Gazeteci Çetiner Çetin: Erdoğan, Biden'le görüşmesinde Suriye için nabız ölçtü
Habertürk yazarı Çetiner Çetin, tüm dünyanın merakla takip ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Biden görüşmesinde kimsenin bilmediği Suriye detayını paylaştı. Çetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşme sırasında Suriye için de nabız yokladığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında geçtiğimiz günlerde G- 20 zirvesinde gerçekleştirilen görüşme, tüm dünya tarafından merakla takip edildi. İki liderin başta iklim krizi ve ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri ele aldığı belirtildi. Ancak Habertürk yazarı Çetiner Çetiner'in bugün köşesinde kaleme aldığı yazıya göre, masada Suriye konusunda da gelişmeler yaşandı. Çetiner, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye meselesine ilişkin Biden'in nabzını ölçtüğünü ifade etti.
"HAYIR DEMEDİ AMA DENGELERİN DEĞİŞECEĞİNE İŞARET ETTİ"
Habertürk yazarı Çetiner Çetin'in yazısında konuyla ilgili bölüm şu şekilde:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'nın Suriye kolu konumundaki SDG'nin kontrolündeki dört bölgeye yönelik operasyon öncesi ABD Başkanı Joe Biden'in nabzını ölçtü. Bir ABD'li diplomatik kaynağımdan aldığım bilgiye göre Biden; "sahayı takip ettiklerini ve Suriye'den Türkiye'ye yönelik bir saldırının olmadığını" ifade etti, "hayır" demedi ama operasyon olursa bölgede dengelerin ABD ve Türkiye için dezavantaja dönebileceği mesajını verdi.
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MESAJ VERDİ"
Şimdi bu durumda ABD operasyona nasıl bakıyor? Biden neden ikircikli bir tutum sergiliyor? Bunun altına yatan temel neden, operasyon yapılması planlanan dört bölgenin ABD'nin kontrolünde olmayan Fırat'ın batısında bulunması: Tel Rifat, Münbic, Tel Temir ve Ayn İsa. Buralar İran ve Rus nüfuz bölgeleri. Bu bölgelerin etrafında Suriye askeri güçleri konuşlu. Nitekim Rusya, Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'li mevkidaşıyla görüşürken, Tel Temir'de Suriye ordusu ile birlikte askeri tatbikat yaparak bu bölgelerin kendi nüfuzuna bağlı olduğu mesajını verdi.
"İRAN FAKTÖRÜ DE VAR"
ABD'nin Türkiye'nin planladığı harekata ilişkin ikircikli tutumunun bir diğer nedeni, PKK'yı sahiplenirken, İran kontrolündeki bölgelerde dayak yemesine göz kırpması. Suriye'de iç savaş başladığında PKK terör örgütünün Şam cezaevlerinde bulunan, başta Salih Müslüm olmak üzere birçok önemli ismini serbest bıraktırıp Kamışlı'da PKK'yı palazlandıran İran, 5 yıl önce PKK'nın Suriye kolu üzerindeki hakimiyetini ABD'ye devretmişti. Zamanla ABD İran yanlısı Salih Müslüm ve beraberindeki 71 kişiyi Suriye'den uzaklaştırmıştı. İran şimdi köklü bir siyasi kapasiteye sahip olduğunu gösterircesine yeniden Suriye'de PKK'ya hükmetmeye çalışıyor."
