İngiltere'de Evsizlerin Suçlu Sayılması Tartışması
İngiltere'de hükümetin evsizleri suçlu sayılmasını öngören yasa tasarısı, Muhafazakâr Partililer dahil birçok milletvekilinin eleştirilerine neden oluyor.
İngiltere'de hükümet, bazı evsizlerin suç kapsamına alınmasını öngören yasa tasarısı nedeniyle Muhafazakâr Partililer de dahil birçok milletvekilinin eleştirisiyle karşı karşıya.
Avam Kamarası'nda görüşülmekte olan Ceza Adaleti Yasa Tasarısı, "aşırı kötü kokma" da dahil olmak üzere rahatsızlık vermeleri halinde evsizlerin suçlu sayılmasını öngörüyor.
Muhafazakâr Partili 10'dan fazla milletvekili tasarının, sadece dilencilik yapanlara karşı işlem yapılmasını sağlayacak şekilde değiştirilmesini istiyor.
Tasarıda yer alan tedbirler 1824 tarihli 'Avarelik Yasası'nı değiştirmeyi amaçlıyor.
Hükümet, dilenciliği ve sokakta yatmayı suç haline getiren bu yasayı yürürlükten kaldırma sözü vermişti.
Yeni yasa tasarısı, polisin sokakta yatan ve "rahatsızlık veren" evsizlere para cezası kesmesine ya da tutuklamasına olanak tanıyacak.
Ancak "rahatsız edici davranış" tanımının çok geniş olması ve tehditkar olma ya da mülke zarar vermenin yanı sıra aşırı gürültü ya da koku yayma gibi durumları da kapsaması nedeniyle tasarı eleştiriliyor.
Tasarının yasalaşması halinde, "rahatsız edici" tanımı altında evsizler hapis veya para cezasına çarptırılabilirler.
Eğitim Bakanı Gillian Keegan, en önemli şeyin insanları sokaklardan kurtulmaları için desteklemek olduğunu söyledi.
Sky News tarafından kendisine yöneltilen, "İnsanlar koktukları için tutuklanmalılar mı?" sorusuna Keegan, "Hayır, insanlar sadece koktukları için tutuklanmamalı… Ama eğer birisi agresif davranıyor ya da rahatsızlık veriyorsa o zaman durum değişir" diye yanıt verdi.
Keegan "dengeyi doğru kurmanın" önemli olduğunu ve tehditkar davranışlar ya da ATM yakınında ısrarlı dilencilik gibi şeylerin "kabul edilemez" olduğunu söyledi.
Başbakanlıktan bir sözcü, Başbakan Rishi Sunak'ın da Bakan Keegan ile aynı fikirde olduğunu belirterek, "Hiç kimsenin evsiz olduğu ve kalacak yeri olmadığı için suçlu sayılmaması gerektiği konusunda netiz, ancak aynı zamanda mevzuatımızda, halkın kendini güvensiz hissetmesine veya korkutulmasına neden olabilecek davranışların ele alınmasında polise yardımcı olmak üzere tasarlanmış hükümler bulunmaktadır" dedi.
Muhafazakar Partili milletvekili Bob Blackman, birçok milletvekilinin "sokaklarda uyumaktan başka çaresi olmayan insanları kriminalize etme etkisi" nedeniyle tasarıyı eleştirdiğini belirtiyor.
Blackman, dilenmenin ya da sokakta yatmanın tek başına rahatsız edici bir davranış anlamına gelmediğini ve polisin "toplumun korunması ile insanların dilenmesine ya da sokakta yatıp kalkmasına neden olan sorunlara karşı duyarlılık arasında denge kurması gerektiğini" belirten bir değişiklik önergesi sundu.
Muhafazakar Partili 11 milletvekili ile muhalefetten 21 milletvekili bu önerileri destekledi.
Times gazetesine göre ise 40'tan fazla Muhafazakâr milletvekili hükümetin önerilerine karşı oy kullanacaklarını açıkça ifade etti.
Ceza Adaleti Yasa Tasarısı, İçişleri Bakanı olduğu dönemde sokakta uyumayı bir "yaşam tarzı tercihi" olarak nitelendiren Suella Braverman tarafından Parlamento'ya sunuldu.
Avarelik Yasası'nın kaldırılması için partiler üstü bir kampanya yürüten Liberal Demokrat Layla Moran, hükümetin "acımasız önerilerinin" yasayı "arka kapıdan" geri getirme riski taşıdığını söyledi.
Moran, "Hükümet kendi destekçilerini dinlemeli ve evsizlerle mücadelede, evsizleri damgalama ve suçlu muamelesi yapma yerine şefkatli bir yaklaşım benimsemelidir" dedi.
Evsizler için çalışmalarıyla bilinen yardım kuruluşu Crisis, içişleri bakanını milletvekillerini dinlemeye ve "bu acımasız ve gereksiz önlemlerden vazgeçmeye" çağırdı.