İtalya: Vatikan'ın homofobi tasarısına verdiği nota egemenliğe saldırı olarak yorumlandı
İtalya'da hazırlanan homofobiyle mücadele amaçlı yasa tasarısına karşı Vatikan'ın İtalyan hükümetine bir nota gönderdiği ortaya çıktı.
İtalya'da hazırlanan homofobiyle mücadele amaçlı yasa tasarısına karşı Vatikan'ın İtalyan hükümetine bir nota gönderdiği ortaya çıktı.
Vatikan'ın " İtalya yasalarına müdahale" olarak yorumlanan notası, laiklik ve egemenlik ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle tepki çekti.
Corriere della Sera gazetesi, Vatikan'ın Dışişleri Bakanı konumundaki Başpiskopos Paul Richard Gallagher'ın söz konusu notayı geçen hafta İtalya'nın Vatikan Büyükelçiliği'ne ilettiğini yazdı.
Corriere'nin haberine göre Vatikan, "Zan Yasa Tasarısı" olarak anılan yasal düzenlemenin ifade ve inanç özgürlüğünü tehlikeye sokacağını öne sürdü. Vatikan, tasarının bazı maddelerinin İtalya ile Katolik Kilisesi arasında 1920'lerde imzalanan bir anlaşmayı ihlal edeceğini de savundu.
Gazete haberi "Vatikan'dan Zan Yasa Tasarısı'na saldırı" başlığıyla duyurdu.
Corriere'nin haberi üzerine Vatikan, Dışişleri Bakanı'nın "gayrı resmi" biçimde bir nota verdiğini doğrularken, notanın içeriğiyle ilgili açıklama yapmadı.
Merkez soldaki Demokratik Parti'den milletvekili ve LGBTİ+ hakları eylemcisi Alessandro Zan tarafından hazırlanan "Zan Yasa Tasarısı" geçen yıl Temsilciler Meclisi'nden geçmişti. Tasarının yasalaşması için Senato onayı da gerekiyor.
Zan Yasa Tasarısı, cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim gibi nedenlere dayalı ayrımcılık ve şiddetle mücadele amacı taşıyor; ayrımcılık ve nefret suçlarının 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörüyor.
Tasarıda, her yıl 17 Mayıs'ta okullarda Homofobi Karşıtlığı Günü etkinlikleri yapılması da öngörülüyor. Vatikan'ın itirazlarından biri de bu maddeye dayanıyor. Vatikan, İtalya'daki Katolik okullarının da yasa tasarısı kapsamında bu günde etkinlik düzenlemesi olasılığına itiraz etti.
Vatikan'a yakın kaynaklara göre Katolik Kilisesi, bazı gelenek ve öğretilerinin bu yasa geçerse suç haline gelmesinden de endişe ediyor. Bunlar arasında Katolik Kilisesi'nin yalnızca bir kadın ile bir erkek arasındaki evliliklere onay vermesi ve sadece erkeklerin rahiplik yapmasına izin vermesi gibi uygulamalar yer alıyor.
İtalya'da Katolik Kilisesi'nin nüfuzu güçlü olsa da Vatikan'ın henüz tasarı aşamasındaki bir yasaya ilk kez müdahale girişiminde bulunduğu, ya da bunun ilk kez ortaya çıktığı da belirtiliyor.
Salvini: Aileye sansür
Zan Yasa Tasarısı İtalya'da daha önce de tartışma ve görüş ayrılıklarına neden olmuştu.
Sağ kanattaki politikacılar tasarıya "geleneksel aile" gibi kavramlar üzerinden karşı çıkıyor, İtalya'da zaten nefret suçlarının cezalandırılmasına yetecek yasal düzenlemelerin mevcut olduğunu savunuyordu.
Tasarıyı savunanlarsa ülkede cinsel kimliğe dayalı ayrımcılık ve şiddet olaylarının gittikçe arttığını ve bu soruna karşı siyasi adım atılması gerektiğini belirtiyordu.
Vatikan'ın müdahalesi sonrası da bu tartışma yeniden alevlendi. Aşırı sağcı Lig Partisi lideri Matteo Salvini, Vatikan'ın talebine katıldığını belirterek, yasa tasarısının "anne, baba ve ailenin toplumun kalbi olduğunu düşünenlerin yargılanması ve sansüre uğraması" riski yarattığını öne sürdü.
5 Yıldız Hareketi'nden Temsilciler Meclisi Başkanı Roberto Fico ise "Vatikan'a verilecek yanıt basit: Parlamentomuz egemendir, parlamenterler bağımsız karar alır. Müdahaleleri kabul etmiyoruz" dedi.
Yasa metnini hazırlayan Milletvekili Alessandro Zan da tartışmayı,"Tüm endişelere kulak verilmeli ve tüm şüpheler ortadan kaldırılmalı, ama egemen bir parlamentonun yetkilerine herhangi bir dış müdahale kabul edilemez" diye yorumladı. Zan, yasa tasarının ifade ya da inanç özgürlüğünü kısıtlamadığını ve okulların özerkliğine saygı gösterdiğini de belirtti.
Demokratik Parti lideri Enrico Letta da söz konusu yasal düzenlemenin "nefret suçları ve homo-transfobiye karşı bir medeniyet normu" olduğunu, kabul edilmesi için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
'Teokrasi değil, demokrasiyiz'
Vatikan'ın müdahalesi sonrası basında ve sosyal medyada da bir laiklik ve egemenlik tartışması başladı.
LGBTİ+ hakları aktivisti ve eski milletvekili Vladimir Luxuria sosyal medyada paylaştığı mesajında "Vatikan'ın müdahalesi, anayasadaki devletin laikliği maddesine saldırıdır. Burası bir teokrasi değil, demokrasi" dedi.
İtalya'nın sosyal medyada en popüler olan müzisyenlerinden Fedez de bir video mesaj yayımlayarak "Vatikanlı dostlar, size bir haberim var: Burası laik bir ülke" diye tepki gösterdi.
Fedez'in İtalyan hükümetine "Vatikan ile yapılan anlaşmayı feshetme" çağrısı da yaptığı video sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına girdi.