 9 bin euro para cezası kesilmişti.
Tottenham ve Chelsea arasında geçtiğimiz yıl oynanan maçta ev sahini Tottenham taraftarı Chelsea'li Antonio Rüdiger'e ırkçı tezahüratta bulunmuştu.
Futbolcu Emre Belözoğlu da Newcastle United forması giydiği dönemde Bolton oyuncusu El Hadji Diouf'a ırkçı bir hakarette bulunmuştu. Belözoğlu Fenerbahçe formasıyla, Trabzon spor oyuncusu Didier Zokora'ya ırkçı sözler sarf etmişti.
Dönüm noktası
Ancak dün akşamki olay, uluslarası futbol camiasında ırkçılıkla mücadele bağlamında dönüm noktası olarak görülüyor. Avrupa'nın kulüp bazında en üst düzey futbol organizasyonundaki ırkçılık iddiasına her iki takım futbolcularının sahayı terk ederek tepki göstermesi yeşil sahalarda ırkçılıkla mücadelede benzersiz bir gelişme olarak yorumlandı.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan spor yazarı Banu Yelkovan PSG'nin turu garantilemiş, Başakşehir'in de iddiasının kalmaması nedeniyle formalite maçı olarak izlenecek maçın tarihe geçtiğini kaydediyor ve şöyle devam ediyor:
"Maçta Webo ile başlayan, Demba Ba ile devam eden, Başakşehir takımının başkan Göksel Gümüşdağ ve teknik direktör Okan Buruk'tan başlayarak tüm paydaşlarınca desteklenen duruşuna PSG futbolcularının ve takımının da katılmasıyla zirveye çıkan inanılmaz bir duruş izledik"
Yelkovan, maçta verilen tepkinin futbol sahalarında bugüne kadar ırkçı davranışlara karşı bireysel ve tek tük verilen tepkilerin zirveye çıktığı bir an olarak tarihe geçtiğini söyledi.
'Futbolla hayat birbirinden ayrılamaz'
Olay olduğu andan itibaren Türkiye'de hızla ırkçılığı kınayan, Başakşehir'le dayanışma gösteren mesajlar paylaşılmaya başlandı. Aralarında spor kulüpleri, siyasetçiler, taraftar gruplarının da bulunduğu pek çok kişi ve kurum art arda sosyal mesajları yayımladı.
Irkçılığa karşı ortak duruş bir yandan alkışlanırken bir yandan da Türkiye'de futbol sahalarında yaşanan ırkçılık vakalarına karşı benzer dayanışmanın sergilenmemesine ilişkin şikayetler de dile getirildi.
Futbol yorumcusu Mert Aydın, BBC Türkçe'ye futbolla yaşamın birbirinden ayrılamayacağını ve bu sebeple de sadece futbolun suçlanmaması gerektiğini belirtti.
2017 yılında Amedsporlu futbolcu Deniz Naki'nin Mersin İdmanyurdu deplasmanında taraftarların saldırısına uğradığını hatırlatan Aydın, "Türkçe bilmeyen ve sadece Kürtçe konuşabilen herhangi biri, vergi dairesine gittiğinde benzer sorunlar yaşayabiliyor. Ülkenin üst düzey politikacıları da azınlıklara ilişkin ayrımcı ifadeler kullanabiliyor" diye konuştu.
'Siyahilere karşı ırkçılığı protesto etmek en kolayı'
Gazeteci Banu Yelkovan da maç gecesi tepkilerin bazılarının trajikomik olduğunu ve Türkiye'de "siyahlara karşı ırkçılığı protesto etmenin çok kolay olduğunu" belirtiyor.
Yelkovan şöyle devam ediyor:
"Siyahlara karşı sergilenen ırkçılığı protesto etmek en kolayı, çünkü adam siyah, herkes renginden dolayı aşağılandığını anlayabiliyor ve bunu protesto etmek de kolay. Önemli olan günlük hayatımızın içine sızan bazı kavramlardaki ırkçılık ve ayrımcılığı yakalamak."
'O kadar çok örnek var ki utanç içinde kalıyor insan'
Spor yazarı Elif Çongur da sorularımızı yanıtlarken Türkiye'de futbolda ırkçılığın var olduğunu kaydediyor.
En belirgin örneklerden biri olarak da 1999 yılında Trabzonspor Başkanı Mehmet Ali Yılmaz'ın kulübün İngiliz oyuncusu Kevin Campbell'a yönelik ifadelerini hatırlatıyor.
Yılmaz basın açıklamasında "Biz de buluyoruz bir yamyam alıyoruz işte. Yani rengi bozuk. Alıyoruz ama atmıyor anasını satayım. Ben mi atacağım golleri?" demişti.
Çongur şöyle devam ediyor:
"Milli maçlarda avaz avaz 'Ayağa kalkmayan Ermeni olsun' tezahüratlarına tanık olduk, etnik kimliklere karşı yükselen sloganları dinledik, Diyarbakırspor maçlarında avaz avaz yapılan ırkçı tezahüratları duyduk.
"Tribünden siyah bir futbolcuya muz sallandı. Amed Sportif Sakarya ve Ankara'da statta saldırıya uğradı, Sivas'ta kalacak otel bulamadı. Hrant Dink'in katledilmesinden sonra tribünlere beyaz bereyle geldiler (cinayetin faili Ogün Samast, cinayeti işlediği gün beyaz bere giymişti), 'Hepimiz Ogün'üz' alçak sloganını attılar. O kadar çok örnek var ki utanç içinde kalıyor insan.
"Daha dün akşam, ırkçı sözleri yüzünden gündeme düşen hakem için 'Romanyalı çingene hakem' diye ırkçılık karşıtı cümle gördük!"
" Türkiye'de ırkçılıkla mücadele ' Türkiye'de ırkçılık yoktur' demek üzerine kurulu "
Irkçı yaklaşımların durmadan halı altına süpürüldüğünü ve bu yüzden de asla temizlenmeyecek utançlara sebep olduğunu dile getiren Çongur, Türkiye'de ırkçılıkla mücadelenin " Türkiye'de ırkçılık yoktur" demek üzerine kurulu olduğunu dile getiriyor.
Yelkovan, Fenerbahçe ve Türkiye milli takımın efsane oyuncularından Lefter Küçükandonyadis'in soyadının, kendisinin gençlik yıllarında "zor soru" kategorisinde olduğunu ifade ediyor.
Efsane oyuncunun Rum olduğunu herkesin bildiğini ama bilmezlikten gelinen bir sır muamelesi yapıldığını belirten Yelkovan, "Bu yüzden ona sadece Lefter diyorduk" diye konuşuyor.
Yelkovan şöyle devam ediyor:
"Bu yüzden heykelinin altında bile, '1963'te futbolu bıraktıktan sonra ülkemizden ayrılmayarak Büyükada'ya yerleşmiştir' yazıyor. Kim kimin ülkesini bırakmadı? Irkçıyız, çünkü ırkçı olmadığımızı anlatmak için 'Bakın benim zenci arkadaşlarım var' diyoruz. Aynı kategoride gay dostlarımız var, Kürt arkadaşlarımız var."
'Rahatsızlığının haklı olup olmadığına biz karar veremeyiz'
Dünyada da Türkiye'de de doğrudan bir grubu etnik kimliği sebebiyle doğrudan hedef alan ayrımcılık yapan açıktan ırkçılığın yanı sıra, gizli ırkçılığın da var olduğunu vurgulayan Aydın şunları söylüyor:
"Gizli ırkçılar var. Öyle bir eğitimden geçiyorsunuz ki, söylediklerinin karşı tarafı inciteceğinin farkında olamıyor insanlar. Romen hakem, siyahın Romencedeki karşılığını kullandığını söylüyor.
"Ama bu ifade siyahlar için aşağılayıcı, küçümseyici bir ifade. Bundan da rahatsızlık duyuyor. Rahatsızlığının haklı olup olmadığına biz karar veremeyiz. Bu tür söylemleri söyleyen herkesin ırkçı olamayabilir ancak yapılan ırkçılık."
Aynı noktaya değinen Yelkovan ise, çoğu zaman ne yapıldığının farkında olmadan ayrımcılık ve ırkçılık yapıldığını ifade ediyor: "Bunu fark ettiğimiz ve düzelttiğimiz zaman dün akşamki tüm mesajlar yerini bulacak."
'Hukuku devreye sokmak gerekiyor'
Peki, Türkiye'de futbolda ırkçılıkla mücadele konusunda atılan adımlar yeterli mi ve ırkçılık futboldan nasıl silinebilir?
Çongur'a göre ilk atılması gereken adım, ırkçılık vakaları ve şikayetlerini "Bizde ırkçılık olmaz" gerekçesiyle örtbas etmeden hem sporun disiplin kurullarında hem de adliyede soruşturarak cezalandırmak.
Çongur ayrıca, "Spor insanlarının bu işe ciddiyetle yaklaşması, spor yazarlarının ırkçı hiçbir söyleme geçit vermemesi, bazı yorumcuların ağızlarından çıkanı kulaklarının duyması gerekiyor. Başka türlü sadece slogan düzeyinde kalır ırkçılık karşıtlığımız" diyor.
" İnsanlar 'Biz hata yapıyoruz' diyebilmeliler "
Aydın da ırkçılık meselesinden kurtulmanın çok kolay olmadığını anlatıyor:
"Bugün İngiltere'de Premier Lig'te neden siyah hoca yok diye tartışılıyor. Bu meseleyi çözmek kolay değil bu işten. Afrikalılar üzerinden de yapamayız sadece. Sadece buna yoğunlaşırsak kendimizi kandırmış oluruz. Biz hata yapıyoruz demeli, çözüm aramalı. Bu hata kabullenilmezse ırkçı ifadeler kullanılmaya devam eder."