İngiltere Basını: 1996 Ira Saldırısı, Işid Tehdidi, Dayanışma Vurgusu
Manchester saldırısı sonrası İngiliz Times gazetesinin deneyimli muhabiri Sean O'Neill, aylardır İngiliz istihbarat birimlerinin olası IŞİD saldırılarına karşı alarmda olduğunu yazdı.
Manchester saldırısı sonrası İngiliz basınında yer verilen köşe yazılarında dayanışma çağrıları yinelenirken, ülkede daha önce gerçekleşen saldırılar ve saldırının IŞİD bağlantılarına dikkat çekildi.
Times gazetesinin deneyimli muhabiri Sean O'Neill, aylardır İngiliz istihbarat birimlerinin olası IŞİD saldırılarına karşı alarmda olduğunu yazdı.
O'Neill yazısında, Mart ayında Westminster Köprüsü'ne aracıyla saldıran Khalid Masood'un tam da "düşük teknolojili terör" türünde olan, önlenmesi ve saptaması zor saldırılardan olduğunu vurguladı.
Yazıya göre, kullanılan patlayıcıların kuvveti nedeniyle Manchester saldırısı bundan farklıydı. Yazıda, "El Kaide'nin 7 Temmuz 2005'te yaptığı ölümcül saldırıdan bu yana İngiltere'de ilk defa İslamcı terörislerin başarılı bir şekilde patlayıcı kullandığı" ifadesi yer aldı:
"Manchester Arena'ya saldıran intihar bombacısı patlayıcıları üretmek ya da almak için mutlaka birinden yardım almış olmalı. Biri kulaklarına Batı'nın yozlaşmış çocuk ve gençlerini hedef almasının Allah'ın emri olacağı gibi zehirli sözleri fısıldayarak onu bu nihilist yola çıkması için cesaretlendirmiş olmalı."
Suriye'den patlayıcı yapmayı öğrenip İngiltere'ye dönen 350 militandan birinin saldırının arkasında olup olmadığı araştırılıyor.
Times'ın yazısına göre, Manchester saldırısı Kasım 2015'teki Paris Bataclan saldırısıyla, ikisinin de konserleri hedef alması nedeniyle benzeşiyor. Ancak Paris saldırısında patlayıcıların konuşlandığı yerin daha çok Stade de France'ın dışı olduğu hatırlatılıyor.
Yazıda, "IŞİD Batı'daki saldırıların neredeyse tamamının arkasında olsa da, güvenlik kuruluşları devam eden El Kaide tehdidinin de hafife alınmaması gerektiği konusunda uyarıyor" ifadeleri yer alıyor.
Telegraph gazetesinde, bunun Manchester kentindeki ilk bombalı saldırı olmadığı hatırlatılıyor.
IRA'nın 1996 saldırısı
1996 yılının Haziran ayında IRA'nın kentin kalbindeki Arndale alışveriş merkezine park halindeki bir kamyonun içine yerleştirilen ev yapmı patlayıcılarla saldırması sonucu, bina yerle bir olmuştu.
Bu, bölgede İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana patlatılan en büyük bombaydı.
Saldırıda kimse ölmemiş, ancak 200 kişi yaralanmıştı.
Yazıda şu ifadelere yer verildi:
"IRA, telefondan yaptığı uyarıyla bölgenin boşaltılmasına izin vermişti. Enkazın temizlenmesi ve binanın yenilenmesi aylar sürmüş ancak 10 binlerce metrekarelik yeni bir bina inşa edilerek, yüzlerce iş yerinin yeniden açılması sağlanmıştı.
"Manchester küllerinden yeniden doğmuştu."
Independent gazetesinin ekonomi editörü Ben Chu, 1996 saldırısında çalıştığı dükkanın yerle bir oluşuna tanık olduğu anları anlattı.
Ben Chu da Machester'ın IRA saldırısı sonrası 700 milyon sterlin zararla yüzleştiğini hatırlatarak, kentin o dönemde "ekonomik rönesansını" başlattığını yazdı.
Yazıda, Manchester'ın uluslararası öğrencilere kapılarını açan iki büyük üniversiteye ev sahipliği yaptığı ve kentin etnik ve dini farklılıkları kucakladığı belirtildi.
Yazar "Manchester buna sırtını dönmeyecektir" dedi.
'Çeşitlilik ve kıcaklayıcılığı kutlamak gerekli'
Guardian gazetesi yazarı Owen Jones, Manchester sakinlerinin Arena saldırısınına ilk yanıtının kentin çeşitlilik ve kucaklayıcılığını kutlamak gerektiğini yazdı:
"Konsere gidenlerin yaşlarından ötürü eşi benzeri olmayan bir heyecanları var: Ariana Grande konseri öncesinde gün saymış, heyecanlarını sosyal medyadan paylaşıp, aile ve arkadaşlarıyla Grande'nin şarkılarını söylemiş olmalılar.
"Konserlerde bir anda, senin hayatının soundtrack'ine dönüşen müzik için aynı sevgiyi paylaştığın yabancılarla bir bağ kurarsın ve birlik duygusunu hissedersin.
"Bunu çocukların gözlerinde görüp sonra da hayatında yaptığın en son şeyin o çocuklarının ailelerinin bir daha onları gülerken görememesine neden olmak-böylesine sapkın bir nefret akla mantığa sığmaz.
"Ama bizim bir seçeneğimiz var. Ölenlerin adları açıklandığında, sevdikleri onların nasıl insanlar olduklarını bizimle paylaştığında, onları bir olarak hatırlayalım."