İngiltere'den "Kıbrıs'ta Ayrımcılığa Son" Çağrısı
İngiltere'nin önde gelen siyasetçileri Kuzey Kıbrıs'a karşı sürdürülen ayrımcılığa son verilmesi için çağrıda bulundu.
İngiltere'nin önde gelen siyasetçileri Kuzey Kıbrıs'a karşı sürdürülen ayrımcılığa son verilmesi için çağrıda bulundu.
Daily Telegraph'ın dünkü sayısında yayınlanan çağrı mektubu, İngiltere'de faaliyet gösteren Kıbrıslı sivil toplum örgütü Ambargolular'ın inİsiyatifiyle hazırlandı. Mektupta imzaları bulunanlar, özellikle Kıbrıs'ta garantör bir güç olan İngiltere'ye, "Kıbrıslı Türkler'e, Kıbrıslı Rumlar'ın onlarca yıldan beri kullanmakta oldukları hak ve fırsatların aynılarının sağlanmasına yardımcı olmak için nüfuzunu kullanma" çağrısında bulundu.
Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği Konseyi Başkanlığı'nın başlangıç tarihiyle aynı güne zamanlanan mektup, okurlara Kıbrıslı Rumlar tarafından yönetilen Cumhuriyetin ortaklığın bozulduğu 1963 yılından bu yana Kıbrıslı Türkleri temsil etmediğini hatırlatıyor.
Aralarında Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Barones Sara Ludford, Sör Graham Watson, Michael Cashman, Kıbrıslı Türk siyasetçi Barones Meral Hüseyin Ece, Kıbrıslı moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan, yazar Martina Cole ve İzlanda eski İngiliz büyükelçisi Alp Mehmet'in de bulunduğu 13 kişinin imzaları bulunan mektupta, Kıbrıs'ın 1 Temmuz'da Avrupa Birliği Başkanlığını devraldığı ve Kıbrıslı Türkler'in bir kez daha açıkta bırakılacağı vurgulanarak Kıbrıslı Türklerin 2004 yılındaki Annan Planı'na evet dedikleri ancak Rumları'n bu plana karşı çıktıkları hatırlatıldı.
"Kıbrıslı Türkler, kendi suçları olmamasına karşın ambargoların kıskacında kalmaya devam ediyorlar. Kıbrıslı Türkler yeterince sıkıntı çektiler ve artık, kendilerini bu haksız ve yasal dayanağı olmayan izolasyondan kurtarmaları için dünyaya haykırıyorlar. Kıbrıs Cumhuriyeti, Kıbrıs devleti ortaklığının bozulduğu Aralık 1963'ten beri Kıbrıslı Türkleri temsil etmedi. Ancak Kıbrıslı Türkler, uluslararası temsiliyet olmaksızın en basit ekonomik ve insan haklarını bile kullanmak için mücadele vermektedir. Siyasi bir çözümün olmadığı bu durumda Kıbrıs'taki garantör güç olan Birleşik Krallığı, dünyanın geriye kalanının Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuzey Kıbrıs'ta yaşayanları temsil etmediğini anlamasında öncülük etmeye ve Kıbrıslı Türklere, Kıbrıslı Rumların onlarca yıldan beri kullanmakta oldukları hak ve fırsatların aynılarının sağlanmasına yardımcı olmak için nüfuzunu kullanmaya çağırıyoruz."
Mektubun sonunda "Kıbrıslı Türklere ve ana yurtları Kuzey Kıbrıs'a karşı sürdürülen ayrımcılığa hemen son verilmelidir" çağrısı yapıldı.