Dünyanın en büyük Hristiyan Evanjelik kilisesinin kurucusu T. B. Joshua'nın yaygın taciz ve işkence iddiaları
BBC'nin yaptığı soruşturma, T. B. Joshua'nın kurucusu olduğu Tüm Milletler Sinagog Kilisesi'nde yaygın taciz ve işkenceye dair kanıtlar ortaya çıkardı. Kilisenin eski üyeleri, Joshua tarafından cinsel saldırıya uğradıklarını, hücre hapsine maruz kaldıklarını ve zorla kürtaja tabi tutulduklarını iddia ediyor. Kilise henüz iddialara yanıt vermedi. Joshua, daha önce ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu söylemişti.
BBC, dünyanın en büyük Hristiyan Evanjelik kiliselerinden birinin kurucusu T. B. Joshua’nın uyguladığı iddia edilen yaygın taciz ve işkenceye dair kanıtlar ortaya çıkardı.
Onlarca kişi, 2021 yılında ölen Tüm Milletler Sinagog Kilisesi kurucusu Nijeryalı din adamı T. B. Joshua tarafından, tecavüz ve zorla kürtaj da dahil olmak üzere, zulme uğradığını iddia ediyor.
Lagos'ta gizli bir yerleşkedeki istismar iddiaları yaklaşık 20 yıla yayılıyor.
Söz konusu kilise iddialara yanıt vermedi ancak Joshua hakkında daha önce ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Joshua’nın dünya çapında büyük bir takipçi kitlesi vardı. Karizmatik ve son derece başarılı bir vaizdi.
BBC’nin iki yıllık soruşturması boyunca buldukları arasında şunlar var:
Kilisenin eski üyesi mağdurlardan biri olan İngiliz Rae, 2002 yılında Brighton Üniversitesi’ndeki eğitimini bırakarak 21 yaşında kilisede çalışmaya başladı. Sonraki 12 yıl, Lagos'taki labirent benzeri beton yerleşkede, Joshua'nın sözde "müritlerinden" biriydi.
BBC’ye konuşan Rae, “Hepimiz cennette olduğumuzu düşünüyorduk ancak cehennemdeydik ve cehennemde korkunç şeyler oluyordu" dedi.
Joshua tarafından cinsel saldırıya uğradığını ve iki yıl boyunca bir tür hücre hapsine maruz kaldığını söyledi. İstismar o kadar şiddetliydi ki, yerleşkenin içinde birçok kez intihara teşebbüs ettiğini söylüyor.
Tüm Milletler Sinagog Kilisesi'nin (SCOAN) dünya çapında takipçileri var. Emmanuel TV adında bir televizyon kanalı ve milyonlarca takipçisi olan sosyal medya ağları bulunuyor. 1990'lar boyunca ve 2000'lerin başlarında; Avrupa, Amerika, Güney Doğu Asya ve Afrika'dan on binlerce ziyaretçi, Joshua'nın "iyileştirici mucizeler" gerçekleştirmesine tanık olmak için Nijerya'daki kiliseye gitti. En az 150 ziyaretçi, Lagos'taki yerleşkesinde, bazen onlarca yıl boyunca, müridi olarak onunla yaşadı.
İngiltere, Nijerya, ABD, Güney Afrika, Gana, Namibya ve Almanya'dan 25'ten fazla eski "mürit" BBC'ye konuştu. En yenisi 2019'da olmak üzere, bu kişiler, kilisedeki deneyimlerini anlattı. Çoğu ilk katıldığında ergenlik çağındaydı. İngiltere’den giden bazı kişilerin Lagos'a ulaşım masrafları, İngiltere’deki diğer kiliselerle koordineli olarak Joshua tarafından karşılandı.
Rae ve BBC’nin görüştüğü diğer birçok kişi, deneyimlerini bir tarikatın içinde olmaya benzetti.
Namibyalı Jessica Kaimu, yaşadığı zorlu sürecin beş yıldan fazla sürdüğünü söylüyor. Joshua kendisine ilk kez tecavüz ettiğinde 17 yaşında olduğunu belirtiyor. Daha sonraki tecavüzleri, oradayken beş kez zorla kürtaja maruz kalmasına yol açtı.
BBC'ye "Bunlar merdiven altıydı... Yaşadığımız tıbbi operasyonlar... bizi öldürebilirdi" diyor.
Görüşme yapılan diğer kişiler ise soyulduklarını, elektrik kablolarıyla ve at kırbaçlarıyla dövüldüklerini, uyumalarına izin verilmediğini anlatıyor.
T.B. Joshua, Haziran 2021'de öldüğünde, Afrika tarihinin en etkili papazlarından biri olarak anıldı. Yoksulluktan kurtularak ortakları arasında onlarca siyasi liderin, ünlünün ve uluslararası futbolcuların olduğu bir Evanjelik imparatorluk kurmuştu.
Ancak yaşamı boyunca 2014'te kiliseye giden ziyaretçilere yönelik bir misafirhanenin çökerek en az 116 kişinin ölümüne yol açması gibi bazı tartışmalara da konu olmuştu.
BBC'nin uluslararası medya platformu Open Democracy ile yürüttüğü soruşturma ile ilk kez, çok sayıda eski kilise çalışanının konuşması kayıtlara geçti. Bu kişiler seslerini duyurmak için yıllarca uğraştıklarını ancak fiilen susturulduklarını söylüyorlar.
Nijerya'daki bazı tanıklar, daha önce buradaki istismarla ilgili konuştuklarını ve YouTube'da ilgili videolar yayımladıklarını, ancak bu nedenle fiziksel saldırıya uğradıklarını ve bir kişinin vurulduğunu iddia ediyor.
Mart 2022'de, halka açık bir caddeden kilisenin Lagos yerleşkesinin görüntülerini kaydetmeye çalışan bir BBC ekibine kilisenin güvenliği tarafından ateş açıldı ve birkaç saat boyunca gözaltına alındılar.
Kilise, soruşturmadaki iddialarla ilgili olarak temasa geçen BBC'ye yanıt vermedi, ancak Joshua'ya yönelik önceki iddiaları reddetti.
"Tanrı’nın elçisi T.B. Joshua hakkında asılsız iddialarda bulunulması yeni bir olay değil. İddiaların hiçbiri kanıtlanamadı" dedi.
BBC'ye konuşan beş İngiliz vatandaşından dördü, kiliseden kaçtıktan sonra uğradıkları tacizi İngiltere yetkililerine bildirdiklerini, ancak işlem yapılmadığını söylüyorlar.
Buna ek olarak, İngiliz bir adam ve karısı kiliseden kaçtıktan sonra, Mart 2010'da Nijerya'daki Britanya temsilciliğine bir e-posta gönderdi. Yaşadıkları işkenceye dair görgü tanıklarının anlatımlarını ve kendilerini polis olarak tanımlayan, aynı zamanda SCOAN üyesi olan adamlar tarafından silah zoruyla tutulduklarına ilişkin kayıtlar da içeren video kanıtlarını gönderdiler. Adam, e-postasında karısının Joshua tarafından defalarca cinsel saldırıya ve tecavüze uğradığını yazdı. Yetkilileri, yerleşkede hala İngiliz vatandaşlarının bu zulümlerle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
Adam konuyla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını söylüyor.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı bu iddialara yanıt vermedi ancak BBC'ye, yurt dışındaki İngiliz vatandaşlarına yönelik cinsel saldırı ve şiddet de dahil olmak üzere tüm suç bildirimlerini çok ciddiye aldığını söyledi.
SCOAN, Joshua'nın eşi Evelyn'in liderliği altında bugün de faaliyetlerine devam ediyor. Evelyn, Temmuz 2023'te İspanya turuna liderlik etti.
17 yaşında SCOAN'a katılmak üzere İngiltere’den ayrılan Anneka, BBC'ye, henüz sesini duyurmayan birçok mağdur olduğuna inandığını söyledi. Joshua'nın eylemlerini ortaya çıkarmak için daha fazla adım atılacağını umuyor:
"Tüm Milletler Sinagog Kilisesi'nin, bu adamın neden bu kadar uzun süre bu şekilde çalışabildiğine dair kapsamlı bir soruşturmaya ihtiyacı var".
Maggie Andresen, Yemisi Adegoke ve Ines Ward katkılarıyla hazırlanmıştır.