Eski rakibinden Semenya'ya destek: Kadın atletizminin parçası olduğuna hiç kuşkum yok
Yarışmalara katılması için testosteron azaltıcı ilaç alması şart koşulan Güney Afrikalı kadın atlet Caster Semenya'ya bir zamanlar ona karşı yarışmış eski rakibi Madeleine Pape destek verdi: Hakkındaki kararlar performansıyla değil önyargılarla ilgili .
Avustralyalı sporcu Madeleine Pape, Botswana'daki Gaborone Konferans Merkezi'ndeki odada, kalabalığı sabırla aşarak kürsüye erişmeye çalışıyordu.
Bir zamanlar rakibi olan ünlü ve tartışmalı Güney Afrikalı atlet Caster Semenya'yı görmekte kararlıydı.
2018 yılının Mayıs'ında düzenlenen uluslararası konferansın yıldızı olan 800 metrede üç kez dünya şampiyonu ve iki Olimpiyat madalyası sahibi Semenya'ya bir şeyler söylemek istiyordu.
"Sonunda yaklaşmayı başardım ve ona büyük saygı duyduğumu ve yarışmalarda kendisini izlemekten keyif aldığımı söyledim" diyor.
Oysa iki kadın 2009 yılında ilk kez karşılaştıklarında, Pape böyle hissetmemişti.
Semenya'nın bu yarışa yarışmaya bile hakkı olmadığını düşünenlerden biriydi.
Berlin tartışması: Erkek gibi görünmek
2009 yılının Ağustos ayında Berlin'de düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda Pape, 800 metre eleme yarışı için Caster Semenya ile birlikte yerini almıştı.
Semenya ilk kez Afrika dışında bir yarışa katılıyordu ama hakkındaki tartışmalar başlamıştı bile.
Güney Afrikalı sporcu o yılın başlarında daha 18 yaşında katıldığı bir gençler koşu turnuvasını olimpiyat şampiyonlarından çok çok az farklı bir dereceyle kazanmayı başararak dikkat çekmişti.
Sadece dokuz ay gibi kısa bir zaman içinde 800 metrede kendi kişisel rekorunu aşmayı da başarmıştı.
Onu eleştirenler, doping ilaçları kullanmakla suçlamıyordu. Bir kadın için "fazla hızlı" bulunuyor ve cinsiyeti sorgulanıyordu.
Semenya'nın o sıradaki antrenörü Michael Seme'nın deyişiyle "erkek gibi görünmek" ile suçlanıyordu.
Atletizm dünyasında bir çok kişi onun Dünya Şampiyonası'na katılmasını kuşkuyla karşıladı ve bunların arasında rakibi Madeleine Pape de vardı.
"O sırada bize karşı yarışa girmesinin haksızlık olduğunu düşünmüştüm" diyor.
Dünyada atletizm faaliyetlerinin yönetiminden sorumlu olan federasyon -o zamanki adıyla- IAAF bile Dünya Şampiyonası sırasında Semenya'nın biyolojik cinsiyeti konusunda kuşku belirtmiş ve atletin cinsiyet testinden geçmesinin istendiği, 800 metre finalinden bir kaç saat önce dünya medyasına sızmıştı.
Pape o günleri "Koroya katılıp onun performansını kuşkuyla karşılamak benim için en kolay seçenekti" diye yorumluyor. "Çoğu sporcu ve antrenörün söylediklerine katılmak kolaydı."
Ama bir zamanlar Semenya'nın koşu pistine çıkmasına bile karşı çıkan Avustralyalı sporcu şimdi onun en sağlam destekçileri arasında.
Fikrini nasıl değiştirdi?
Madeleine Pape Dünya Şampiyonası'nda iyi bir yarış çıkaramadı. Sondan bir önce bitiren yedi koşucudan biriydi ve elendi.
Semenya ise elemeleri geçtiği gibi, finalde, finişi en yakın rakibinden iki saniye arayla geçerek Berlin'de altın madalyayı da aldı.
Bu o kadar büyük ve net bir zaferdi ki, finale katılan yarışmacılardan İtalyan atlet Elisa Cusma, Semenya'yı "erkek olmak"la suçladı.
2010'da yaşadığı bir sakatlık yüzünden atletizm kariyerinden vazgeçmek zorunda kalan Pape ise akademik hayata atılmaya karar verdi. Sosyoloji dalında bir doktora yapacak ve sporda toplumsal cinsiyet konusuna odaklanacaktı.
Bugün internet aramalarında Pape, bir atletten çok akademisyenliğiyle öne çıkıyor.
Pape tezine çalışırken, koşu pistinde asla farketmediği şeyleri gördü.
Farklı Cinsel Gelişim: DSD
Artık 29 yaşına gelen atlet Semenya'nın bedeni, hiperandrojenizm adı verilen sıradışı bir genetik farklılıktan dolayı yüksek düzeyde testosteron salgılıyor.
Testosteron, kadınların çoğunun erkeklerden çok daha az miktarda salgıladığı bir hormon ve sporda genellikle daha güçlü performans ile özdeşleştiriliyor.
Örneğin suni olarak alınan testosteron bu yüzden Dünya Dopingle Mücadele Kurumu'nun yasaklı maddeler listesinde.
Semenya'nınki gibi sıra dışı genetik özelliklere tıp dilinde Farklı Cinsel Gelişim, kısaca DSD deniyor.
Adından da anlaşılabileceği gibi tipik sayılan, çoğunlukta görülen cinsiyet gelişim özelliklerinden farklı bir gelişim gösteriyorlar.
Atletizm dünyasında hiperandrojenizmin Semenya'ya koşuda haksız bir avantaj sağladığını savunanlar var.
Bir zamanlar böyle düşünen eski Avustralyalı sporcu Pape "Görüşlerim, hem farklı bakış açılarıyla hem de Semenya'ya karşı kullanılan argümanlara dayanak yapılan bilimsel tezlerle tanıştığımda değişti" diyor.
Testosteron azaltıcı ilaç koşulu
Semenya'ya uygulanan "cinsiyet belirleme testleri"nin sonuçları hiç bir zaman kamuoyuyla paylaşılmadı ve atlet olimpiyatlar ve diğer uluslararası yarışmalara katılmayı sürdürdü.
Ne var ki geçen yıl yeni bir kural getiren Dünya Atletizm Federasyonu, Semenya ve onun gibi hiperandrojenizmi olan sporcuların, 400 metre ile 1500 metre arasında kadınlar yarışmalarına katılabilmek için testosteron düşürücü ilaçlar kullanması koşulunu getirdi.
Güney Afrikalı koşucunun buna itirazı, Spor Anlaşmazlıkları Mahkemesi tarafından reddedildi.
Geçen hafta 8 Eylül'de İsviçre Federal Yüksek Mahkemesi'ne yapılan bir diğer itiraz da reddedildi.
Semenya, testosteron düşürücü ilaçları almayı reddediyor.
Bunların saağlığını tehlikeye atacağını ve bu kararın kendisi ve kendisiyle aynı durumdaki diğer atletlerin, doğal yeteneklerine dayanarak yarışma haklarını ellerinden aldığını söylüyor.
Son gelişmeler ışığında Semenya, bu ilaçları almayı kabul etmezse, gelecek yıl yapılacak olan Tokyo Olimpiyatları'nda 800 metrede sahip olduğu altın madalyayı korumak için yarışamayacak gibi görünüyor.
Adil olma tezi
Pape, Dünya Atletizm Federasyonu'nun pozisyonunun, spora zarar verdiğini düşünüyor.
"Şu ana kadar bazı kadınları yarışmalardan dışlamaya odaklandılar" diyor.
"Bu kadınları dinleme ve neler yaşadıklarını anlama yeteneğine sahip değiller" diye sürdürüyor.
Semenya spor dünyasında farklı cinsel gelişim sahibi tek atlet değil.
2016'da Rio'da gümüş ve altın madalya kazanan Burundili atlet Francine Niyonsaba ve Kenyalı Margaret Wanbui de hiperandrojenizmli sporcular.
8 Eylül tarihli açıklamasında Dünya Atletizm Federasyonu, kararlarını "adil olma" zemininde aldığını savundu.
İsviçre Yüksek Mahkemesi'nin farklı cinsel gelişim sahibi sporcuların itirazını reddettiği kararını memnuniyetle karşılayan açıklamada "Son beş yıldır Dünya Atletizm Federasyonu günümüz ve geleceğin spor dünyasında bütün kadınlar ve genç kızlar için eşit haklar ve fırsatları savundu ve bunun için mücadele etti" denildi.
Kararların, yarışmalara katılan bütün kadın atletlerin adil ve anlamlı koşullarda yarışmasını sağlamak için alınmış ölçülü ve meşru adımlar olduğu savunuldu.
Pape ise farklı düşünüyor.
"Sistem başından bu yana Semenya'ya karşı tutum aldı" diyor.
"Semenya sıradışı bir atlet. Bu madalyaları kazanan kim olursa olsun özel biridir Bence başarısının sebebi testosteron değil" diye ekliyor.
Testosteron performansı ne kadar etkiliyor?
Spor dalında çalışan bilim insanları, testosteron ile yüksek performans arasındaki ilişki konusunda farklı görüşlere sahip.
BBC'nin görüştüğü uzmanlardan Oxford Üniversitesi Biyomedikal Etik bölümünden Profesör Julian Savilescu, Dünya Atletizm Federasyonu'nun tezlerinin ardındaki bilimsel tezlerin yetersiz olduğunu söylüyor.
Profesör Savilescu özellikle de kurum tarafından 2017'de yaptırılan ve yüksek testosteron düzeylerinin koşucuların performansını yükde 3 civarında artırdığını ileri süren bir çalışmaya işaret ediyor.
"Bu, Dünya Atletizm Federasyonu tarafından yaptırılan, ve tek bir çalışma. Ayrıca verilerin tümü yayınlanmadığı için bağımsız denetimi de yapılmış değil" diyor.
"Semenya, bütün diğer atletlerden ayrı bir muameleye uğradı. Bunun sebebini bilmiyorum" diye ekliyor.
Semenya'yı destekleyenler de sporcunun önyargıların kurbanı olduğunu düşünüyorlar.
'Toplumsal cinsiyet önyargılarına uymadığı için'
Pape, bu görüşün güçlü bir zemini olduğunu düşünüyor ve spor dünyasında öne çıkan diğer kadın atletlerin Semenya'dan daha farklı muamele gördüklerini ve aynı ölçüde sorgulanmadıklarını söylüyor.
Çok sayıda madalya kazanan ve dünya rekorları kıran Amerikalı yüzücü Katie Ledecky'yi örnek gösteriyor.
"Aslında Semenya, Ledecky'den daha sıradışı değil. Ama Ledecky'nin cinsiyeti hiç bir zaman açıkça sorgulanmadı" diyor.
"Fakat Semenya Güney Afrikalı, eşcinsel ve geleneksel toplumsal cinsiyet rollerine uygun davranmayan bir kadın. Dolayısıyla önyargılara uymuyor. Burada sorunun aslında performansı olmadığı açıkça görülüyor" diye sürdürüyor.
Semenya, bir başka kadın koşucu olan Violet Raseboya ile evli ve çift bu yaz bir bebek sahibi olacaklarını açıklamıştı.
Geçmişle barışmak
İşte Madeleine Pape, yıllar sonra Botswana'daki konferans merkezinde, bu yüzden Semenya'ya yaklaşmaya çalışıyordu.
Onun, kendisiyle daha önceki karşılaşmalarını hatırlayabileceğinden emin değildi. Onun için yanında 2009 yılındaki 800 metre elemelerinde çekilmiş bir fotoğrafı da getirmişti.
Fotoğrafta Pape ve diğer yarışmacılar koşuyor, Semenya da, Ukraynalı Tetiana Petlyuk ve Kenyalı Janeth Jepkosgei'nin arkasından kısmen seçilebiliyordu.
Pape için bu kıymetli bir fotoğraftı, ama artık Caster Semenya tarafından imzalandığı için daha da kıymetli.