Cannes 2017 Film Festivali Başladı: 8 Noktaya Dikkat!
Beklenen filmler, yıldız geçitleri, sıkı güvenlik ve tabi ki mebzul miktarda Nicole Kidman.
Dünyanın dört bir yanından yıldızlar 70'nci yılını kutlayan dünyanın en prestijli film festivallerinden Cannes'a akıyor.
Julianne Moore, Robert Pattinson, Jake Gyllenhaal and Emma Thompson bu yıl kırmızı halıya ayak basacak ünlüler arasında.
Festival dün akşam Marion Cotillard'ın oynadığı Fransız filmi "Ismael's Ghosts" ile açıldı.
Fransız Riviera'sı 11 günlük film maratonunu açarken, işte beklentiler:
1. Her yerde Nicole Kidman'ı görmek
Bu yılın, dört projesi ile festivale katılan Nicole Kidman'ın yılı olacağını söylemek yanlış olmaz.
Bunlar arasında festivalin en çok beklenen filmlerinden biri olan "The Beguiled" da var.
Sofia Coppola'nın yönetmenliğini yaptığı ve en büyük ödül Altın Palmiye'nin favori adaylarından bu film, iç savaş sırasında Amerika'nın Güney bölgelerinde bir yatılı kız okulunda geçiyor.
Aynı filmde rol alan Colin Farrel'in canlandırdığı bir "düşman askeri", kadınlar tarafından okulda saklanır, ama kıskançlık ve rekabet gerilimi giderek yükseltir.
Kidman ve Farrell ikilisi ayrıca Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos'un "The Killing of a Sacred Deer" filminde de baş rolleri paylaşıyor. Burada Kidman doktor olan Farrel'in karısını oynuyor.
Oyuncunun bu yıl Cannes'a giden diğer filmi "How to Talk to Girls at Parties" ise Neil Gaiman'ın bir kısa hikayesine dayanıyor. Televizyon yapımları dalında ise Kidman Jane Campion'un yönettiği "Top of the Lake"de oynuyor.
2. Partiler - çok sayıda!
Basın toplantılarını ve gösterimleri unutun. Cannes'da asıl olay kırmızı halı ve sonsuz sayıdaki partidir.
Rihanna ve Cara Delevingne sosyal fırtınalar Cannes'ı sardığında öne çıkan isimler olacak.
İkisinin de festivalde filmi yok ama Cara Delevingne yeni bir dondurma reklamının yüzü... Rihanna ise bir partiye ev sahipliği yapıyor.
Ayrıca birçok ülke sahilde çadır kuruyor. Dolayısıyla çok sayıda ünlü simanın plajlarda ve limana demirlemiş süper lüks yatlarda verilen özel partilerde belirivermesini bekleyebiliriz.
3. Sıkı güvenlik
Bu yıl Cannes'da güvenlik önlemleri görülmemiş boyutlarda. Fransa topraklarında son bir iki yil içinde gerçekleştirilen korkunç saldırılar düşünüldüğünde de bu şaşırtıcı değil.
Bastille günü Nice'de meydana gelen kamyon saldırısının bir benzerinin Cannes'da meydana gelmesi ihtimaline karşı devasa birer saksı görüntüsü ile kamufle edilen 400 beton bariyer alana yerleştirildi.
Cannes polisi araçla bombalı saldırı ihtimaline karşı kritik yerlere 160 metre uzunluğunda dikenli zincir yerleştirdi ve kasabaya takviye güçler gönderildi. İlave olarak da 550 güvenlik kamerası yerleştirildi. Bu her 140 Cannes sakini için bir kamera anlamına geliyor
Bir festival sözcüsü önlemlerin, "festivali sekteye uğratmadan katılımcıların güvenliğinin en iyi şekilde sağlanması" amacıyla alındığını söyledi.
4. Oyuncular kamera arkasında
Bu yıl Kristen Stewart, Robin Wright and Vanessa Redgrave, kamera arkasına geçip yönettikleri filmlerle festivale katılıyor.
Kristen Stewart "Come Swim" adlı kısa filminde 30'lu yaşlarında bir adamın yaşadığı büyük kalp kırıklığını anlattığını söylüyor.
Robin Wright da "The Dark of Night" adlı bir filme imza attı. Burada fırtınadan kaçan bir kadının ücra bir yerdeki bir restorana sığınışı anlatılıyor.
Vanessa Redgrave ise festivale, mülteci kriziyle ilgili "Sea Sorrow" adlı belgeselle katılıyor.
Oyuncu ve hak savunucusu Redgrave, Suriyeli Alan Kurdi'nin Türkiye sahiline vuran cesedinin fotoğraflarını gördükten sonra bu konuda bir şeyler yapmak için harekete geçtiğini açıklamıştı.
Bu arada aynı dalda Altın Palmiye'ye aday "Jupiter's Moon" da mülteci krizini ele alıyor.
5. Küçük ekran büyük heyecan
Kidman'ın oynadığı Top of the Lake gibi televizyon yapımı dalında öne çıkan "Twin Peaks" uzun zamandır beklenen dönüşünü gerçekleştirilecek gösterimle yapıyor. 26 yıl aradan sonra geri dönen Twin Peaks'in hayranları David Lynch'in bu sefer ne gibi sürprizlerle karşılarına çıkacağı konusunda birçok teori geliştirdi.
Bu gösterimler Cannes festivalinin televizyonu kucaklayışı olarak da yorumlanıyor ama daha önce her iki yönetmenin, David Lynch ve Jane Campion'un Altın Palmiye kazanmış olduğunu hatırlatalım.
Bir de tabi Netflix tartışması var.
İnternet üzerinden yayın yapan Netflix'in Cannes'da yarışan iki filmi var. Biri Tilda Swinton'un oynadığı "Okja" diğeri ise Noah Baumbach'ın yönettiği, Adam Sandler, Ben Stiller ve Emma Thompson'un oynadıkları "Meyerowitz Stories".
Fakat Fransız sinema endüstrisinin internette oynayan filmlerle ilgili kaygıları var ve bu nedenle festival gelecek yıldan itibaren yarışmak isteyen filmlerde, "Fransa sinemalarında gösterime girme" koşulu aranacağını duyurdu.
6. Kıran kırana rekabet
Altın Palmiye için 19 film yarışıyor.
İlk favorilerden biri "Carol" filminin yönetmeni Todd Haynes'in çektiği "Wonderstruck" idi. Julianne Moore ve Michelle Williams'ın oynadığı film, elli yıl arayla hikayeleri birbirine bağlanan bir erkek ve bir kız çocuğun hikayelerini anlatıyor.
Ayrıca Jennifer Jason Leigh ve Robert Pattinson'un rol aldığı banka soygunu filmi "Good Time" ile "Beguiled" ve "Okja" da şanslı görülüyor.
Başkan Pedro Almodovar ile Will Smith ve Jessica Chastain'in de bulunduğu jüri için karar vermek bir hayli güç olacak.
7. Cannes favorilerinden yeni filmler
Lynne Ramsey -Kevin hakkında konuşmalıyız filmini çeken yönetmen- festivalin sonlarına doğru "You Were Never Really Here" filmiyle festivali dönüyor. Filmde genç bir kızı kadın ticareti yapan çetenin elinden kurtarmaya çalışan eski asker rolünü Joaqin Phoenix canlandırıyor.
Dahası daha önce Altın Palmiye'yi iki kez, 2009 yılında White Ribbon, 2012 yılında "Amour" filmleriyle kazanmış olan Avusturyalı yönetmen Michael Haneke de bu yılın yarışmacıları arasında. Bu yılki filmi Isabelle Huppert'in rol aldığı, Calais'de geçen ve mülteci krizine değinen bir aile hikayesi olan "Happy End".
Haneke'nin Altın Palmiye'yi üçleyip üçleyemeyeceği de merakla bekleniyor.
8. Sürprizler
Şampanyanın nehirler gibi akacağı uykusuz gecelerde her şey olabilir.
Geçmişte, örneğin kırmızı halıda düz ayakkabının yasaklanışına, Hollywood yıldızlarının filmlerinin yuhalanmasına ve dünyaca ünlü yönetmen Lars von Trier'in Hitler'e sempati duyduğunu söylediği için festival kara listesine alınmasına tanık olmuştuk.
Festivalde renk, moda, şaşaa, bol alkış ve eleştiri kesin var... Ama gözümüz en çok sürprizlerde olsun!