Haberler
BBC

Kıbrıs: Cenevre görüşmelerinde ilerleme sağlanabilecek mi?

Güncelleme:
Abone Ol

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in çağrısı üzerine Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk liderleri ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere 17-18 Mart tarihlerinde İsviçre'nin Cenevre kentinde gayri resmi görüşmelerde bulunacaklar.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in çağrısı üzerine Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk liderleri ile garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere 17-18 Mart tarihlerinde İsviçre'nin Cenevre kentinde gayri resmi görüşmelerde bulunacaklar.

İki devletli çözüm dışında bir müzakere yapmaya yanaşmayan Türk tarafı, Cenevre toplantısının eski müzakere süreçlerinin devamı ya da yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı olarak görülmeyeceğini vurguluyor.

Rum tarafı ise Birleşmiş Milletler (BM) parametreleri çerçevesinde yeni bir müzakere sürecinden yana olduğunu, 2017'de yapılan görüşmelerin kaldığı yerden devam etmesini istediğini kaydediyor.

Tarafların görüş farklılıklarının derinliği nedeniyle görüşmelerde ilerleme sağlanmasının güç olduğu kaydediliyor.

Guterres'in ev sahipliğinde yapılacak toplantıya Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ile İngiltere'nin Avrupa ve Kuzey Amerika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty katılıyor.

Cenevre'deki ilk toplantı 17 Mart akşam saatlerinde başlayacak ve taraflar Guterres'in liderliğinde akşam yemeğine katılacaklar. Asıl görüşmeler 18 Mart Salı sabahı başlayacak. Guterres'in toplantıya katılan taraflarla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi ardından da 5+1 formatında genişletilmiş toplantıyı yönetmesi öngörülüyor.

Toplantıların aynı gün öğleden sonra tamamlanması bekleniyor.

Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin en son girişim 2017 senesinde İsviçre'nin Crans Montana kasabasında yapılmıştı. Kıbrıs Türk tarafı 2021'de yaptığı açıklamayla Kıbrıs Rumları ile bir daha "federasyon" temelli bir çözümü müzakere etmeyeceğini açıklamıştı.

Guterres, tıkanıklığı aşmak için 2024 başında özel temsilci atamış ancak temsilcinin 6 aylık temasları sonunda yazdığı rapor, yeni bir müzakere zemininin olmadığı görüşünü yansıtmıştı.

BM Genel Sekreteri, 15 Ekim 2024'te Tatar ve Hristodulidis ile New York'ta bir araya gelmiş ve genişletilmiş formatta bir toplantı yapmak istediğini iletmişti.

'İki ayrı devlet gerçeği kabul edilmeli'

Ankara'daki diplomatik kaynaklar, Cenevre'de yapılacak görüşmelerde Kıbrıs meselesinde ileriki döneme ilişkin görüş alışverişinde bulunulmasının beklendiğini kaydediyor.

Kaynaklar, "Bu itibarla, söz konusu toplantı, hiçbir surette 'geçmiş müzakere süreçlerinin devamı' veya 'yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı' niteliği taşımamaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı, BM parametreleri çerçevesinde federasyon temelli çözüm girişimlerinin sonuç vermediğini ve adada "iki ayrı devlet ve iki ayrı halk" olduğu gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kaynaklar, sorunun çözümüne yönelik resmi müzakerelerin başlatılabilmesi için Kıbrıs Türkleri'nin özden gelen haklarının, yani egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Kuzey Kıbrıs lideri Ersin Tatar, Cenevre toplantıları öncesinde siyasi partileri bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Tatar, 5+1 formatlı zirveye "yapıcı bir anlayışla" gittiklerini ancak "AB çatısı altında iki devletli bir formül" müzakere etmek istediklerini kaydetti.

Tatar, adadaki iki devletli sistemin kökleştiğini ve kimsenin yeni bir macera aramaması gerektiğini kaydetti.

Rum tarafı 2017 sürecini devam etmesini istiyor

Hristodulidis ise 8 Mart'ta Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Cenevre'ye "net bir planla" gittiğini kaydetti.

Güney Kıbrıs lideri, 2017'de sonuca ulaşmayan Crans Montana görüşmelerinin kaldığı yerden başlamasını istediklerini belirtti.

Son açıklamasında da yapıcı bir tutumla toplantıya katılacağını ancak BM Güvenlik Konseyi kararlarında yer aldığı şekliyle iki toplumlu ve iki bölgeli federasyon temelli müzakere dışında bir seçeneği kabul etmeyecekleri mesajını verdi.

Hristodulidis, Türk tarafının aksine adada tek egemen ve uluslararası temsiliyeti olan devletin yaşaması gerektiğini da kayda geçirdi.

Crans Montana görüşmelerinde taraflar ekonomi, Avrupa Birliği (AB), mülkiyet, yönetim-güç paylaşımı, toprak ile güvenlik ve garantilerden oluşan 6 temel başlığı müzakere ettiler.

Tarafların üzerinde anlaşma sağlayamadıkları en önemli unsurlar arasında garantörlüğün devamı konusu oldu.

Kıbrıs Rum tarafı "sıfır asker sıfır garanti" olarak tarif ettiği yaklaşım çerçevesinde adadaki Türk askerlerinin belirli bir zaman diliminde çekilmesinde ısrar etti. Türk tarafı ise bu talebi kabul etmedi.

Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Crans Montana toplantılarının ardından yaptığı açıklamada, BM parametrelerinin artık çöktüğünü, Kıbrıs Türk tarafı ile Ankara'nın yeni bir yol haritası oluşturacağını açıklamıştı.

Yeni yol haritasını 2021'de açıklayan Kıbrıs Türk lideri Tatar, Kıbrıs Türkleri'nin eşit egemenliği ve uluslararası eşit statüsünün kabul edilmediği hiçbir durumda yeni bir müzakere sürecine başlamayacaklarını kaydetmişti.

BBC

Uluslararası İlişkiler Antonio Guterres Dış Politika Yunanistan Diplomasi İngiltere İsviçre 18 Mart Türkiye Cenevre Kıbrıs Dünya Diplomasi Dış Politika Uluslararası İlişkiler Dünya Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title