İngiltere'nin Ruanda'ya göndermeyi planladığı sığınmacılar açlık grevine başladı
Manş Denizi'ni geçerek İngiltere'ye gelen sığınmacılardan bazılarının Afrika ülkesi Ruanda'ya gönderilme planı tepki çekmeye devam ediyor.
Manş Denizi'ni geçerek İngiltere'ye gelen sığınmacılardan bazılarının Afrika ülkesi Ruanda'ya gönderilme planı tepki çekmeye devam ediyor. BBC, İngiltere'den gönderilmesi planlanan ve gözaltı merkezlerinde tutulan sığınmacılarla görüştü.
Ruanda'ya gönderileceklerine ilişkin resmi bildirim alan sığınmacılar, açlık grevine başladıklarını duyurdu.
Gatwick Havalimanı yakınındaki Brook House gözaltı merkezindeki 17 sığınmacı, yaşadıkları çaresizliği ve sıkıntıları BBC'ye anlattı.
Sığınmacılar, kendilerine verilen gönderilme kararının detaylarını da paylaştı. 1 Haziran tarihli bir belgede, sığınma başvurusu yapan kişinin bilgileri yer alıyor ve yakın zamanda Ruanda'nın başkenti Kigali'ye sevk edileceği bilgisi yer alıyor. Belgede, sığınmacının bu karara itiraz hakkının bulunmadığı da bildiriliyor.
İngiltere'de hükümet, yasa dışı yollarla ülkeye giren sığınmacılardan bazılarını Ruanda'ya gönderme doğrultusundaki kararını Nisan ayında açıklamıştı. O zamandan beri karara hem muhalefetten hem de iktidar partisinin bazı öne çıkan isimlerinden çok sayıda eleştiri geldi.
İçişleri Bakanı Priti Patel, İngiltere'den Ruanda'ya gönderilecek ilk grubun 14 Haziran'da hareket edeceğini belirtmişti.
Sığınmacıların gönderilmesine ilişkin Ruanda'yla yaklaşık 120 milyon Sterlin değerinde anlaşma yapıldığı da açıklanmıştı.
BBC ile konuşan sığınmacılardan birisi, beş günlük açlık grevi yapan 17 kişi arasında olduğunu aktardı. Sığınmacı, yemek yemediklerini, açlık grevini şekerli su ile sürdürdüklerini, gardiyanların ise kendilerine şeker vermeyi kestiğini anlattı.
İngiltere'de ailesi bulunan ve Ruanda'ya gönderilmesi planlanan Ali, göç merkezindeki yetkililerin kendisini "yemek yemeye ve Ruanda uçağına sağlıklı binmeye" telkin etmeye çalıştıklarını söyledi.
Gözaltı merkezindeki sığınmacılar, merkezde kameralı cep telefonlarının yasak olduğunu, yalnızca internetsiz telefonların kendilerine verildiğini belirtti.
Sınır dışı edilme belgesi yalnızca İngilizce hazırlandı
Ruanda'ya gönderilme kararının iletildiği belge, 20 sayfa uzunluğunda ve yalnızca İngilizce olarak hazırlanmış. Bir bölümde ise, belgenin içeriğini açıklamak için tercümanın hazır bulunduğu bilgisi veriliyor.
Sığınmacılardan ikisi, imzalamaları gereken belgeyle ilgili BBC muhabirinden bilgi istedi çünkü belgeyi okumaya yeterli İngilizceleri bulunmuyordu.
Toplamda kaç kişiye Ruanda'ya gönderilme kararının iletildiği açıklanmadı. Ancak Care4Calais adlı vakıf, geçen ay ülkeye gelen yaklaşık 100 kişiye kararın bildirildiğini tahmin ediyor.
Care4Calais, 60'tan fazla kişiye konuyla ilgili destek sağlıyor.
Ülkesinde askere çağrılan Suriyeli bir sığınmacı, BBC muhabirine, "Ruanda'ya gitmektense ölürüm daha iyi" dedi.
Suriyeli sığınmacı şunları söyledi:
"Ruanda'ya gönderilip orada beş yıllık oturum alacağımıza ilişkin haberleri gördüğümde kendime vurmaya başladım."
Brook House gözaltı evindeki açlık greviyle ilgili değerlendirmesini istediğimiz İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Merkezdekilerin sağlığı ve refahına azami önem gösterdiklerini" ileri sürdü.
İçişleri Bakanı Priti Patel, Ruanda'ya sığınmacıların gönderilmesi planının ertelenmesi için gösterilen çabalara rağmen, plana sadık kalacaklarını söyledi.
Ancak göçmenlik yasalarıyla ilgili çalışan Avukat Steven Galliver-Andrew, hükümetin 14 Haziran planını uygulamayacağını, Ruanda'ya sığınmacı gönderilmesine olanak tanıyan yasanın 28 Haziran'da yürürlüğe gireceğini söyledi.
