Haberler

Bu Karneyle Daha Çok Sınıfta Kalırız

Abone Ol

İnsan Hakları Konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Hazırladığı 2009 Raporunda, Türkiye İçin Hiç de İç Açıcı Tespitler Yer Almadı. Ergenekon'un Bitmeyen, Hükümetin Sansüre Yol Açan Davaları, Yargıda Reform ve Yolsuzluklar Gibi 'Ağır Mevzular'ın Yanı Sıra, Rapora Hülya Avşar, Düşes Sarah Ferguson ve Hüseyin Üzmez Gibi 'Popüler' Konular da Yansıdı.

İnsan hakları konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı 2009 raporunda, Türkiye için hiç de iç açıcı tespitler yer almadı. Ergenekon’un bitmeyen, hükümetin sansüre yol açan davaları, yargıda reform ve yolsuzluklar gibi ‘ağır mevzular’ın yanı sıra, rapora Hülya Avşar, Düşes Sarah Ferguson ve Hüseyin Üzmez gibi ‘popüler’ konular da yansıdı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2009 İnsan Hakları Raporu’nun Ergenekon, yargıda tarafsızlık gibi konulardaki mesajları ön plana çıktı, ancak raporun satır aralarında Hülya Avşar’ın davasından Hüseyin Üzmez’in aldığı cezaya, Abdullah Öcalan’ın yeni hücresinden Düşes Ferguson’un Saray köyü çekimlerine değin birçok ayrıntı yer aldı.

Ülke tarikat dolu

Mistik Sufi ve diğer tarikat ve tekkeler ile zaviyelerin resmi olarak yasaklandığı, ancak aktif ve yaygın bulundukları kaydedilen raporda, “Birçok önde gelen siyasi ve toplumsal lider, bu dini- toplumsal tarikatlar, tekkeler ve diğer İslami topluluklarla ilişki kurmaya devam etti” denildi.

Raporda şu ifade de yer aldı: “Kanun bağımsız bir yargı öngörmektedir. Bununla birlikte yargı zaman zaman dış etkilere maruz kalmaktadır. Yargıda yolsuzluğa ilişkin raporlar bulunmaktadır. Kanun hükümetin, yargı gücünün uygulanmasına ilişkin tavsiyede bulunmasını ya da emir çıkarmasını yasaklamaktadır, ancak hükümet zaman zaman hükümeti eleştiren yargıçlara karşı resmi soruşturma başlatmıştır.”

Uzun tutukluluk

ABD 2009 İnsan Hakları Raporu’nda Ergenekon davasının uzun sürmesi ve uzun tutukluluk sürelerinden yakınanlara “Türkiye’de genelde yaygın olan uygulama budur” diye açıklama getirildi. Basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığının gözetilmesi gereğine dikkat çekildi.

AKP’nin bazı üyeleri ve Başbakan Erdoğan’ın gazetecilere ve karikatüristlere dava açmayı yıl boyunca sürdürdüğü, insan hakları örgütleri, yayıncı birlikleri ve gazetecilerin dava açma eğilimlerinin bir oto sansür ortamı yarattığını iddia ettikleri belirtilen raporda, Erdoğan’ın açtığı davalardan örnekler verildi.

Öcalan’ın önceki hücresinden birkaç santimetre küçük, ancak tuvalet ile fazladan pencere bulunan yeni bir hücreye alındığı, spor ve mahkûm mağazasından alışveriş imkanı tanındığı, diğer mahkûmlarla görüşebildiği belirtilen raporda, Avşar ile ilgili şu ifadeler yer aldı: “Eylül ayında savcılık, oyuncu Hülya Avşar ve gazeteci Devrim Sevimay hakkında, ‘PKK’yı silahları bırakmaya ikna etmek zor olacak’ yönünde bir açıklama yapan oyuncuyla yapılan röportaj dolayısıyla soruşturma başlattı. Kamuoyunda kin ve düşmanlığa neden olacağı ileri sürülen açıklamalar hakkında kovuşturmaya gerek görülmedi.”

Rapordan satır başları

*  Türkiye’de 77.777 adet kayıtlı cami bulunuyor.

*  Parlamentodaki milletvekillerinin yüzden fazlası ve en az üç bakan dahil önde gelen hükümet yetkilileri, Kürt kökenli.

*  Akademisyenler, Alevi nüfusunun 15-20 milyon arası olduğunu tahmin ediyor. * Mahkeme gazeteci Hüseyin Üzmez’i, 14 yaşındaki küçük bir kıza cinsel taciz ve akıl sağlığına zarar vermekten 15 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.

*  Engellilerin kamu ulaşım araçları ve binalara erişimleri konusunda yasal emredicilik yok ve bu birçok kentlerde sınırlı durumda.

*  Çeşitli gazete ve TV programı Hıristiyan ve Yahudi karşıtı mesajlara yer vermeyi sürdürdüler ve Yahudi karşıtı literatür kitapçılarda yaygın bir şekilde yer aldı.

*  Çocuk yaşta evlilikler özellikle yoksul, kırsal bölgelerde yapılmaktadır. Ancak kadın hakları eylemcilerine göre bu tür evlilikler son yıllarda daha az görülüyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Dünya

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title