Dolar ve euro, TL karşısında yeniden rekor kırdı: Kurdaki yükseliş sürecek mi?

Türk Lirası'nın Amerikan doları ve euro karşısındaki değer kaybı devam ediyor.

ABD seçimlerinin sonuçları beklenirken dolar ve euro, TL'ye karşı rekorlarını tazeledi.

Güne yatay başlayan döviz kurları, ilerleyen saatlerde yükselişini hızlandırdı.

Dolar/TL 8,559 ile zirveyi gördü.

ABD seçimlerinden önce kur 8,54 seviyesinin üzerini görmüştü.

Euro/TL'de ise 10,15 ile rekor kırıldı.

Gram altında da yeni rekor seviyeler kaydedildi.

Açılışta 518 seviyesinde olan Türkiye'nin risk primi ise sonradan 532 seviyesine kadar yükseldi.

Perşembe günü yüzde 1 düşüşle Mayıs 2018'den bu yana en düşük seviyesini gören Bloomberg dolar endeksi, Demokrat aday Joe Biden'ın başkanlık ihtimalinin artmasıyla yüzde 0,2 artış kaydetti.

Nomura Kur Stratejisti Yujiri Goto, Bloomberg'de yer alan analizinde Biden'a yönelik beklentiler dolayısıyla doların zayıflamasının son erebileceğini belirtti.

Gelişen ülke para birimleri içinde Türk Lirası ise Rus rublesi ve Güney Afrika randıyla birlikte dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimlerinden oldu.

'Biden ihtimali ile değer kaybı artıyor'

Alman gazetesi Die Welt'in piyasa yazaralarından Holger Zschaepitz, TL'deki düşüşü Biden'ın seçilme ihtimalinin artmasına bağladı.

Zschaepitz, Biden ile Türkiye'ye S-400 yüzünden yaptırım uygulanması ihtimalinin arttığını belirtti.

TL'nin değer kaybetmesine rağmen Borsa İstanbul'un BIST 100 endeksinin değer kazanmasını ekonomist Dr. Nuri Sevgen şu şekilde yorumladı:

"TL'nin değer kaybı borsaya yarar, volatilite olmaması kaydı ile. Çünkü dolar bazında şirket hisseleri ucuzlar. Diğer taraftan; faizlerdeki artış ise borsaya hiç iyi gelmez. Çünkü risksiz getiri yükseldikçe riskli olana bakan azalır."

Singapur'daki Saxo Capital Markets'tan küresel satış stratejisti Mahesh Sethuraman ise piyasa notunda Biden'ın daha geleneksel bir dış politika izlemesi beklentisinin Çin ve gelişmekte olan piyasalar için olumlu olabileceğini aktardı.

Koronavirüs vakaları da takip ediliyor

Diğer yandan küresel piyasalar, haftanın son işlem gününde ABD'deki başkanlık seçimini takip etmeye devam ediyor.

Belirsizlik sürse de şimdiye kadar açıklanan sonuçlara piyasaların tepkisi pozitif oldu.

Bugün Asya tarafında Japonya'da yükseliş, Çin'de ve Hong Kong'da ise düşüş yaşandı.

Dünya gazetesinin haberine göre Trump-Biden yarışının yanı sıra Avrupa'da artan koronavirüs vakaları ve dünyanın birçok ülkesinde uygulamaya alınan tedbirler piyasaların risk iştahını sınırlıyor.

Piyasalar TCMB'den net adımlar görmek istiyor

Türk varlıkları tarafında ise Merkez Bankası'nın (TCMB) devam eden sıkılaştırma adımları ve 19 Kasım'da alacağı bir sonraki faiz kararı etkili.

Reuters'ın haberine göre bankacılar %14,75'e doğru hızla ilerleyen sıkılaştırma adımlarının TL'de daha fazla değer kaybının önüne geçtiği konusunda hemfikir; ancak piyasalar TCMB'den daha net adımlar görmek istiyor.

Fitch: TL'deki değer kaybını çevirmek için yeterli adım atılmıyor

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'den sorumlu ülke notları direktörü Douglas Winslow, Türkiye'nin attığı adımların TL'deki değer kaybını tersine çevirmek için yeterli olmadığını söyledi.

Reuters'ın sorularını yanıtlayan Winslow, tarihi dip seviyeleri gören TL'de, yüksek enflasyon ve azalan döviz rezervlerinin yarattığı baskının artması halinde yıl sonuna kadar politika faizinde artırım ihtimalinin belirgin derecede yükseleceğini ifade etti.

TL'deki değer kaybının şu anda "bankalar veya şirketlerin dış finansman pozisyonunda aşırı baskıya" yol açmadığını belirten Winslow, "Döviz rezervleri trendindeki olumsuzluk bir miktar azaldı" dedi.

Fitch ağustos ayında dış finansman ve döviz rezervinde bozulmanın kredi notunun indirilmesine yol açabileceğini belirtmişti.

Türkiye'nin kredi notu üç büyük derecelendirme kuruluşu tarafından yatırım yapılabilir seviyesinin altında bulunuyor.

Üç kuruluş arasında BB- ile en yüksek nota sahip olan Fitch, Türkiye'nin kredi notu görünümünü ağustos ayında "negatif"e indirdi.

Buna gerekçe olarak azalan döviz rezervlerinden dolayı dış finansman risklerinin artmasını, negatif reel faiz oranlarını, cari açığın artmasına yol açan güçlü kredi büyümesini ve para politikasının bağımsızlığını yitirmesini göstermişti.

Goldman Sachs dün yaptığı açıklamada Türkiye'nin bu yıl dövize müdahale etmek için 101 milyar dolar harcadığını aktarmıştı.