Haberler
BBC

İsrail, BAE'den sonra başka ülkelerle de diplomatik anlaşmalar yapabilir mi?

Güncelleme:
Abone Ol

İsrail ile BAE arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına dair anlaşmanın ardından başka ülkelerin de benzer bir adım atmayacağı tartışılıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), geçen hafta sonunda açıklanan diplomatik anlaşmayla İsrail'in ilişki kurduğu üçüncü Arap ülkesi olurken, Suudi Arabistan da dahil Orta Doğu ve Afrika'da başka ülkelerin de benzer anlaşmalara sıcak bakıp bakmayacakları tartışılıyor.

Analistler ve yetkililer, Suudi Arabistan'ın İsrail ile normalleşme sürecine girmesinin yakın zamanda olmasının beklenmediğini ifade ederken, İsrail'in benzer anlaşma yapabileceği ülkeler arasında ise Bahreyn, Umman, Sudan ve Fas öne çıkıyor.

İsrail'in BAE'den önce yalnızca komşusu olan iki Arap ülkesiyle diplomatik ilişkileri vardı. İsrail, imzaladığı anlaşmalarla 1979 yılında Mısır; 1994 yılında da Ürdün ile diplomatik ilişki kurdu.

ABD, BAE ile İsrail'in ortak açıklamasında anlaşma "diplomatik tarihi bir dönüm noktası" olarak nitelendirildi.

Anlaşmaya bazı ülkeler destek çıkarken, bazıları ise sert dille eleştirdi. Şu ana kadar İsrail ile BAE arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına sessiz kalan ülkeler arasında Suudi Arabistan başı çekiyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu konusundaki Kıdemli Danışmanı Jared Kushner, İsrail ile Suudi Arabistan arasında ilişkilerin başlamasını "kaçınılmaz" olarak nitelendirdi.

Kushner, haftasonunda CNBC televizyonuna yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan ve İsrail'in tamamen normalleşmiş ilişkilere kavuşmasının kaçınılmaz olduğunu ve birlikte birçok harika işe imza atacaklarını düşünüyorum" dedi.

'İsrail'in nihai amacı Suudi Arabistan'

İsrail basınında yer alan haberlerde, hükümetin nihai amacının Suudi Arabistan ile ilişkilerin normalleştirilmesi olduğu öne sürülürken, analistler ve Arap yetkililer ise bu sürecin yakın zamanda olmasını düşük bir ihtimal olarak nitelendiriyor.

Ancak Suudi Arabistan ile İsrail'in perde arkasında yürüttükleri temasların BAE üzerinden daha da artmasının beklendiği ifade ediliyor.

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Yedioth Ahronoth'a konuşan üst düzey bir yetkili, hükümetin nihai amacının Suudi Arabistan ile ilişkileri normalleştirmek olduğunu söyledi.

İsrailli yetkili, "BAE ile yapılan açılımın, eninde sonunda benzer bir adımın Suudi Arabistan'la atılmasının da önünü açacağını umuyoruz. Her zaman bizim büyük planımız ve en büyük amacımız bu oldu. Artık çok daha olasılık dahilinde" dedi.

Aynı yetkili, BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'in Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ile çok yakın ilişkiler içerisinde olduğunu ve bu normalleşme sürecinin de Riyad yönetimiyle koordineli bir şekilde yürütüldüğünü öne sürdü.

Yetkili, "Bu nedenle, Suudi Arabistan ile de ilişkilerin normalleştirilmesi olasılık dışı görülemez" diye konuştu.



Olası yakınlaşmanın zaman alması bekleniyor

Suudi Arabistan ise son gelişmelerle ilgili sessizliğini korurken, analistler ise iki ülke arasındaki olası bir yakınlaşma sürecinin hızlı olmasının beklenmediğini söylüyor.

AFP haber ajansına konuşan yerel yetkililer, Suudi Arabistan'ın BAE'nin izinden gitmek konusunda aceleci davranmayacağını belirtiyor.

Arap ülkelerinin genel tutumu, Orta Doğu'da bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar İsrail'in tanınmaması ve diplomatik ilişkilerin kurulmaması yönünde.

Bu nedenle analistler, Orta Doğu'da bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik somut adımlar atılmadan Suudi Arabistan'ın İsrail konusunda harekete geçme olasılığının düşük olduğunu ifade ediyor.

Filistin yönetimi de anlaşmayı "şiddetle kınadığını" duyurdu ve tepki olarak BAE büyükelçisini geri çekti.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantic Council'dan analist ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski Körfez Direktörü Kirsten Fontenrose, Wall Street Journal'a yaptığı değerlendirmede, Suudi Arabistan Kralı Salman'ın özellikle son 20 yıldır bağımsız bir Filistin devleti kurulması karşılığında Arap Birliği'nin İsrail ile normalleşme sürecini başlatması önerisinin en büyük destekçisi olduğunu vurguladı.

Fontenrose, "Bu anlaşma, Suudi Arabistan üzerindeki baskıyı da artırıyor. Ancak en azından Salman hala kral olduğu sürece İsrail ile açıktan bir adım atılması zor" dedi.

Bununla birlikte, BAE üzerinden iki ülke arasında perde arkasında yürütülen işbirliğinin daha da artması bekleniyor.

Başka hangi ülkeler İsrail ile diplomatik ilişki kurabilir?

Anlaşmanın ardından yapılan değerlendirmeler Suudi Arabistan üzerinde yoğunlaşsa da son dönemde Arap, İsrail ve Batı medyasında başka ülkelerin de İsrail ile normalleşme sürecine girebileceği yönünde haberler yer alıyor.

Son dönemdeki gelişmeler ışığında Bahreyn, Umman, Fas ve Sudan'ın da benzer adımlar atabileceği ifade ediliyor.

İsrail İstihbarat Şefi Eli Cohen, haftasonunda yaptığı açıklamada, Sudan ile "yakın bir zaman içerisinde" ilişkilerin normalleşmesine yönelik bir anlaşma imzalayabileceklerini söyledi.

Cohen, İsrail kamu yayıncılık kuruluşu KAN'a yaptığı açıklamada, "Sudan ile bir normalleşme anlaşması da yakın zamanda yapılacak. Bu tarihi anlaşmayı yıl bitmeden imzalayabiliriz" dedi.

Washington Post gazetesi köşe yazarı David Ignatius, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgilere göre, Fas, Umman ve Bahreyn'in normalleştirme adımı atacak ülkeler arasında en güçlü adaylar olduğunu yazdı.

Bahreyn, İsrail ile BAE arasındaki anlaşmayı "barışın tesisi ve bölge halklarının ortak refahının sağlanmasının temellerini atmaya dönük ciddi bir adım" olarak nitelendirdi.

İsrail basını, Mossad Başkanı Yossi Cohen'in haftasonunda Bahreyn Başbakanı Halife bin Salman el Halifa ile bir görüşme yaptığını duyurdu.


BBC

Suudi Arabistan Bahreyn İsrail Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title