Kıbrıs'ın da kaderini değiştiren Yunanistan'daki askeri darbenin 53.yılı: Albaylar Cuntası...
Bundan tam 53 yıl önce Atinalılar, tank sesleriyle uyandı.
Bundan tam 53 yıl önce Atinalılar, tank sesleriyle uyandı. Tarihler 21 Nisan 1967'yi gösteriyordu. Saat 06: 30'da radyolardan yapılan açıklamada, "Yurdumuzda gözlenen siyasi istikrarsızlık ve asayişi korumak adına, ordunun gece yarısından itibaren yönetime el koymuştur. Gelişmeler bunu zaruri kılmıştır" deniliyordu.
Yunan siyasi tarihine "Albaylar Cuntası" olarak damgasını vuran darbe, Albay Yorgios Papadopulos, Tuğgeneral Stilyanos Pattakos ve Tuğgeneral Nikolaos Makarezos tarafından planlandı.
Darbecilerin kaygısı, 28 Mayıs"ta yapılacak olan seçimleri, sol eğilimli EDA (Demokratik Sol Birliği) Partisi'nin kazanmasının kesin olmasıydı. Darbecilere göre, "EDA seçimleri kazanırsa ülkeye komünizm gelecek, orduda yoğun tasfiyelere girişilecekti."
Anında başlayan sıkıyönetimle evlerine kapanan halk ne olduğunu şaşırmış, sokaktaki gelişmeleri radyodan dinliyor, siyah/beyaz TV ekranlarından izliyordu. Tabii ki medya tamamen askerlerin kontrolündeydi.
Cuntaya karşı çıkan ve daha önce "mimlenen" 6 bin 509 kişi bir hafta içinde sorgulanmadan tutuklandı, siyasetçiler gözaltına alındı.
Darbecilerden kaçmayı başaran bugünkü Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in babası Konstantin Miçotakis, çok sayıda siyasetçi gibi Yunan adalarından bir kayıkla Türk kıyılarına "firar" etti.
Cuntaya karşı çıkan ünlü besteci Mikis Theodorakis ve Melina Merkuri gibi bazı sanatçılarla cuntanın yıkılmasından sonra Başbakanlığa getirilen Konstantin Karamanlis ise Fransa'ya gitti.
Darbeye karşı çıkan Deniz Kuvvetleri'nin önde gelen isimlerinden Nikos Pappas öncülüğündeki bazı subaylar, savaş gemileriyle birlikte İtalya'ya sığındı.
7 yıl süren cunta döneminde çok sayıda sol eğilimli genç, gazeteci, yazar, aydın işkenceler gördü; cezaevleri doldu.
17 Kasım 1973'te Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başlayan ve Atina Teknik Üniversitesi'nde zirve yapan öğrenci direnişlerinde dökülen kan, darbecilerin de arasını açtı.
"Darbe içinde darbe" yapan Tuğgeneral Stilyanos Pattakos, kendisini Cumhurbaşkanı ilan eden Albaylar Cuntası'nın mimarı Yorgios Papadopulos'u devirip yönetime el koydu.
Kıbrıs'taki darbe ve cuntanın çöküşü
Yunanistan'da 21 Nisan 1967'deki askeri darbenin en önemli yönlerinden biri sadece ülkenin değil Kıbrıs'ın da kaderini değiştirmiş olması.
Darbeciler, Türkiye'nin Kıbrıs'a olası bir çıkarma yapmasını önlemek amacıyla 1963'te adaya gönderilen bir tümeni, Türkiye'nin talebi üzerine 29 Kasım 1967'de geri çekmeyi kabul etti. Ancak bu karar Kıbrıslı Rumları tarafından "hainlik" olarak görüldü.
Ancak Pattakos yönetimini bir hedefi de, "enosis", yani Kıbrıs'ın Yunanistan'la birleşmesiydi. eden Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios ise buna karşıydı. "Enosis" bu süreçte Yunanistan'da aşırı milliyetçilerin sloganı oldu.
Pattakos yönetimi Kıbrıs'ta 15 Temmuz 1974 darbesini planladı.
Makarios'a karşı yapılan darbe, Türkiye'nin ada üzerindeki garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974'te askeri operasyon düzenlemesine yol açtı.
Türkiye'nin harekatı sonrası Türk-Yunan savaşına girmek istemeyen Albaylar Cuntası çöktü, yönetimi siyasetçiler devraldı. Kıbrıs 1974'te bölündü, 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu. Güney Kıbrıs, 2004'te Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla Avrupa Birliği'ne (AB) üye oldu.
Yunanistan'da 1975'te kurulan mahkemeler, 21 Nisan 1967'de darbe yapanları, hem ülkedeki hem de Kıbrıs'taki eylemlerinden dolayı "vatan hainliği" suçundan ölüm cezasına çarptırdı.
Ölüm cezaları daha sonra ömür boyu hapse çevrildi. Mahkumların hepsi ölene kadar cezaevinde kaldı.
Cuntacıları destekleyen, onların alkışlayan, Albaylar Cuntası yönetiminden çıkar sağlayan siviller ise hiçbir ceza almadı.
1975'te demokratik seçimlerle iktidara gelen yeni hükümet, hiç vakit kaybetmeden Fransa'nın da katkılarıyla Yunanistan'ın o dönemdeki Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (bugünkü AB) üyelik sürecini başlatmış, Yunanistan 1981'de AB üyesi olmuştu.