Haberler
BBC

Filistin: Hamas ve El Fetih'in Türkiye'de bir araya gelerek uzlaşması ne anlama geliyor?

Güncelleme:
Abone Ol

Filistinli iki grup; Gazze'yi yöneten Hamas ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs'teki Fetih yönetimi, 14 yıl aranın ardından bir kez daha, bu sefer bir Arap ülkesi yerine Türkiye'de bir araya gelerek ortak bir yönetim oluşturmak için anlaştı.

Filistinli iki grup; Gazze'yi yöneten Hamas ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs'teki El Fetih yönetimi, 14 yıl aranın ardından bir kez daha ortak bir yönetim oluşturmak için anlaştı.

2006'da seçimleri Hamas'ın kazanmasının ardından ölümcül çatışmalar yaşayan iki grup, o tarihten bu yana birbirinden coğrafi olarak kopuk bu iki bölgenin yönetimi paylaşıyor; zaman zaman bir araya gelerek "birlik hükümeti" oluşturmaya çalışıyordu. Bu girişimler hep başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu kez durum biraz daha farklı. Çünkü Körfez ülkelerinden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn İsrail'i tanıdı ve ABD'nin arabuluculuğunda, Washington DC'de anlaşmalar imzaladı.

Filistin'de yaşanan sorunlar, yasa dışı yerleşim yerleri ve işgal politikası sebebiyle İsrail'i tanımayan Körfez ülkelerinin pozisyon değiştirmesi, Filistinli tarafları bu kez bir araya gelmek için daha ciddi bir adım atmaya itti. Bir araya geldikleri şehir ise Arap ülkelerinden Türkiye'ye yön değiştirdi.

Hamas'ın silahlı kanadı İslami Cihat'ın liderlerinden Nafiz Azam, "Arap ülkelerinin İsrail'le imzaladığı anlaşmaların, Filistinlilerin birlik içinde hareket etmesini zorunlu kıldığını" söylüyor:

"Arap ülkelerinin Filistinlileri ortada bıraktığı açık. Şu anki ABD yönetimi de İsrail'e bugüne kadar en fazla taraf olan yönetim. Bu durumda İsrail, Filistin yönetimine hiçbir şey bırakmaz. İşte bu durum Filistinli liderleri, içişlerini yeniden düşünmeye itti."

Daha önceki uzlaşı ve birlik hükümeti görüşmelerinin çoğu Beyrut ve Kahire'de yapılmıştı. Mısır'ın El Fetih örgütü üzerinde önemli bir etkisi var.

İsrail, Avrupa Birliği ve ABD'nin "terör örgütü" kabul ettiği Hamas'ın liderleri ise Katar'dan ve Türkiye'den destek görüyor.

Fakat Körfez ülkelerinin sırayla İsrail'i tanımaları sonrası, Filistin'de yaşanan mali krize Doha'dan yardım sinyali geldi. Fetih'in liderliğindeki Filistin Yönetimi'nden Bakan Hüseyin Şeyh, 8 Eylül'de Doha'ya gitti ve ekonomik yardım sözü aldı.

Diğer yandan bu kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak görüşmelerin Türkiye'de yapılması için destek isteyen isim, El Fetih lideri Mahmud Abbas oldu. 22 Eylül Salı günü taraflar İstanbul'da bir araya geldi. 24 Eylül'de de üç aşamalı seçimlerin yapılması ve birlik hükümeti kurulması için sandıkların 6 ay içinde kurulmasına karar verildi.

Plana göre önce parlamento seçimi, ardından Filistin yönetimi başkanlığı seçimi ve son olarak da Filistin Kurtuluş Örgütü Merkez Konseyi seçimleri yapılacak.

Hamas yetkililerinden Salih al Aruri, "Bu kez gerçek bir fikir birliğine vardık. Ayrılıklar ulusal hedeflerimize zarar verdi, artık buna bir son vermek için çalışıyoruz" dedi.

Fetih'ten Azzam Ahmed de, seçimlerin işgal altındaki Doğu Kudüs'te ve Gazze Şeridi'nde de herkesi kapsayacak şekilde yapılacağını duyurdu.

Filistin Kurtuluş Örgütü'ne bağlı Filistin'in Özgürlüğü için Demokratik Cephe liderlerinden Mecid Masri de, "Bu kez seçimlerin yapılacağına olan inancımın sebebi, Hamas ve Fetih'in artık seçimden başka şansı olmamasıdır. Bölgesel ve uluslararası alanda ve sahada karşılaştığımız olumsuz gelişmelere karşı ayağa kalkabilmek için geçmek zorunda olduğumuz yol budur" açıklaması yaptı.





Arap basını ise bu kez tarafların detaylar üzerinde anlaşmaya çalışmak yerine önceliği seçimlere ve hükümetin kurulmasına verdiğini; kurulacak birlik hükümetinin uygulamadaki detaylar üzerine çalışacağını yazdı.

Yine Arap basınında Mahmud Abbas'ın bir kez daha başkanlığa adaylığını koymak istemediği yönünde haberler çıktı.

Ancak anlaşmaya dair daha fazla detay verilmedi.

Hamas ve El Fetih liderlerinin, 14 farklı Filistinli grup arasında yapılacak görüşmeler sonucunda seçimlerin tarihlerini duyurması planlanıyor. İlk aşamada 3 Ekim'de yapılan geniş katılımlı bir toplantı sonrası seçim tarihlerinin belirleneceği söylenmişti ancak bu beklenti gerçekleşmedi.

El Fetih, Arap Birliği Dönem Başkanlığını reddetti

Arap basınında görüşmelerin Mısır yerine Türkiye'de yapılmasının Arap dünyasına bir mesaj olduğu yazılırken, El Fetih liderliğindeki Filistin yönetiminden bir adım daha geldi.

Arap Birliği'nin 6 ay süreyle dönem başkanlığını yürütecek olan Filistin Yönetimi, İsrail'le yapılan anlaşmalara tepki olarak devir teslimin gerçekleşmeyeceğini ve başkanlığı istemediğini duyurdu.

Arap Birliği Konseyi'nde toplantılara liderlik etmesi planlanan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki, "Arapların İsrail'le normalleşmek için acele ettiğini bizim başkanlığımız sırasında görmenin hiçbir onurlu tarafı yok" açıklaması yaptı.

Bu açıklamadan önce Filistin, Arap Birliği ülkelerini, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kınamaya çağırmış ancak olumlu yanıt alamamıştı.

BAE ve Bahreyn, 15 Eylül'de Washington DC'de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla, ABD Başkanı Donald Trump'ın da bulunduğu bir törende anlaşma imzaladı. Ardından Filistin yönetimi, iki ülkedeki temsilcilerini geri çekti.





Böylece 1979'da Mısır ve 1994'te Ürdün'den sonra İsrail'i tanıyan 2 Arap devleti daha oldu.

Bu anlaşmalar, on yıllardır süregelen, Filistinlilere bağımsız bir devlet sağlayacak bir barış anlaşması imzalanmadıkça İsrail'i tanımamak üzerine kurulu Arap devletleri yaklaşımının da sonunu getirdi.

Filistinli tarafların Türkiye'de anlaştıklarını açıkladığı haftanın başında, İsrail'in Kahire büyükelçisi Amira Oron da, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'ye güven mektubunu sunarak göreve başladı.

Amira Oron, Türkiye ile İsrail'in diplomatik ilişki düzeyini maslahatgüzar seviyesine indirdiği 2010-2016 arası dönemde son iki yıl maslahatgüzar, yani büyükelçilikteki en yüksek düzeyli yetkili olarak görev yapmıştı.

Bahreyn ve BAE'nin İsrail'le anlaşmaları, Trump'ın duyurduğu "Ortadoğu Barış Planı"nın ardından imzalamış olması da Filistinlilerin tepkisini çekti.

Trump'ın Ocak ayında açıkladığı planda Kudüs'ün bölünmemiş bir şekilde İsrail'in başkenti olması; İsraillilerin yasadışı yerleşim yerlerinde kalmaya devam etmesi; Filistin'in "koşullu" bir bağımsız devlet kurması öngörülüyordu. Bu plana hem Hamas, hem El Fetih yönetiminden sert tepkiler gelmişti.

Erdoğan bir ay önce Hamas liderleriyle bir araya gelmişti

Abbas'ın Erdoğan'ı aramasından önce, Erdoğan Hamas liderleri ile İstanbul'daki Vahdettin Köşkü'nde bir araya gelmişti.

2019 sonunda başlayan görüşmeler 1 Şubat 2020'de devam etti. Son olarak 22 Ağustos Cumartesi günü Hamas'ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye ve beraberindeki heyet yeniden İstanbul'daydı.

İsmail Haniye, 1 Şubat'ta İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüştü.





Basına kapalı olan görüşmeye, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katılmıştı.

Görüşmenin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Türk hükümetinin Hamas'la ilişkisine dair endişelerimizi en üst düzeyde dile getirmeye devam ediyoruz" denildi; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hamas ile kurduğu sürekli iletişimin, "Türkiye'nin uluslararası toplumdan izole olmasına, Filistin halkının çıkarlarına zarar verilmesine ve Gazze'den yapılan terörist saldırıları önlemeye yönelik küresel çabaların baltalanmasına neden olduğu" belirtildi.

Görüşmelerin ardından önce İngiliz Daily Telegraph gazetesi, ardından da İsrail'in Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Türkiye'nin bazı Hamas üyelerine vatandaşlık verdiğini iddia etti. İddialar, Türk yetkililer tarafından henüz doğrulanmadı.

Son görüşmeler neden başarıya ulaşmadı?

Filistinli iki grup arasında uzlaşıya en fazla yaklaşılan tarih, yine Kahire'de anlaşma imzaladıkları 12 Ekim 2017'ydi.

Anlaşmaya göre 2017'nin Aralık ayına kadar bir birlik hükümeti kurulacak ve Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın kontrolü bu birlik hükümetine verilecekti. Mısır devletinin yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kontrolünün de bu hükümete geçeceği bilgisi yer alıyordu.

O dönem İsmail Haniye, anlaşmanın "Mısır'ın cömert himayesinde gerçekleştiğini" duyurmuştu.

Ancak Gazze'deki Hamas'a bağlı silahlı grupların silahlarını Fetih'e bağlı güvenlik birimlerine devri konusunda yaşanan anlaşmazlık sebebiyle, Ocak 2018'de anlaşma geçerliliğini yitirmişti.

BBC

Filistin Türkiye Hamas Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title