Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi'den İha'ya Özel Açıklamalar
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, ülkesinde yaşanan son gelişmelerden, Türkiye'nin desteğine değin çeşitli konularda açıklamalarda bulundu."Irak'ta terör saldırılarını finanse etmek ve bunlara yardım etmekle" suçlanan Haşimi, İHA'ya...
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi, ülkesinde yaşanan son gelişmelerden, Türkiye'nin desteğine değin çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.
" Irak'ta terör saldırılarını finanse etmek ve bunlara yardım etmekle" suçlanan Haşimi, İHA'ya yaptığı açıklamada, suçlamaların asılsız olduğunu tekrarlayarak, 9 Eylül'de gıyabında yapılması planlanan mahkemeden adil bir sonuç beklemediğini ifade etti.
"Ne yazık ki, başından bu yana yasal haklarımdan mahrum bırakıldım. Avukatlarım bile oldukça kötü bir muameleye maruz kaldı" diyen Haşimi, adil bir yargılama umudu olmadığını ifade etti.
"MAHKEME, HAKKIMDA İDAM CEZASI VEREBİLİR"
Mahkemenin hakkında idam cezası verebileceğini kaydeden Haşimi, kendisine yöneltilen suçlar konusunda bir endişesi olmadığını belirterek, yargı sisteminin işleyişinden endişe duyduğunu dile getirdi.
Haşimi, "Şu an gözaltında bulunan, işkencelere maruz kalan korumalarımın akıbetinden derin endişe duyuyorum. Zaten bazıları hayatlarını kaybettiler. Hiçbir zaman işlemediklerini çok iyi bildiğim olmayan suçları itirafa zorlanıyorlar. Şu an hayatları risk altında. Maalesef bu da adil olmayan yargılamanın bir sonucu" dedi.
"ULUSLARARASI TOPLUM KATLİAMLARI ÖNLEMELİ"
Haşimi, "Birleşmiş Milletler'den ve kendilerini insan haklarını savunmaya adamış tüm uluslar arası sivil toplum örgütlerinden, yakın gelecekte ( Irak'ta) gerçekleşmesi beklenen katliamları önlemek için seslerini yükseltmelerini istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Beklenen katliam" ifadesiyle neyi kastettiği sorulan Haşimi, "Bu konuda suçlanan yaklaşık 200 kişi idam edilecek. Sanırım şu ana kadar 150 kişi idam edildi. Ne yazık ki ülkemde devam eden bir katliam var" diye konuştu.
"YARGI SİSTEMİ MALİKİ'NİN KONTROLÜNDE"
Irak'taki bu gidişatın önüne geçileceğine dair umudu olup olmadığı sorulan Haşimi, "Uluslar arası toplum müdahele etmedikçe, umut yok. Yargı sistemi, Başbakan El Maliki'nin kontrolünü altında ve tümüyle bağımsızlığını, tarafsızlığını yitirmiş durumda. Sonuç olarak, mahkemeden her türlü kararı bekliyoruz" dedi.
"PROBLEM MALİKİ'NİN TEK ADAM TAVRI"
Irak'ta Sünni, Şii, Kürt ve Hristiyanların katılımıyla kurulmuş bir hükümetin bulunduğunu hatırlatan Haşimi, "Problem, Nuri el Maliki tarafından yönlendirilen siyasi durum" dedi.
Bunun, hükümette ayrışmaya yol açtığını belirten Haişimi, koalisyon hükümetinde farklı görüşmelerin bulunmasına karşın Maliki'nin "tek adam", "maço" ve "tek karar verici" olarak hareket ettiğini söyledi.
Milletvekillerinin, Maliki'nin görevden alınması için imza toplayarak güven oylamasına gitme girişimleri hatırlatılan Haşimi, bunun mümkün olup olmadığı sorusuna, "Bu iş komşu ülkelerin müdahalesi sebebiyle kolay değil. Milletvekilleri üzerinde yoğun olarak baskı ve şantajlar uygulanıyor. Irak bunlara rağmen, hala tüm siyasi süreci reforme etmek için geriye kalan tek çözümün güven oylaması olduğunu düşünüyor. Kürtlerin tavrı da bu yönde" dedi.
Güven oylamasının ne zaman gerçekleşmesini beklediği sorusuna Haşimi, "Bu zaman alacaktır. Dediğim gibi zor bir iş. Irak'ta ki problem siyasi olmasına rağmen El Maliki, bunu mezhepsel bir soruna dönüştürmeye çalıştı. Meslektaşlarını; gücü kontrol eden Şia'nın, Şii rejiminin tehlike altında olduğuna inandırmaya çalıştı. Onlardan, güçlerini kendisi etrafında birleştirmelerini, kendisine destek vermelerini istedi. Ülkede yaşanan siyasi problemi, mezhepsel bir probleme çevirmeye çalışıyor. Asıl sorun ise, paylaşım, gelirlerin paylaşımı, Irak'ın bağımsızlığının korunması için gerçek bir demokrasinin tesisi konusu, ülkenin kendi kararlarını, dış ülkelerinden müdahalesinden uzak verme sorunu. Tüm bunlar tümümyle siyasi şeyler. Fakat o bunları mezhepsel bir çerçeveye oturtmaya çalıştı" diye konuştu.
"TÜRKİYE'YE YÜK OLDUĞUMU HİSSETTİĞİMİN ERTESİ GÜNÜ ÜLKEYİ TERK EDERİM"
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi, Türkiye'de ikametinin Ankara ile Bağdat arasındaki ilişkileri olumsuz etkiliyeceğini düşünüp düşünmediği sorusuna ise, "Evet, Türk yasalarına göre burada oturma iznim var. Başka herhangi bir Irak vatandaşı gibi, Türkiye'de kalmaktan memnunum.
Türkiye'de bulunmamın, gelecekte böyle bir şey olursa, bu tür sıkıntılara yol açmasını istemem. Bazen Türk siyasilerin hükümeti eleştirdiklerini duyuyorum. Tekrar ediyorum, bunun olmasını istemem. Buradaki oturumumun Türk halkı üzerinde bir yük olduğunu düşündüğün an, ertesi günü Türkiye'yi terk ederim" ifadelerini kullandı.
"TÜRK HALKININ, HÜKÜMETİNİN, CUMHURBAŞKANI'NIN BU TARİHİ DESTEĞİNİ HİÇ UNUTMAYACAĞIM"
Şu an Türkiye'de kimsenin ülkeyi terk etmesi yönünde bir talepte bulunmadığını kaydeden Haşimi, "(Burada olmaktan) büyük gurur duyuyorum. Türkiye'den, Türk halkından, hükümetinden ve Cumhurbaşkanı'ndan aldığım bu tarihi desteği hiç unutmayacağım
Sizin aracılığınızla da, bana, aileme güvenli bir yer sağlamalarına teşekkür ediyor, şükranlarımı ifade etmek istiyorum. İstanbul'da bulunmaktan memnunum. Fakat bunun Türkiye için bir sıkıntıya yol açmasını da istemem. Böyle bir şey olursa ayrılırım" dedi.
"ÜLKEMDEN AYRI KALMAK ÜZÜYOR"
Hayatında ilk kez Ramazan ayını ülkesi dışında geçirmek zorunda kaldığını belirten Haşimi, Irak halkının yaşadığı sıkıntıların çözümüne katkı bulunmak istediğini söyleyerek, "Umarım yakın gelecekte, davam siyasi olarak çözüldüğünde, halkıma, ülkeme hizmete devam etmek için normal pozisyonuma döneceğim" dedi. - İSTANBUL
