Kennedy Suikastı: Gizli Belgeler Yanıtsız Sorulara Cevap Olacak Mı?
ABD'nin eski Başkanı John F. Kennedy'nin suikastından 54 yıl sonra ABD devletinin arşivindeki gizli belgeler kamuya açılıyor.
PABD eski Başkanı John F. Kennedy'nin 1963 yılında yaşamını yitirdiği suikastla ilgili gizli bilgiler, Perşembe günü ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Peki bu belgelerde neler var?
Kennedy vurulduğunda neredeydiniz?
Toni Glover oradaydı. Dallas'ta, yolun kenarında. 11 yaşındaydı.
"Zor bir çocukluğum oldu" diyor Glover:
"Eğer Kennedy bana bakar ve el sallarsa, bu kişisel bir ilişkimiz olduğu ve evde her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelecekti. 11 yaşındaki bir çocuğun aklına gelen fantastik düşünceler bunlar"
Toni, Dealey meydanına erkenden geldi ve Başkan'ın geçit törenini izlemek için kendine çok iyi bir nokta buldu.
"Önüme geldi, gülümsedi ve el salladı. Eşi Jackie de gülümsedi ve el salladı. O artık benim tarafımdaydı.
Glover devamında gördüklerini şöyle anlatıyor: "Sonra köşeyi döndü. Arabasını takip etmeye karar verdim. Başkan önümden geçiyordu ve ben de her saniyeyi değerlendirmek istiyordum. Sonra bir anda kafası patladı. Öyle patlayıverdi."
Toni o anda annesine, arabaya havai fişek atıldığını söyledi.
54 yıl sonra bugün ise Dr. Toni Glover, Pensilvanya'da Scranton Üniversitesi'nde öğretim görevlisi:
"Daha önce gittiğim bir Kennedy konferansında komplo teorilerine inanan birçok insanla karşılaştım. Bazıları deliydi. Bazıları da tam anlamıyla keçileri kaçırmıştı."
"Buna karşın" diyor ve devam ediyor Glover:
"Ancak konunun peşini bırakmayan bazı iyi araştırmaların sorduğu ve neredeyse de cevapladıkları bazı sorular da var"
Ne olmuştu?
ABD'nin 35'inci Başkanı John F. Kennedy, 22 Kasım 1963 yılında uğradığı suikast sonucu öldürüldü.
Üstü açık bir arabada yolculuk ediyordu. Başkan'ın önünde oturan Teksas Valisi John Connally saldırıdan yaralı kurtuldu.
Aynı saat içinde suikastin gerçekleştiği Dallas'ta, polis memuru JD Tippit de öldürüldü. Hemen ardından da şüpheli Lee Harvey Oswald tutuklandı.
12 saat içinde Oswald, Kennedy ve Tippit'i öldürmekle suçlandı.
24 Kasım'da Oswald, Dallas karakolunun alt katından çıkarıldığı sırada bir gece kulubü sahibi olan Jack Ruby tarafından silahla vurularak öldürüldü. Bu anlarda canlı yayın kameraları da oradaydı ve yayındalardı.
Ruby, Oswald'ı öldürme suçundan ölüm cezasına çarptırıldı. Kararı temyize götüren Rub, yeniden yargılanma hakkını kazanamadan 1967 yılında kanserden öldü. Resmi açıklama neydi?
Kennedy'nin öldürülmesinden bir hafta sonra, yemin ederek başkanlığı devralan Lyndon B. Johnson, davayı soruşturmak için bir komisyon oluşturdu.
Eylül 1964'te yayınlanan Warren Komisyonu raporuna göre;
Sonrasında başka soruşturmalar da yapıldı:
1992 yılında, ABD Kongresi'nde suikastle ilgili beş milyon sayfadan oluşan tüm kayıtların, Ulusal Arşiv'e gönderilmesine karar veren yasa kabul edildi.
Arşivlenen bu kayıtların yüzde 88'lik bölümü hiçbir gizlilik içermiyor. Yine halka açık olan yüzde 11'lik bir bölümden ise "hassas bölümler" çıkarılmış. Kalan yüzde 1'lik bölüm ise bütünüyle gizliydi.
ABD'de 1992'de geçen bir yasaya göre, arşivler üzerindeki gizliliğin 25 yıl sonra kaldırılması zorunlu. Bunun tek istisnası ise mevcut Başkan'ın bu duruma karşı çıkması.
Bu Perşembe günü mevcut gizliliğin kaldırılması gerekiyor.
Peki diğer teoriler neler?
11 yaşındayken suikasta şahit olan Toni Glover, ikinci bir tetikçinin olduğunu düşünenlerden.
Kimileri ikinci tetikçinin, Başkan'ın arabası önünden geçerken çimenli tepeden ateş ettiğini düşünüyor.
Glover'a göre bu yönde sağlam kanıtlar var.
Suikast hakkında birkaç kitap yazmış olan eski Washington Post muhabiri Jefferson Morley, bu hafta piyasaya sürülen yeni kitabında eski CIA karşı istihbarat şefi James Angleton'a yer veriyor.
Morley, "Komplo teorisi hiç yazmadım. Suikastla ilgili elde edilen yeni bilgileri yazıyorum" diyor.
Morley, Oswald'ın Kennedy'i vurduğundan kuşkulu. Ona göre ölümcül kurşun geriden değil önden geldi.
Morley, "Zapruder'in filmine bakın. Kennedy'nin başı arkaya doğru gidiyor. Başınızın arkasından vurulursanız, başın kurşunun kaynağına doğru hareket edeceği teorisini biliyorum. Ancak bu sağduyuya aykırı. Bu önden atılmış bir kurşuna benziyor" diyor.
Morley'nin resmi açıklamalardan kuşku duymak için başka sebepleri de var.
Oswald'ın yanağına uygulanan parafin testi onun tüfek kullanmadığına işaret etmişti. (Bu testin doğruluğuyla ilgili soru işaretleri var.)
Dahası Teksas valisi John Connally de Warren Komisyonu bulgularına karşı çıkarak, kendisine isabet eden kurşunun, Kennedy'yi vuran kurşunla aynı olmadığını söylemişti.
Morley'e göre resmi açıklamada başka çelişkiler de yer alıyor.
"Resmi açıklamaya göre kimsenin hiçbir şey bilmediği ve nereden geldiği belli olmayan Oswald adında bir adam Başkan'ı vurdu. Ancak bu kesinlikle yanlış."
"Oswald, CIA ve eski CIA karşı istihbarat şefi James Angleton tarafından 1959'dan Kasım 1963'e kadar dört yıl boyunca izlendi." diyor Morley.
Buna karşın Boston Üniversitesi'nden profesör Thomas Whalen Oswald'ın Kennedy'i vuran kişi olduğu kanısında:
"Sadece ben değil, tarihçilerin geneli de Oswald'ın suikastçı olduğuna inanıyor. Asıl soru; Oswald'ın daha geniş bir komplunun parçası olup olmadığı."
Warren Komisyonu, Oswald'ın yalnız başına hareket ettiğini açıklasa da, 1959'da Sovyetler Birliği'ne gittiği, Sovyet vatandaşlığına başvurduğu ancak kabul edilmediği ve 1962 yılına kadar orada yaşadığı da raporda yer alıyor.
Komisyon ayrıca kendini Marksist olarak tanımlayan Oswald'ın, Kennedy suikastından iki ay önce Meksika'da bulunan, Küba ve Rusya büyükelçiliklerini ziyaret ettiğine de raporda yer verdi.
Thomas Whalen yeni yayınlanacak belgelerin bu ziyaretler hakkında bilgi verebileceğini düşünüyor:
"Oswald, Mexico City'de suikasttan haftalar önce ne yapıyordu? Kübalı ve Sovyet istihbarat yetkilileriyle görüştü mü? Ona yeşil ışık verdiler mi? Küba lideri Fidel Castro'nun Kennedy'i öldürmek için nedeni vardı. ABD hükümeti de aynı zamanda Castro'yu öldürmeye çalışıyordu." Yeni belgelerde ne olabilir?
Califronia'dan avukat Bruce Miroglio Kennedy ve suikastı üzerine binlerce sayfa okuduğunu söylüyor.
Miroglio, hatalar bulunduğunu söylediği raporun temelde açıkladığı sonuçlara katılıyor. Miroglio ikinci bir tetikçinin olduğuna, komplo teorilerine inanmıyor ve Perşembe günü çıkacak belgelerden de büyük bir sonuç beklemiyor.
Toni Glover ise belgelerden ne çıkacağını görmenin ilginç olacağı düşüncesinde. Ama o da bu olayda soruşturmacı değil tanık olarak kalma kararında.
"Hiçbir şeyi doğrulayamam. Herkes başkanlık konvoyunu büyük bir heyecanla izliyordu, on beş saniye sonra ise bir dehşetin içine düştük."