Haberler

Dha Dış Haber Bülteni - 1

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Gül Türkmenistan Devlet Başkanı İle Görüştü

DHA DIŞ HABER BÜLTENİ - 1

CUMHURBAŞKANI GÜL TÜRKMENİSTAN DEVLET BAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk iş adamlarına, Türkmenistan'da imalat ve sanayi alanlarında da yatırım yapma çağrısı yaptı. Gül ve Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov'un Serdar Otel'de yaptıkları başbaşa görüşmenin ardından, Gül ve Berdimuhamedov başkanlığında heyetler arası görüşmeye geçildi.

Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı konuşmada, Türk halkının atalarının, büyüklerinin çıktığı topraklarda olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Türkmen yetkililerle çok sık bir araya geldiklerini vurgulayan Gül, kısa süre önce Türkçe konuşan ülkelerin katılımıyla yapılan toplantıda yan yana geldiklerini anımsattı.

Avaza Ulusal Turizm bölgesine ikinci kez geldiğini anlatan Gül, bu ziyaretinde büyük bir gelişme kaydedildiğini gördüğünü dile getirdi.

Gül, "İnanıyorum ki kısa bir süre sonra Avaza, Hazar'ın kıyısında ikinci bir Antalya olacak" dedi.

Türkmen halkının yaklaşan Kurban Bayramı'nı kutlayan Gül, Türken halkına Türklerin sevgilerini sundu. İki ülke arasındaki yakın dostluk ve kardeşliğin, işbirliğinin geliştirilmesinin en önemli kaynağı olduğunu vurgulayan Gül, bu çerçevede çok güzel şeyler yapıldığını ifade etti. Ticari ilişkilerin güçlü bir şekilde geliştiğini belirten Gül, Türk iş adamlarına ve müteahhitlerine gösterilen güven ve yakınlık için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Gül, 2007'de Türkmenistan'a geldiğinde 1 milyar dolar olan ticaret hacminin 2 milyar dolara çıktığına dikkati çekerek, bu rakamın çok daha artacağına inandığını kaydetti. Gül, "Türk iş adamlarını inşaat dışında, imalat ve sanayi alanlarında da yatırım yapmaya davet ediyorum. Kendileriyle yapacağım iş toplantısında da bunları söyleyeceğim" dedi. Türkmenistan'ın ulaştırma hatlarına yönelik büyük projeleri tamamlandığında ticaretin daha da artacağını belirten Gül, Türkmenistan'ın doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan çok büyük demiryolu projeleri geliştirdiğini, bunu takdirle izlediklerini söyledi.

Gül, Türkiye'nin de eski İpek Yolu'nu adeta canlandırırcasına demiryolu bağlantıları yaptığını, böylece Çin'den ve Kazakistan'dan gelen yolların Türkiye üzerinden Londra'ya, Paris'e bağlandığını anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkmenistan'ın da İpek Yolu üzerinde olduğunu ve bu hatta yer alacağını bildirdi. Bu gelişmenin sadece Türkiye ile Türkmenistan arasında değil Türkmenistan ile dünya arasındaki ticareti arttıracağını anlatan Gül, böylece Türkmen mallarının Avrupa pazarına daha rahat taşınabileceğini dile getirdi.

"ENERJİDE İŞ BİRLİĞİNE ÇOK ÖNEM VERİYORUZ"

İlk olarak Türkmenbaşı-Bakü arasındaki ro-ro seferleriyle bu bağlantının kurulabileceğini belirten Gül, enerji alanında da işbirliğine çok önem verdiklerini belirtti. Gül, Türkmenistan'ın doğalgaz rezervlerinin çok büyük olduğuna işaret ederek, bunun Allah'ın bir nimeti olduğunu söyledi. Bu nimetin Türkmenistan'ın ve Türkmenlerin geleceği için iyi şekilde değerlendirildiğini gördüklerini ifade eden Gül, enerji kaynaklarının dünya pazarında, çeşitli pazarlara ulaşması için yapılan boru hatlarının dikkat çektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Türkmenistan arasında doğalgaz konusunda yapılacak işbirliğinin gelecekte bu alandaki ilişkileri devam ettireceğine inandığını vurguladı. Eğitim alanında da ilişkilerin iyi şekilde devam ediyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Gül, Türkiye'nin son yıllarda bilimsel projelere büyük önem verdiğini, bu konulara büyük kaynaklar ayırdığını kaydetti. Gül, profesörlerin ve bilim kurumlarının ortak proje yapmalarını teşvik etmeleri gerektiğinin altını çizerek, bu alandaki işbirliği önerilerini YÖK'e sunacağını ve iki ülke kurumları arasında sıkı işbirliğinin hemen başlayacağını bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, YÖK ve TÜBİTAK'ın bu işbirliği konusunda elinden geleni yapacağını belirtti. Sağlıkta da işbirliğini önemsediklerini dile getiren Gül, Türkiye'nin çok güçlü bir sağlık sistemi bulunduğunu, bu alandaki işbirliğinin önemli imkanlar sunacağını ifade etti. Gül, 2011'in Türkmenistan'ın bağımsızlığını kazanmasının 20. yılı olduğuna işaret ederek, "Bu yıl dönümünü sadece siz değil, biz de kutlayacağız" diye konuştu.

Bu kapsamda ortaklaşa büyük programlar yapılması gerektiğini, bir çok kültürel çalışma gerçekleştirilebileceğini anlatan Gül, "Türkmenistan'ın ne kadar mesafe aldığını tüm dünyaya göstermeliyiz" dedi. Avaza'da yapılması planlanan fuara mutlaka katılacaklarını bildiren Gül, Türkiye-Türkmenistan Sinema Festivali'ni hayata geçirmekten büyük memnuniyet duyacaklarını belirtti.

Gül, "Bu konuda başka şeylerde düşünelim, sanat faaliyetlerini çok güzel yapıyorsunuz. Folklar gösterilerinden hep etkilenirim. Sizleri tebrik ediyorum. 20. bağımsızlık yıl dönümünüzü ve yaklaşan bayramınızı kutluyorum" dedi.

BERDİMUHAMEDOV:TÜRKİYE'NİN TÜM GİRİŞİM VE ÇABALARININ BAŞARIYLA SONUÇLANACAĞINA EMİNİZ

Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov da konuşmasında, kısa bir süre önce Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Zirvesine katılmak için Türkiye'de bulunduğunu ifade ederek, gösterilen misafirperverlik için teşekkür etti. Berdimuhamedov, Türkiye'nin Türkmenistan'ın iç ve dış siyasette tarafsızlık siyasetini daima desteklediğini söyledi. Türkiye ve Türkmenistan arasındaki destek ve işbirliğinin iki ülke ve dünyanın çıkarına olduğunu vurgulayan Berdimuhamedov, bunun bölgesel işbirliklerinin gelişmesine de katkı sağlayacağını dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin başarıları karşısında içtenlikle sevindiklerini ifade eden Berdimuhamedov, Türkiye'nin tüm girişim ve çabalarının başarıyla sonuçlanacağından emin olduklarını söyledi. Berdimuhamedov, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin giderek arttığını ve nitelik kazandığını belirterek, karşılıklı yarara dayalı ilişkilerin geliştirilmesine önem verdiklerini vurguladı. Türkmenistan da Türk şirketlerinin inşaat, enerji, konfeksiyon, ulaştırma, tarım gibi alanlarda faaliyet gösterdiğini anlatan Berdimuhamedov, Türkmen doğalgazının kullanımı konusunda da gelecekte iyi imkanlar olduğunu söyledi. Berdimuhamedov, ülkeler arasındaki ticaret hacminin giderek arttığını dile getirerek, 2009'da 2 milyar 275 milyon dolar olan ticaretin bu yılın Ocak-Eylül döneminde 2 milyar 390 milyon dolara ulaştığına dikkati çekti. Ticaret hacminin daha da artacağına vurgu yapan Berdimuhamedov, iki ülke yetkilileri ve iş adamlarının işbirliği içinde çalışmasının önemine işaret etti. Gelecek yıl Türkmenbaşı'ndaki Avaza Ulusal Turistik bölgesinde alışveriş forumu düzenlemeyi teklif eden Berdimuhamedov, bilim ve kültür alanında yapılacak işbirliğinin iki ülke arasında geçmişten gelen bağların ileriye taşınmasına katkı yapacağını kaydetti. Berdimuhamedov, Türkiye'de 2 bin 260 Türkmen öğrencinin eğitim gördüğünü, Türkmenistan'da Türkmen-Türk okullarının faaliyet gösterdiğini anlatarak, iki ülkenin yüksek öğretim kurumları arasında doğrudan işbirliği yapılması önerisinde bulundu. Berdimuhamedov bu kapsamda, iki ülkenin bilimler akademileri arasında 2011-2013 yıllarını kapsayan işbirliği programı hazırlanmasını teklif etti. Türkiye ve Türkmenistan arasında tarihi ve kültürel mirasın korunup geliştirilmesi için önemli görevleri olduğunu ifade eden Berdimuhamedov, bu amaçla iki ülkenin bilim, kültür, sanat işbirliğinin dahada derinleştirmesi gerektiğini kaydetti. Berdimuhamedov bu kapsamda gelecek yıl, Türkmen-Türk Sinema Festivali düzenlenmesi önerisinde bulundu. Görüntü dökümü

- -----

Görüşmeden fotoğraflar

Haber-Kamera: Fevzi KIZILKOYUN / TÜRKMENİSTAN, (DHA)

BAŞBAKAN ERDOĞAN: FÜZE KALKANI KONUSUNDA OBAMA'NIN HASSASİYETLERİMİZİ ANLADIĞINI GÖRDÜK

Başbakan Erdoğan. Obama ile görüşmesine dair basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Füze kalkanı ile ilgili hassasiyetlerimizi Obama'ya ilettik. NATO'nun karar alması gerektiğini, füze kalkanının bütün ülkeyi kapsaması gerektiğini ve füze kalkanının kontrolü ile ilgili hassasiyetlerimizi konuştuk. Obama'nın hassasiyetlerimizi anladığını gördük. " dedi.

Görüntü dökümü

- -----------

Başbakan Erdoğan'ın açıklaması

Haber: Sadi KAYMAZ - SEUL / DHA

CUMHURBAŞKANI GÜL, TÜRKMENİSTAN DEVLET BAŞKANI BERDİMUHAMEDOV İLE GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile görüştü.

Gül,görüşmelerin yapılacağı Serder Oteli'ne gelişinde, Devlet Başkanı Berdimuhamedov tarafından kapıda karşılandı. Otelin fuayesinde iki ülke bayraklarının önünde fotoğraf çektiren Gül ve Berdimuhamedov, daha sonra yaklaşık 40 dakika başbaşa görüştü. Görüntü dökümü

- ---

İki devlet başkanının görüşme öncesi tokalaşması

Haber-Kamera: Fevzi KIZILKOYUN / TÜRKMENİSTAN, (DHA)

KOSOVA'DAKİ GENEL SEÇİMLERE İLK KEZ 2 TÜRK SİYASİ PARTİ KATILACAK

Kosova'da 12 Aralık tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel seçimlerde Kosova siyasi partileri milletvekili aday listelerini teslim etti. Kosova'da bağımsızlık ilanı sonrası ilk kez yapılacak olan genel seçimlerde bu yıl ilk defa 2 Türk siyasi partisi katılıyor. Kosova Demokratik Türk Partisi'nin-KDTP yanı sıra 3 ay önce kurulan Kosova Türk Birliği Partisi-KTB de seçimlerde diğer Arnavut siyasi partilerle yarışacak. Kosova Demokratik Türk Partisi'nin -KDTP 12 Aralık tarihinde yapılacak olan olağanüstü genel seçimler için Kosova Merkez Seçim Komisyonu'na 49 kişiden oluşan milletvekili adayı listesini sundu. Listenin ilk üç sıralamasında şu isimler yer alıyor: Mahir Yağcılar, Rifat Krasniç ve Müferra Şinik yer alırken, Kosova Türk Birliği Partisi de-KTB, 24 kişiden oluşan milletvekili adayı listesini Kosova Merkez Seçim Komisyonu'na sundu. Kosova Türk Birliği Partisi-KTB listesinin başında partinin mevcut genel başkanı Reşit Hanadan, Rüştü Taç ve Prizren'den Vlora Guci'nin yer aldığı belirtildi. Görüntü Dökümü:

- KDTP Genel Başkanı ve Çevre ve Alan Planlama Bakanı Mahir Yağcılar oy kullanırken - Yağcılar'ın açıklaması

- Kosova halkının seçimlerde oy kullanırken detaylar

- Kosovalı Türklerin 2'nci Türk partisi Kosova Türk Birliği Partisi -KTB detaylar

(Haber Kamera: Enis TABAK - Prizren KOSOVA / DHA)

KOSOVA TÜRK TİYATROSU 'YAŞASIN BARIŞ' ÇOCUK OYUNUYLA PERDELERİNİ AÇTI Rumeli Türk Tiyatrosu Sanatçıları Derneği Prizren Kültür Evi 'Nafiz Gürcüali' Türk Tiyatrosu tarafından hazırlanan 'Yaşasın Barış' çocuk oyunu, davetliler tarafından büyük alkış aldı. Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hasan Erkek'in yazdığı 'Yaşasın Barış' oyununun prömiyeri Prizren Kültür Evi salonunda seyircisiyle buluştu. Oyunu izleyenler arasında oyunun yazarı Prof. Dr. Hasan Erkek, Tarım Bakan Yardımcısı Fikrim Damka yanı sıra çok sayıda davetli izledi. Nazif Gürcüali'nin rejisörlüğünü yaptığı ve başrollerini Deniz Dadale, Asım Mongovci, Etem Kazaz, Bekir Hocalar ve Hayrullah Şkurtak gibi ustaların rol aldığı oyunda, ayrıca genç tiyatrocular da rol aldı.

Oyun öncesi bir konuşma yapan Rumeli Türk Tiyatrosu Sanatçıları Derneği Başkanı Etem Kazaz, önümüzdeki yıl 75'inci yılını kutlayacak olan Kosova Türk tiyatrosunun hiçbir yerden destek almadan çok zor şartlar altında ayakta durduğunu söyledi. Sahneye koyduğu oyunlar ve dünyanın değişik ülkelerinde aldığı ödüllerle Balkanlarda benzeri olmayan başarılara imza attıklarını belirten Kazaz, Kosovalı üst düzey yetkililere seslenerek Türk tiyatrosuna sahip çıkılmasını istedi. Yaklaşık bir saat süren oyunda savaşın anlamsızlığı, Buğday ülkesi ile Koyun ülkesi arasında çıkan savaş sonucu yaşanan sıkıntılar ve ardından barış için ülkeye gelen genç prensin konusu ele alınmış. Oyun sonunda oyuncular ve rejisör davetliler tarafından büyük alkış aldı. Oyunun prömiyeri için Türkiye'den gelen oyun yazarı Prof. Dr. Hasan Erkek'in oyunun Türkiye, Cezayir, Kuzey Kıbrıs ve Lübnan'da 10'dan fazla tiyatroda sahnelendiğini ancak Kosova'daki rejinin, oyunculuğun ve kostüm ile müziklerin hiçbir yerde bu kadar güzel olmadığını söyledi. Oyun sonrası tiyatro oyuncularıyla gerçekleştirdiğimiz röportajda Kosova'da Türk tiyatrosunun çok zor şartla altında çalıştıklarını söyleyerek, hiçbir beklenti beklemeden Kosova'da sırf Türklüğün yaşatılması adında kendilerini feda ettiklerini söylediler. Başrol oyuncusu Deniz Dadale oyunda iyi kalpli kralın kötü kalpli vezirini oynadığını söyledi. Asım Mongovci de uzun yıllar bir çocuk oyununda oynamayı arzuladığını söyleyerek bu oyunda bu şansı yakaladığını ifade etti. Oyunun rejisörü Nafiz Gürcüali'de çok zor şartlar altında çalıştıklarını söyledi ve oyunun başarıyla temsil edildiğini belirtti. "YAŞASIN BARIŞ"

Yaşasın Barış, 1991 yılında Çankaya Belediyesi-TOBAV ödülü almış, Kültür Bakanlığı tarafından Türkçe ve Fransızca (Jean-Louis Mattei'nin çevirisyle), Esin Yayınları tarafından da Türkçe olarak yayımlanmıştı. Yaşasın Barış daha önce de bir çok tiyatro tarafından sahnelenmiş, uluslararası festivallerde çeşitli ödüller almıştı. Yazdığı oyunlar çeşitli dillere de çevrilen ve "Yaşasın Barışö adlı oyunu aynı anda üç ayrı tiyatroda sahnelenen Prof. Dr. Hasan Erkek, Anadolu Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

Sadece silahlı mücadelelerde değil, her toplumlarda gözlenen anlaşmazlıkların ne kadar anlamsız olduğuna ustaca dikkat çekiliyor. Birlik-beraberlik mesajlarının seyirciye inilerek verilmesi, barış çiçeklerinin ilk sıralardakilere takdim edilmesi "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna azö misali…

Görüntü Dökümü:

- Rumeli Türk Tiyatrosu Sanatçıları Derneği Başkanı Etem Kazaz'ın konuşması

- Oyundan parçalar

- Oyun Yazarı Prof. Dr. Hasan Erkek'in konuşması - Oyuncu Deniz Dadale konuşması

- Özgür Bütüç konuşması

- Asım Mongovci'nin konuşması - Oyunun rejisörü Nafiz Gürcüali'nin açıklamaları (Haber Kamera: Enis TABAK - Prizren KOSOVA / DHA)

"DUYULMAYAN ÇIĞLIKLAR" FESTİVALLERE HAZIR

Rejisör Zeynel Abidin Çal, kısa filmi "Duyulmayan Çığlıklar"ı tamamladı. Çal, kaçak bir göçmenin dramını anlattığı filmle festivallere katılacak.

Almanya'nın Köln kentinde yaşayan rejisör Zeynel Abidin Çal, kısa film çalışması "Duyulmayan Çığlıklar"ı tamamladı. Çal filmde, kaçak bir göçmenin dramından yola çıkılarak Alman medyasının yabancılara karşı negatif bakış açısına eleştiri getiriyor. Yaklaşık iki ay süren montaj çalışmasının ardından hazır hale gelen film, gelecek yıl içinde gerçekleştirilecek uluslararası festivallere katılacak.

İLK HEDEF BERLİNALE

"Duyulmayan Çığlıklar"ın beşinci kısa film çalışması olduğunu belirten rejisör Çal, şunları söyledi: "İçeriğine uygun olan tüm festivallere filmi göndereceğiz. İlk etapta Şubat ayında düzenlenecek Berlinale'ya katılmak istiyoruz. Umarım bu isteğimiz gerçekleşir. Göçmenlerin psikolojisini kısa bir kesitte anlatmaya çalıştığımız bu filmle uluslarası başarılar elde etmeyi arzu ediyoruz."

KÜÇÜK ZEYNEP DE OYNADI

Çal'ın yazıp yönettiği, kameramanlığını Altan Özcan'ın yaptığı filmin çekimleri 5 gün sürdü. Filmde, ilk kez kamera karşısına geçen 11 yaşındaki Zeynep Aleyna Sezen'in yanı sıra, Kanal D'nin beğeniyle izlenen "Öyle bir geçer zaman ki" dizisinden tanınan Wilma Elles ile birlikte Erdal Gürcü, Peter Eberts, Carina Maria Rief, Lisa Klein, Svenja Klein ve Bülent Renkliçiçek gibi isimler yer alıyor.

FİLMİN KONUSU

Kamera şakaları hazırlayan bir ekip yaya geçidinden geçen göçmenlere, "Kırmızıda geçtiniz" diye ceza keser. Almanya'da kaçak olarak yaşayan bir adam kendini ekibin şakasının içinde bulur. Adamın yaşadığı korku ve çaresizlik program ekibinin de işine gelir. Olay yerine ekibe ait polis aracının gelmesi üzerine panik yapıp kaçmaya çalışan adam, bir otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirir. Adamın kızı (Zeynep Sezen) olayı ve babasının öldüğünü televizyondan öğrenir. Ancak, olay haberlerde farklı yansıtılır. GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Filmden görüntüler

- Zeynel Abidin Çal ile röportaj

- Zeynep Aleyna Sezen ile röportaj

(Haber-Kamera: Tolga GÜRSOY / KÖLN -DHA)

KÖK HÜCRE BAĞIŞI İLE İKİNCİ KEZ HAYAT KURTARACAK

İki yıl önce kök hücresi bağışıyla anemi hastası bir Türk çocuğunun hayatını kurtaran Kader Benli'nin kök hücre dokusu, tıpta ender görülen bir şekilde ikinci bir lösemi hastasına da uygun çıktı. Kader Benli, önümüzdeki Perşembe günü bu kez ağır lösemi hastası bir İranlı için kök hücre bağışında bulunarak ikinci kez hayat kurtarıcı olacak.

Almanya'nın Hamburg kentinde yaşayan Kader Benli kök hücre bağışıyla ikinci kez hayat kurtaracak.

Yaklaşık iki yıl önce kök hücre dokusu Burak isimli anemi hastası bir Türk çocuğuna uyan ve yapılan kök hücre nakli ile çocuğun hayatını kurtaran Benli'nin dokusu şimdi de tıpta ender görülen bir tesadüfle İran kökenli bir lösemi hastasına uyduğu tespit edildi. Kader Benli'nin kayıtlı olduğu Alman Kemik İliği Bağış Bilgi Bankası (DKMS) şimdi ikinci kez Benli'ye başvurarak ölümün eşiğinde olan İranlı için acil ilik kök hücre bağışı talebinde bulundu. Hiç tereddütsüz DKMS'nin talebine "evet" yanıtı veren Kader Benli, Eppendorf Üniversitesi Kliniği'nde (UKE) rutin sağlık kontrolünden geçirildi. Benli'den 18 Kasım günü UKE'nin Kemik İliği Nakil Merkezi'nde (KMT) küçük bir ameliyatla alınacak kök hücre hasta İranlıya nakledilecek.

"İNSANLIK GÖREVİ"

Önemli ameliyat öncesi Benli'nin, denetimi altında yapılan sağlık kontrolünde tüm veriler çok iyi olduğunu söyleyen KMT Başhekimi Prof. Dr. Dr. Axel Zander, Benli'yi tebrik ederken, "İnsanlık örneği veriyorsunuz. Sayenizde ikinci kez bir insanın hayatı kurtarılacak" dedi. Benli, "Bu benim için bir insanlık görevi. DKMS'den gelen telefonla kök hücreme dokumun ikinci kez bir hastaya uyduğunu öğrenince önce şaşırdım, çünkü pek sık rastlanan bir şey değil. Sonra da ikinci kez bir insana umut olacağım için sevindim" dedi. BİRBİRİNE YAKIN COĞRAFYALARDA UYGUN KÖK HÜCRE BULMA ŞANSI FAZLA

Zander, lösemi ve benzer hastalıklarda çok kez kök hücre naklinin hastalar için tek yaşam umudu olduğunu belirterek, "Kalıtsal nedenlerle hastalara kendi toplumunda veya yakın coğrafyasından dokusuna uygun kök hücre bulma ihtimali çok daha fazla. Örneğin bir Türk hastaya, Türkiye'den ve komşu ülkelerden bir kök hücre bağışçısı bulma şansı Batı Avrupa'dan daha fazla. Bu nedenle ne kadar çok insan basit bir kan örneği vererek doku tiplemesi yaptırırsa, hastalara bağışçı bulma şansımız da o kadar artar. Almanya'da DKMS doku tipleme işlemlerini yapıyor. Almanya'da iki milyon civarında kişi DKMS'ye kayıtlı. Bunlardan50 bin kadarı Türk kökenli" dedi.

Görüntü Dökümü:

- -Kaderin sağlık kontrolünden geçmesi

- -Eppendorf Üniversite Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Dr. Axel Zander'in Benli'ye teşekkür etti. - -Kader Benli iki yıl önce kök hücre bağışı yaptığı Burak ile

Haber: Kemal DOĞAN Kamera: Yakup ASKERZADEH - HAMBURG

/ DHA

ALMANYA'DA KARNAVAL SEZONU BAŞLADI

Almanya'da Ren Havzası'nda geleneksel olarak düzenlenen ve "Beşinci Mevsim" olarak adlandırılan karnaval sezonu başladı. Karnaval başta Köln, Düsseldorf ve Mainz kentleri olmak üzere Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti'nin çeşitli kentlerinde büyük bir coşkuyla kutlandı. Köln'deki karnaval kutlamaları tarihi belediye binasının yanındaki meydanda yapıldı. Karnaval sezonunun ilk kutlamasında karnavalcılar birbirinden renkli ve ilginç kostümleriyle dikkat çektiler. Karnavalcılar soğuk havaya aldırış etmeden birbirinden hareketli müzikler eşliğinde dans ederek doyasıya eğlendiler. Köln belediyesi bu karnavalda ilk kez cam bardak ve şişelerin kutlama alanına sokulmasını yasakladı. Karnavalcılar biralarını plastik bardaklarda veya teneke kutularda içtiler.Geçtiğimiz yıllarda karnaval alanında kırılan cam şişelerden ötürü yüzlerce kişi yaralanıyordu. Bu yıl cam bardak ve şişe yasağı ile yaralanmaların önüne geçilmiş oldu. Almanya'da karnaval kış mevsiminin barındırdığı varsayılan kötü ruhların kovulması geleneğine dayanıyor. Karnaval zaman zaman kutlamalarla şubat ayı sonuna kadar sürecek.

Görüntü dökümü:

- Karnavaldan görüntüler

(Haber-kamera: Hakan AYTAŞ / KÖLN-DHA)

UYUŞTURUCU CİDDİ TEHDİT

Avrupa Uyuşturucuyla Mücadele ve Gözetleme Dairesi'nin 2010 raporunda 4 milyona yakın Avrupalının düzenli olarak uyuşturucu kullandığı, gençlerin çoğu zaman farkında olmadan, son derece tehlikeli uyarıcılar aldığı belirtildi.

Ayrıntıları Deutche Welle'de yayınlanan rapora göre kokain, sadece jet sosyetenin partilerde aldığı uyuşturucu olmaktan çıkmış durumda. Kokainmanlığa artık toplumun her kesiminde rastlandığı belirtiliyor. En çok kullanılan yasadışı uyuşturucunun ise Hint keneviri olduğuna dikkat çekiliyor. En az dört milyon Avrupalının her gün düzenli olarak sigaralık yaptığı ve bu yoldan uyuşturucu aldığı saptanıyor.

Avrupa Uyuşturucularla Mücadele ve Gözetleme Dairesi'nden Wolfgang Götz, kenevirin özellikle Kuzey Afrika'da yetiştirildiğini, ancak artık Avrupa'da da bu bitkiye rastlandığını bildirdi. Götz, "Benim bahsettiğim, pencere önündeki saksıda yetiştirilen ya da buna benzer şeyler değil. Son yıllarda Batı Avrupa'da bu tür uyuşturucuların üretimi oldukça artmış durumda. Benim bahsettiğim, farklı kenevir türlerinin yaygın bir biçimde yetiştirildiğidir" dedi.

BM Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi, Avrupa'daki bu gelişmeye rağmen yasadışı maddelerin dünya çapındaki kullanımında düşme kaydedildiğini saptadığını bildirirken Almanya'da da eroin ve esrar gibi uyuşturuculara ilginin azaldığı halde, sorunun v sürdürdüğü ilginin başka alanlara kaydığı belirtildi. Sentetik karışımların gittikçe daha fazla tüketildiği, hatta internette bile yasaklanmış maddelerin, "yasal" seçeneklerinin sunulduğuna dikkat çekiliyor. Uyuşturucularla Mücadele ve Gözetleme Dairesi'nden Wolfgang Götz, "Özellikle gençler arasında, dışarıya, eğlenmeye çıkarken farklı uyuşturucu türlerini karıştırarak almayı normal bir davranış haline getirenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bunlar uyuşturucuyu çoğunlukla birlikte alıyorlar" diyor. Uyuşturucu ile mücadele uzmanları, Avrupa piyasasının adeta sentetik karışımların, uyarıcıların ve amfetaminlerin istilasına uğradığını belirtiyorlar. Karışımların ise sürekli değiştiğine dikkat çekiyorlar. Geçen yıl toplam 24 yeni uyuşturucu maddenin ortaya çıktığı, bu yıl ise 31 yeni karışımın saptandığı belirtiliyor. Uyuşturucularla Mücadele ve Gözetleme Dairesi'nden Wolfgang Götz, partilerde yaygın olarak kullanıldığı bilinen Ecstasy adlı sentetik uyuşturucuya başka tehlikeli maddelerin karıştırılmasının yol açabileceği sonuçlarla ilgili olarak şu uyarılarda bulunuyor:

"Bunun özellikle çok tehlikeli olmasının sebebi, bu tür uyuşturucuların etkisinin birdenbire değil, yavaş yavaş kendini göstermesi. Bunu alanlar, yarım saat sonra etkisini görmeyince, çok tehlikeli bir madde aldıklarının bilincinde olmadan ikinci hapı da atıyorlar. Bu da sağlığa büyük zarar veriyor." Sentetik uyuşturucunun ucuza üretilebilmesi tehlikeyi daha da arttırıyor. BM yetkilileri, mafyanın da sentetik uyuşturucu ticaretine başladığına dikkat çekiyorlar.

Görüntü Dökümü:

Almanya'da serada üretilen uyuşturucu

Sentetik uyuşturucular

Haber: İhsan DÖRTKARDEŞ/DHA

MERKEL'İN İSTEDİĞİ OLDU

ABD'nin, Almanya ve Çin gibi ülkelerin ihracat fazlasına üst sınır konulması talebi, 20'ler Grubu'nun Zirvesi'nde kabul görmedi. Merkel, Obama ile görüş ayrılığını yumuşatmayı başardı. Güney Kore'nin başkenti Seul'de başlayan önde gelen sanayi ülkeleri ile gelişmekte olan ülkelerin oluşturduğu 20'ler Grubu'nun Zirvesi'nde ilk gün görüşmeleri tamamlandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel, ilk etapta taleplerini kabul ettirmeyi başardı. ABD'nin ortaya attığı, "ülkelerin dış ticaret fazlasına sınırlama getirilmesi" önerisi destek bulmadı. Almanya Başbakan Angela Merkel, ilk müzakerelerin ardından, "Buradan çıkacak sinyal, daha koordineli çalışacağımızın işareti olacak. Ama bu mekanik ya da statik bir bakış açışı olmayacak; bu sonuçta daha fazla istihdam, daha fazla iş, daha fazla refahın yolunu açacak bir bakış açısı olacak." dedi. Başbakan Merkel, yapılmaması gerekenin bir ülkenin rekabet gücünü rakamlara indirgemek olduğunu belirterek, "Biz bunun mekanik bir bakış açısı olduğunu, hedefe götürmeyeceğini söylüyoruz ve sanıyorum bu teoriden şu anda herkes uzaklaşmış durumda" dedi.

20'ler Grubu'nun maliye bakanları, Uluslararası Para Fonu'nun değerlendirmelerini temel alarak, tek tek ülkelerin gelecekte ne gibi para politikaları uygulayabilecekleri yönünde tavsiyelerde bulunmak istiyorlar. Başbakan Merkel, bu konuda, "Herkes biliyor ki, ancak hep birlikte akılcı ekonomik büyüme yaratabiliriz. Zirve'nin bundan sonraki oturumlarında yeniden finans piyasalarının düzenlenmesi ve Doha Zirvesi'nin sonuçları v.s. üzerinde tartışacağız" dedi. Öte yandan Başkan Obama, Zirve'ye ev sahipliği yapan Güney Kore'nin Devlet Başkanı Lee Myung Bak ile temaslarının ardından bir açıklama yaptı. Obama, Seul Zirvesi'nin sonunda Almanya da dhil olmak üzere tüm ülkelerin uzlaşma noktasında buluşacaklarını bildirirken, "Beklentim, Zirve sonuç belgesinin, dengeli ve uzun vadeli ekonomik büyümenin sağlanmasında bize yardımcı olacak mekanizmaları uygulamaya koymasıdır" diye konuştu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, ABD yönetimiyle para politikaları konusunda çıkan yoğun tartışmaların ve anlaşmazlığın da bir kez daha tekrarlanmaması gerektiğini vurguladı. İlk gün görüşmelerin sonunda Başbakan Merkel'e, "küresel para krizine ne zaman çözüm bulunması olası" diye bir soru da yöneltildi. Merkel bu soruyu, "burada bu konuda somut sonuçlar alabilmek için baskı yapacak olanlar arasında ben de varım" diye yanıtladı. Bu arada Başbakan Merkel'e ABD'de "fahri doktora" unvanı verildi.

Görüntü Dökümü:

Obama-Merkel görüşmesi

Merkel "Fahri doktora" unvanı alırken

Haber: İhsan DÖRTKARDEŞ/DHA

İNGİLTERE'DE OLAYLARIN ŞOKU ATLATILAMADI

İngiltere Başbakanı David Cameron, Londra'da üniversite öğrencilerinin protestosunda çıkan olayları kınayarak, polisin olaylarla ilgili soruşturma başlatacağını açıkladı.

İngiltere'de mayıs ayında yapılan genel seçim sonucu göreve gelen Muhafazakar-Liberal Demokrat koalisyon hükümetinin planına göre, 3,290 sterlin (yaklaşık 7 bin TL) olan yüksek öğrenim harçları, 2012'den itibaren yıllık 9 bin sterline (yaklaşık 21 bin TL) kadar yükseltilecek.

İngiltere'nin başkenti Londra'da Trafalgar meydanında toplanarak, hükümetin üniversite harçlarını artırma tasarısını protesto ederken Başbakan Cameron'ın lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin genel merkezinin bulunuğu "Milibank Tower"ın önüne geldi. Burada ellerindeki pankartları yakarak, binanın kapısını ve camlarını kıran bir grup kalabalık, daha sonra binanın üst katlarına ve çatısına çıktı.

Parti çalışanları olaylar başlamadan önce binadan çıkarılırken, polisin barikat kurması ve binaya girenleri çıkarmasıyla, protesto sona erdi.

Bina etrafında toplanan kalabalıktan bazıları yüzlerine seçim kampanyası döneminde üniversite harçlarının artırılmayacağı vaadinde bulunan, koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokrat Partinin lideri ve Başbakan Yardımcısı Nick Clegg'in maskesini takarak, ellerinde Clegg'in "Harçları artırmak yanlış" sözlerinin yazılı olduğu pankartlar taşıdı.

Protestoyu düzenleyen Ulusal Öğrenci Sendikası (NUS), "Olay çıkaranları kınıyoruz. Bazı kişilerin barışçıl bir şekilde protesto yapmaması hayal kırıklığı yarattı" açıklamasında bulundu.

Başbakan Cameron, 51 kişinin gözaltına alınması ve 14 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayların "kabul edilemez" olduğunu yineledi. Londra polis müdürü Sir Paul Stephenson da olayların "utanç verici" olduğunu vurgularken, yaralanan 14 kişiden 7'sinin polis memuru olduğunu bildirdi.

Görüntü Dökümü:

İngiltere'deki olaylardan görüntüler

Haber: İhsan DÖRTKARDEŞ/ DHA

ÖNCE SEL,SONRA SUSUZLUK VURDU

İtalya'nın güneyinde pazartesiden bu yana devam eden aşırı yağışlar sele yol açarken, su şebekelerinin tahrip olması nedeniyle binlerce kişi susuz kaldı.

Sel felaketinden en çok etkilenen Salerno kentinde, yüzlerce insan bölgeden daha güvenli yerlere tahliye edildi. Aşırı yağışlar ve sel nedeniyle sokaklar göle döndü; birçok ev ve işyeri sular altında kaldı. Yaklaşık yarım milyon insanın içme suyuna ihtiyacı olduğu belirtildi. Bölge halkı Roma hükümetinden acil yardımda bulunmasını talep etti. Bölgeye tankerler gönderilirken yüzlerce kişi ellerinde bidonlarla su kuyruğuna girdi.

Sel suları tarım arazilerinin hasar görmesine yol açarken, Salerno kentindeki zararın milyonlarca Euro olduğu kaydedildi. Felakette binlerce küçük baş ve kanatlı hayvan da telef oldu. İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, felaketten etkilenen Veneto bölgesine 300 Milyon Euro'luk yardımda bulunacağını açıkladı.

Görüntü Dökümü:

Sel bölgesinden görüntüler

Su kuyruğundan görüntüler

Haber: İhsan DÖRTKARDEŞ/ DHA

UYUM ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

"Gençlik Yardımına rağmen cezaevi", "Yaşam alanı tiyatrosu" ve "Göçmenler Girişimci oluyor" projeleri Hessen Uyum Ödülü aldı. Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier, konuşmasında "Uyuma alternatif yoktur" dedi.

Hessen Eyalet hükümetinin geleneksel "Hessen Uyum ödülü" sahiplerini buldu. Yüzlerce proje arasından Frankfurt'ta gençleri sokaktan kurtarmak, şiddetten vazgeçirmek için çalışma yapan "Gençlik yardımına rağmen cezaevi", göçmen kökenli gençleri sanata kazandırmak için hayata geçirilen "Yaşam alanı tiyatrosu" ve kendi işletmelerini kurmak isteyen göçmen kökenlilere yol gösteren "Göçmenler girişimci oluyor" projeleri ödüle layık görüldü. "Gençlik yardımına rağmen cezaevi" projesi 12 bin Euro, "Yaşam alanı tiyatrosu" porjesi de 8 bin Euro ödül aldı. Frankfurt'taki Peter Fuld Vakfı'nın desteklediği "Göçmenler girişimci oluyor" projesi ise bu hizmetinden dolayı onur ödülüne layık görüldü.

ALTERNATİF YOK

Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier, Hessen Adalet ve Uyum Bakanı Jörg-Uwe Hahn başta olmak üzere eyalet paralmentosu milletvekilleri ve çok sıyada konuğun hazır bulunduğu törende ödüller verildi. Eyalet Başbakanı Boufffier, yılların ihmaline rağmen Almanya'da uyumun yazılandan ve söylenenden daha iyi ve daha başarılı birbiçimde gerçekleşitğini söyledi. "Uyuma alternatif yok" diyen Bouffier, bazı alanlarda hala ciddi eksiklikler yaşanmasına rağmen, yerli-göçmen elele vererek uyumun başarılı bir biçimde sonuçlandırılması için çaba göstermesi gerektiğinin de altını çizdi.

400 BİN İŞYERİ

"Göçmenler girişimci oluyor" projesinin övgü konuşmasını yapan Hürriyet Gazetesi Avrupa Yayın Danışmanı Ahmet Külahçı, son dönemlerde Türklere dönük aşağılayıcı açıklamalarda bulunan Alman politikacıların tutumunu eleştirdi. Külahçı, Almanya'da Türk kökenli kadınlı erkekli 80 bine yakın işveren bulunduğuna dikkat çekerken, toplam 400 bin civarında kişiye istihdam yarattıklarını söyledi. Külahçı, Thilo Sarrazin'in "Türkler başörütlü kız çocuklu üretmekten başka üretime katkıda bulunmuyor" sözlerini ima ederek, "Görüldüğü gibi Türkler bu ülkede 400 bin kişiye istihdam sağlıyor. Bu ülke için sorumluluk üstlenmekte ve bu ülkenin kalkınmasına önemli katkıda bulunuyorlar" dedi.

"Göçmenler girişimci oluyor" projesinin övgü konuşmasını yapan Ahmet Külahçı, Almanya'da Türk kökenlilerin 400 bine yakın kişiye istihdam yarattığına dikkat çekerken, "Türkler Sarrazin gibilerin dediği gibi yalnız başörtülü kız çocukları üretmiyor, işyeri yaratıp, bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunuyorlar" dedi.

Görüntü dökümü

Hessen Adalet ve Uyum Bakanı Jörg-Uwe Hahn konuşması

Ödül alanların konuşması

Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier in konuşması

Hessen Adalet ve Uyum Bakanı Jörg-Uwe Hahn'ın konuşlması

Hürriyet Gazetesi Avrupa Yayın Danışmanı Ahmet Külahçı, Detay görüntüler

Haber Kamera: İsa DEVEÇEKEN / WİESBADEN

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Dünya

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title