Haberler
BBC

Brunei: Zina ve Eşcinsel İlişkiye Sert Cezalar Verme Kararı Alan, Dünyanın En Sessiz Ülkelerinden...

Abone Ol

Brunei, zina ve eşcinsel ilişkiye şeriat hukukuna göre sert cezalar verme kararı almasından sonra, küresel ölçeke dikkatleri üzerine çekti.

Brunei, zina ve eşcinsel ilişkiye şeriat hukukuna göre sert cezalar verme kararı almasından sonra, küresel boyutta dikkatleri üzerine çekti. Ancak BBC Muhabiri Jonathan Head'e göre, ülkede sessizlik hüküm sürüyor.

İlk bakışta Singapur'da olduğunuzu düşünebilirsiniz. Yollar güzel ve bakımlı, çok sayıda ağaç, geniş caddeler, yayalar için büyük alanlarla iyi planlanmış bir şehir.

Brunei'nin başkenti Bandar Seri Bawgawan, güvenli, düzenli ve çok sessiz.

Size buranın Brunei olduğunu söyleyen şeyler ise dikkat çeken minareler, Arap alfabesiyle yazılmış büyük tabelalar ve Sultan Hassanal Bolkiah'nın sakallı resimlerini gösteren posterler.

Ülke, dünyada kalan son mutlak monarşilerden biri. Siyasiler ya da parlamento tarafından dizginlenmeyen tüm iktidar tamamen sultanın elinde.

Sultan Başbakan, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Maliye Bakanı ve Brunei'de İslam'ın başı. Sözleri kanun niteliğinde.

Dine daha da yaklaştı 1984'e kadar İngiliz sömürgesi olan Brunei bağımsızlığını kazandığında sultan, Malay Müslümanı monarşisi konseptini ilan etti.

Bu yönetim biçimi ulusal bir felsefe olarak Bruneililere işlendi ve "Malay dili, kültürü, gelenekleri, İslam yasaları ve değerleri ve monarşik sistemin, herkes tarafından saygı duyulması ve uygulanması gereken bir karışımı" diye tanımlanıyor.

Tüm Bruneililer Malay olmasa da ve yüzde 80 ile Müslümanlar'ın oranı aslında çoğulcu yönetime sahip Endonezya'dan az olsa da, burada muhalefete yer yok.

Bağımsızlıktan bu yana, Brunei sultanı İslami öğretilerin giderek daha sıkı bir şekilde uygulanmasını istedi.

Almanya'nın Halle kentindeki Max Plack Sosyal Antropoloji Enstitüsü'nden Dominik Mueller, Güney Asya'daki İslam konusunda uzman ve Brunei'yi yakından bilen çok az akademisyenden biri.

Mueller BBC'ye yaptığı açıklamada "Sultan son 30 yıldır giderek artan oranda dine döndü, özellikle 1987'de Mekke'ye hacca gitmesinden sonra. Sık sık Allah'ın, Şeriat'ın ceza hükümlerinin uygulanmasını istediğini ve bunun hem bu hayatta, hem de ahirette getireceği sevaplardan bahsetti" diyor.

"Bunu devlet müftüsünün söylemlerinde görmek mümkün. İslami bürokrasinin etkisi çok büyük. Uzun zamandır sultana ve halka Brunei'nin Allah'ın yasalarını, kendi yorumladıkları şekilde uygulanması gerektiğini söylüyorlar."

Mueller, 'Sultanın şahsen buna ikna edilmiş olabileceğini, aynı zamanda da monarşinin meşruiyetini sorgulayabilecek potansiyel İslami muhalefeti önlemek için, İslami kurulu düzenin desteğinin devamını sağlamak istiyor da olabileceğini' vurguluyor.

Brunei, bağımsızlığından bu yana muhalefete izin vermedi, neredeyse hiç bağımsız sivil toplum kuruluşu yok. Ülke hala, toplanma ve ifade özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayan ve 1962'de ilan edilen olağanüstü hal ile yönetiliyor.

Medya özgür haber yapamıyor ve Brunei Times'ın 2016'da başına geldiği gibi, resmi sınırları aşanlar kapatılıyor. Hükümet karşıtlarına karşı kullanılabilecek birkaç yasa var ve bunlardan biri de oldukça geniş kapsamlı bir Ayrılıkçılık Yasası.

Bu durum da ülkeyi ziyaret eden gazetecilerin işlerini zorlaştırıyor. İnsanlar genelde misafirperver ve yardımsever. Ama yeni Şeriat hukuku konusunda açıkça konuşacak kimseyi bulamadık.

Çoğu, gizlice olsa da BBC ekibiyle buluşmaktan kaygılıydı. Hükümet yorum taleplerimize yanıt vermedi.

'Yaşam oldukça normal'

Ömer Ali Seyfüddin Camisi'nde buluştuğumuz bir grup dindar Müslüman, sadece yetkililerin bu konularda konuşma izni olduğunu söyledi.

Sarah adını verdiğimiz bir eşcinsel kadınla sosyal medya üzerinden sohbet ettik. Kendisine Dean denmesini isteyen eşcinsel bir erkekle Brunei dışında buluştuk ve bazıları eşcinsel başka erkeklerle de görüştük.

Hiçbiri, yeni ceza yasasındaki recm gibi en sert cezaların gerçekten uygulanacağına inanmıyor.

Ve sultan da, uluslararası tepkiler ve bazı Hollywood yıldızlarının Brunei'nin sahibi olduğu otelleri boykot çağrıları karşısında, infazlara moratoryum (erteleme) konulduğu açıklamasını yaptı ve bu moratoryumun Şeriat yasaları uyarınca ölüme mahkum edilenler için de geçerli olduğunu belirtti.

Ancak Bruneililer, yeni ceza yasasının LBGT (Lezbiyen, Biseksüel, Gay ve Transseksüel) toplumu için ne anlama geldiği konusunda bölünmüş halde.

Dean, dikkat çekmediğiniz sürece Brunei'de eşcinsel olmanın sorun yaratmayacağını söylüyor.

"Temel insan haklarımızdan mahrum bırakılmadık. Çalışma ya da eğitim görme fırsatımız, yolda yürüme hakkımız elimizden alınmadı. Haberlerin tersine, yaşam oldukça normal" diyor.

Ancak Sarah, ölüm cezasının uygulanmayacağı vaadine karşın, yeni yasaların teşvikiyle artan homofobiden kaygılı.

"Sultan'ın konuşmaları yasadır ve yasalarda yazılı olsa da ölüm cezasının uygulanmayacağı kesin. Ancak bu yine de, yasanın homofobik tonunu değiştirmiyor" diyor.

"Bruneililerden gelen yorumlara bakılırsa, çoğu kişinin eşcinselliğe karşı olduğu açık. Bu bir şeyi değiştirir mi? Değiştirmez diye düşünüyorum. Yasalar eşcinsel kadınlara hiç uygulamadı, ancak yine de insanlar cinsel yönelimimi bildiğinde güvende hissetmem."

Nehrin karşısındaki hayat Başkent Bandar Seri Bagawan'da iki genç profesyonelle sohbetimiz ülkenin geleceğine geliyor. Ülkenin müthiş refahını sağlayan petrol gelecek 20 yılda tükenecek. Düşük petrol fiyatları, son yıllarda hükümetin büyük bütçe açıkları vermesine yol açtı.

Ekonomik büyüme oranı aynı seyrediyor ve geleneksel istihdam kaynağı kamu sektöründe fırsatlar azalırken, gençler arasındaki işsizlik oranı Güneydoğu Asya'nın en büyüğü olma yolunda tırmandı.

Sultan'ın İslam'a daha sıkı sarılması, Bruneililerin cömert, vergi alınmayan refah devletinin artık mümkün olmayacağı dönemlere girilirken yeni bir meşruiyet kaynağı arayışı olabilir mi?

Bunu kimse bilmiyor. Hükümet, Brunei'nin ekonomik kaynaklarını çeşitlendirmesini ve petrol ihracına bağımlılığını azaltmasını öngören Vizyon 2035 adlı bir program açıkladı.

Ama şu ana kadar pek bir ilerleme sağlanamadı. Genç çalışanlar "Hükümet karar veriyor. Ülkenin geleceğinde hiçbir söz hakkımız yok" diyor.

Cuma öğlen vaktinde, insanlar başkentteki birçok camiden birine giderken Bandar Seri Bagwan'ın zaten sessiz olan sokakları daha da tenhalaşıyor. Yasalara göre Müslüman Bruneililer namaza gitmek zorunda. Bürolar ve dükkanlar kapanıyor.

Cumartesi gecesi, komşu Malezya'ya sınır geçişleri kalabalıklaşıyor. Bruneililer, kendi ülkelerinde olmayan içki, sigara ve müziği bulmak istiyor. Nehir kenarındaki Limbang'a geçmek sadece bir buçuk saat sürüyor.

Oteller ve karaoke barları doluyor ve araçların çoğu Brunei plakası taşıyor.

Bir barda, hiçbiri Müslüman olmayan bir grup Bruneili ile karşılaşıyoruz.

Şeriat yasalarının kaygı yaratıp, yaratmadığını soruyorum.

"Pek değil" diyorlar. "Buraya gelebildiğimiz ve Brunei'deki rahat yaşamlarımızı sürdürebildiğimiz sürece neden kaygılanalım ki?"

BBC

Hükümet Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title