İzlanda'da Beklenen Yanardağ Patlaması Dünyayı Soğutabilir
Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Emel Ünal, İzlanda'da beklenen yanardağ patlamasının dünyayı soğutabileceğini söyledi. Volkanik patlamaların atmosferin yapısını etkilediğini ve güneş ışınlarının aşağıya geçememesine neden olduğunu belirten Ünal, Türkiye'nin de hava sahasının olumsuz etkilenebileceğini ifade etti.
' İzlanda'da beklenen volkanik patlama, şiddetine göre dünyayı soğutabilir'
METEOROLOJİ Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Emel Ünal, İzlanda'da son günlerde yaşanan depremlerin ardından Fagradalsfjall Yanardağı'nda beklenen patlamanın, şiddetine göre dünyayı soğutabileceğini söyledi.
İzlanda'da Fagradalsfjall Yanardağı etrafında meydana gelen depremlerin ardından volkanik faaliyetler endişesi ile acil durum ilan edildi. İzlanda Meteoroloji Dairesi de Reykjanes Yarımadası'nda yanardağ patlama olasılığının yüksek olduğunu belirtti. Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri Emel Ünal, volkanların dünyanın denge noktaları olduğunu belirterek, 20'nci yüzyılda yaşanan 2 büyük patlama sonucu atmosferin etkilendiğini ve dünyada soğumaların görüldüğünü ifade etti. Ünal, İzlanda'da patlaması beklenen volkanın dünyayı soğutma ihtimaline ilişkin, "Literatürü araştırdığımızda gördüğümüz 2 tane patlama, püskürme şekli oluyor. Biri atmosferin daha derinlerine ilerleyen konvektif püskürmeler, bir diğeri biraz daha içine çökerek daha yoğun halde, yanlardan doğru akma şekli. Atmosferin ne kadar derinine; kül, toz ya da parçacık diyebileceğimiz partiküller, aerosoller itilirse hava koşulları ve meteorolojik atmosferler de o derece bu durumdan etkileniyor. Bunun sonucunda aslında çeşitli etkileri görmeye başlıyoruz. Bazen yağışların artması olabilir, bazı durumlarda rüzgarla çok ileri seviyelere taşınması ve hava kirliliği yaratması olabilir. Bazı durumlarda ise zaten eğer ki volkana yakın bir bölgeyse, hava koşulları sebebiyle uçuşların iptal edilmesi olabilir gibi birçok farklı etkileri var. Bu kapsamda değerlendirsek, tabii ki soğumaya bir etkisi olabilir" dedi.
'GÜNEŞ IŞINLARI, GEÇEMEYECEK DEMEKTİR'
Volkanik patlamaların atmosferin içine kül ve aerosol gibi yabancı parçacıklar ittiğini bildiren Ünal, bunun sonucunda atmosferin yapısının etkilendiğini söyledi. Ünal, "Sülfür ortaya çıkıyor ve sülfür, su buharı ile birleşerek bir tabaka oluşturuyor. Bu tabaka güneş ışınlarını yansıtan bir tabaka. Böyle bir durumda güneş ışınları yeterince aşağıya geçemez. Volkan patlaması ile orayı beslerseniz; sülfürle, su buharının birleşimi sonucu yansıtıcı bir tabaka oluştuğunda güneş ışınları, yeterince aşağıya geçemeyecek demektir. Volkanın hangi miktarda püskürtme yaptığı, hava koşullarının o anki sirkülasyonunun bunu destekleyip, dağıtıcı bir görev oynaması, ne kadar bunun uzun sürdüğü; bütün bunlar birer etken olarak o tabakanın ne derece genişleyeceğini ya da ne derece kısa sürede atmosferde etkisinin kaybolacağını gösterir. Uzun sürerse, soğuma etkisi de uzun sürecek demektir. Böylece aşağı tabakada, troposfer civarında önceki duruma nazaran soğukluk söz konusu olacaktır" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN DE HAVA SAHASINI OLUMSUZ ETKİLEME İHTİMALİ VAR'
1981'de Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'da ve Meksika'da yaşanan; 1991'de ise Filipinler'de yaşanan volkanik patlamalar sonucunda kademeli bir şekilde dünyada soğumaların görüldüğünü belirten Ünal, Filipinler'de yaşanan patlamanın tarihe 'yazı olmayan sene' şeklinde geçtiğini belirtti. Ünal, "İklim değişikliğinin dayandırıldığı temel grafiklerde, volkanik patlamaların etkisini az da olsa görebiliyorsunuz. Küresel ısınmanın etkisini bir volkan patlaması ya da patlamalarıyla tamamen geri çevirebilir miyiz konusu, araştırılması gereken, ciddi üzerine kafa yorulması gereken bir konu. Böyle bir ihtimal tabii ki var" dedi. 2010'da Avrupa'da yaşanan bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan kül bulutu nedeniyle uçuş faaliyetlerinin durdurulduğunu anımsatan Ünal, böyle bir durumda olumsuz hava sahası koşullarının Türkiye'ye ulaşması ihtimaline ilişkin, "Eğer ki bu volkan patlamasında Avrupa üzerinde bir kül birikimi olur da onunla yukarı seviyelerde destek gelip, jet akımları, rüzgarlar desteklerse bize gelme olasılığı var tabii ki. Bu olmayacak, tamamen sıfır olasılıkta bir şey değil. Patlamanın nasıl olacağı, ne şekilde gerçekleşeceği, atmosferin hangi tabakasına kadar yükseleceği, kül, toz ya da sülfür miktarı bile birçok şeyi etkileyecek. 1991-1992 kışının çok sert geçmesini de volkana bağlayan bir bilgi var. Bu anlamda meteorolojik okuryazarlık çok büyük önem arz ediyor" değerlendirmesinde bulundu. (DHA)