Kasım Süleymani - BBC Orta Doğu Editörü Bowen: ABD'nin suikastı IŞİD'e yaradı
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı'nın öldürülmesi, Orta Doğu'da zincirleme bazı etkiler yaratmaya başladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'yi öldürme kararı bir çok alanda zincirleme sonuçlar yaratmaya başladı.
Bunların en başında bölgede cihatçılara karşı yürütülen ve henüz tamamlanmamış savaş geliyor.
Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki askeri koalisyonun Irak'ta IŞİD'e yönelik operasyonları Süleymani suikastinden sonra askıya alındı. ABD ve müttefikleri şu anda esas önceliklerinin kendilerini korumak olduğunu açıkladılar.
İran ve Irak'taki İran destekli milisler, Süleymani'nin ve Hizbullah Tugayları Komutanı Ebu Mehdi el Mühendis'in öldürülmesinden sonra suikastlerin öcünü almaya and içmişti.
Bu da Irak'daki ABD güçleri ve müttefiklerini doğrudan doğruya hedef tahtasına koymuş oluyordu.
Fakat bu aynı zamanda, IŞİD'e çok yarayan, ona yaralarını daha hızlı sarma fırsatı verecek bir gelişme.
Irak Parlamentosu'nun Amerikan askerlerinin derhal ülkeyi terketmesini talep eden kararı da yine IŞİD'i sevindirmiş olmalı.
Irak'taki El Kaide'nin yıkıntıları üzerinde yükselen IŞİD yıllardır bir türlü yok edilemiyor.
2016 ve 2017 yıllarında sürdürülen büyük askeri operasyonlarda örgüt Irak ve Suriye'de denetim altında tuttukları toprakların önemli bir kısmından püskürtüldü.
Birçok cihatçı öldü, bir çoğu hapse atıldı. Fakat örgüt bitmedi.
IŞİD hala Irak ve Suriye'nin bazı bölgelerinde faaliyetini sürdürüyor, pusular kuruyor, para topluyor ve öldürüyor.
Irak ordusunun IŞİD'le savaşa katılan seçkin birlikleri ve polis birimleri de Amerikalılar ve müttefikleri tarafından eğitiliyor.
Süleymani suikastınden sonra ABD, Danimarka ve Almanya sadece askeri harekatları değil, eğitimleri de askıya aldılar.
Almanlar askeri eğitmenlerini Ürdün ve Kuveyt'e çekiyor.
Irak güçleri IŞİD'e karşı harekatlarda bilfiil en ön safta yer alıyor. Fakat eğitimin yanısıra lojistik destek konusunda da, şu an üslerinde sığınaklara çekilmiş bekleyen ABD güçlerine bağımlılar.
IŞİD militanları bugünlerde bir şeyi daha kutluyor.
Donald Trump'ın Kasım Süleymani'nin öldürülmesi kararı IŞİD açısından en büyük düşmanlarından birinin, diğer büyük düşmanları tarafından öldürülmesi anlamına geliyor.
2014 yılında büyük bir atak başlatan cihatçı örgüt Irak'ta ülkenin ikinci büyük kenti Musul dahil çok geniş alanları kontrolü altına almıştı.
Irak'taki Şii din adamı Büyük Ayetullah Ali Sistani Sünni cihatçılara karşı seferberlik çağrısı yapmış, binlerce Şii genç savaşmak için gönüllü olmuştu.
Bu güçlerin silahlı birliklere dönüştürülmesinde Kudüs Gücü'nün ve onların komutanı Süleymani'nin büyük rolü olmuştu. Şii milisler IŞİD'e karşı etkili bir mücadele yürüttüler.
Şu anda İran destekli Şii milisler Halk Seferberliği adı verilen bir örgütlenme çerçevesinde Irak ordusu ile bütünleştirilmiş durumda. Önde gelen milis komutanları da güçlü siyasetçilere dönüştüler.
2014'ü izleyen yıllarda ABD ve Şii milisler aynı düşmana karşı savaştılar. Fakat Şii milislerin şimdi 2003 yılından bu yana devam eden ABD işgaliyle mücadeleyle belirlenen köklerine dönmesi, kaçınılmaz görünüyor.
Kasım Süleymani'nin eğitimleri ve silahlandırılmalarına önemli destek sağladığı Şii milisler Süleymani öldürülmeden önce Irak'ta Amerikan askerlerine yönelik saldırılara yönelmişlerdi ve Başkan Trump'ın geçen haftaki saldırı emrini vermesine yol açan faktörlerden biri de buydu.
Trump 2018 yılında İran ile daha önce varılan nükleer anlaşmadan tek yanlı olarak çekildiğinden beri Amerikalılarla İranlılar arasındaki gerginlik savaşın eşiklerine doğru tırmanmaktaydı.
Aralık ayı sonlarında Irak'ın kuzeyinde bir üsse yapılan ve Amerikalı bir paralı askerin ölümüne yol açan baskına ABD uçakları hava saldırılarıyla yanıt verdiler ve Hizbullah Tugayları adlı Şii milis örgütünden en az 25 savaşçıyı öldürdüler.
Bu grubun lideri, geçen hafta Bağdat havaalanında general Kasım Süleymani'yi karşılayıp onunla aynı araçta Amerikan füzesine hedef olup ölen Ebu Mehdi el Mühendis idi.
Bütün bunların IŞİD açısından sonuçlarına gelince, tarih cihatçıların istikrarsızlık, kaos ve düşmanlar arası çatışmalardan daima karlı çıktığını gösteriyor.
Daha önce tecrübe edilen bu durum büyük ihtimalle önümüzdeki süreçte de tekrarlanacak.