Haberler
BBC

Koronavirüs: İngiltere'de Boris Johnson'un önlemleri hafifletme planları 'belirsizlik'le suçlanıyor

Güncelleme:
Abone Ol

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un Pazar akşamı yaptığı açıklama ile kamuoyuna ana hatlarını duyurduğu koronavirüs önlemlerindeki ilk temkinli yumuşatma adımları eleştirilerle karşılandı.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın kamuoyuna ana hatlarını duyurduğu koronavirüs önlemlerindeki ilk temkinli yumuşatma adımları eleştirilerle karşılandı.

23 Mart'tan bu yana uygulanan "Evde Kal-Sağlık Sistemini Koru-Hayat Kurtar" olan mesajı, "Tedbiri Bırakma-Virüsü Kontrol Et-Hayat Kurtar" olarak değiştiren planla halka, dış mekanlarda daha uzun süre kalabilme ve ev halkı dışından bir kişiyle mesafeli olarak bir araya gelebilme izni veriliyor.

Ama en önemlisi iki aya yakın süredir felce uğrayan ekonominin hareketlendirilmesi amacıyla evden çalışması mümkün olmayan, inşaat ve imalat sektörü gibi alanlarda çalışan işçilerin işe gitmesi teşvik ediliyor.

Fakat yeni plan Birleşik Krallık içindeki özerk bölgeler İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler yönetimleri tarafından benimsenmedi, ana muhalefet İşçi Partisi'nin lideri Keir Starmer planın belirsizliklerle dolu olduğunu söyledi.

İşçi sendikaları 'işe dönme' tavsiyesine temkinle yaklaşılması gerektiğini çünkü planın işçilerin sağlık ve güvenliğinin sağlanması konusunda net önlem ve güvenceler içermediğini söylediler.

Başbakan Johnson planının ayrıntılarını bugün parlamentoda anlatacak ve planın ayrıntıları 50 sayfalık bir raporla açıklanacak.

Planda neler var?

Johnson planını açıklarken koronavirüs salgını önlemlerinden ayrıntılı olmayan ve "şartlı" bir tür "çıkış stratejisi" de verdi.

Kontrolsüz bir salgın halinin 5, salgının yok edilmesinin ise 1 olarak tanımlandığı beş aşamalı bir plan içerisinde Mart ayından bu yana 4'üncü aşamada olunduğunu söyleyen Başbakan, şimdi temkinli bir şekilde 3'üncü aşamaya doğru bir adım atılmış olduğunu kaydetti.

Başbakan, "her şeyin istendiği gibi gitmesi şartıyla yeni bir aşamaya geçilebileceğini," kreş ve ilkokulların 1 Haziran tarihinde kısmen açılabileceğini, yine gidişata bağlı olmak koşuluyla ülkenin önemli bir gelir kaynağını oluşturan turizm sektörünün de kısmen Temmuz başında açılabileceğini söyledi.





Bu kapsamda dış mekanı olan lokantalar, kafeler ile sosyal mesafe kurallarını uygulamak şartıyla ibadet yerleri ve bazı sinemalar da açılabilecek.

Şu ana kadar evine kapanan ve günde bir kere egzersiz ya da alışveriş gibi ihtiyaçları için çıkması tavsiye edilen halka bundan böyle daha uzun süreyle egzersiz yapabilecekleri, plajlar ya da ulusal parklar gibi yerlere gidebilecekleri, balık tutma, golf ve tenis gibi faaliyetleri aile içinde kalmak koşuluyla yapabilecekleri söylendi.

İnsanlar ayrıca dış mekanlarda spor yapar ya da otururken evlerinde yaşamayan bir diğer kişiyle mesafeli kalmak koşuluyla buluşabilecek.

Eleştirenler ne söylüyor?

Başbakan ekonominin tamamıyla faaliyete geçebilmesi için öncelikle salgının net bir şekilde kontrol altına alınmış olması gerektiğini söyledi ama özellikle inşaat ve imalat sektöründe çalışan yani evden çalışmayı sürdüremeyenleri işe gitmeye teşvik etmesi sendikaların endişeli açıklamalarıyla karşılandı.

İşçi sendikaları planların açıklanmasından önce de bu konuda kaygılarını belirtmişler, işyerleri ve toplu taşımada koronavirüs önlemlerine riayet edilmesinin nasıl sağlanacağını sormuşlar, işçilerin güvenliğinin işverenin 'iyi niyetine' bırakılmaması gerektiğini söylemişlerdi.





Dünkü açıklamalardan sonra kamu çalışanları sendikası Unison'un başkanı Dave Prentis "İşe dönüş güvenli olmalı. Aceleye getirilmemeli ve acele edeceğiz derken çalışanların güvenliğiyle oynanmamalı. Ekonomi önemli ama hayatlar da önemli" dedi.

Eğitim Sendikası NEU 1 Haziran'da ilkokulları açma planının çok tehlikeli olacağını henüz salgının yayılış hızının fazlasıyla yüksek olduğunu söyledi.

Ulusal Sendikalar Konfederasyonu (TUC) Genel Sekreteri Frances O'Grady ise hükümeti işverenleri "sıkı" güvenlik önlemleri almaya zorlayan adımlar atmaya çağırdı.

Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği de ayrıntı istedi ve "yeniden başlayıp, örgütleyip, işe girişebilmemiz için pratik sorulara cevap verilmesi gerekiyor" dedi.

İşçi Partisi'nin lideri Keir Starmer Pazar akşamı "Başbakan fiilen milyonlarca insana yarın (Pazartesi) 12 saat sonra işe gidin demiş oldu. Fakat bunun kuralları belli değil. Toplu taşımada bunun nasıl yaşanacağını bilmiyoruz. Çok sayıda soru işareti var" diye konuştu.

Muhalefetin gölge Çalışma Bakanı Ed Miliband ve çalışanların haklarından sorumlu bakan yardımcısı Andy McDonald, çalışanlara güvenliklerini nasıl sağlayacaklarına ilişkin bilgi verilmeden 12 saat öncesinden işe gidin tavsiyesi vermenin "sorumsuzca ve yanlış" bir adım olduğunu bildirdiler ve hükümeti işyerlerinde Covid-19 risk değerlendirmelerini yapılmasını ve mesafe önlemleri alınmasını zorunlu kılan adımları atmaya çağırdılar.

Başbakan Johnson işe dönmeye teşvik ettiği "evden çalışması mümkün olmayan" işçilere, "toplu taşıma araçlarını mümkün olduğu kadar kullanmayın" dedi ama büyük şehirlerde, özellikle Londra'da bunun hayata geçirilmesi birçok çalışan açısından mümkün görünmüyor.

Özerk bölgelerde 'evde kal' ısrarı

Johnson'un açıklamaları Başbakan'ın "dört ulus" yaklaşımını da bölmüş oldu. Başbakan kararları alırken geniş kesimlere ve İngiltere'ye ek olarak İskoçya, Kuzey İrlanda, Galler özerk yönetimlerini de kastederek Birleşik Krallık içindeki dört ulusun temsilcilerine de danıştığını söylüyor.





Fakat, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda yönetimleri "evde kal" mesajının yerine "tedbiri bırakma" mesajına geçmeyi kabul etmiş değil.

İskoçya Başbakanı Nicola Sturgeon haftalardır uygulanan önlemlerin gevşetilmesinin vazgeçilmesinin felaket olacağını söyleyerek halka "evde kalmaya devam" mesajı verdi. Sturgeon, Başbakan Johnson'un "tedbiri bırakma" mesajının fazlaca muğlak olduğunu söyledi.

Galler Başbakanı Mark Drakeford da bölgesinin halkına "evde kal" mesajının değişmediğini duyurdu. Bölgede sadece egzersizle ilgili kurallar biraz gevşetiliyor ve bahçe malzemesi satan dükkanların açılmasına izin veriliyor.

Kuzey İrlanda yönetimi ise bölgede uygulanacak kuralları bugün değerlendirecek fakat Johnson'un açıklaması öncesinde "evde kal" tavsiyesinin sürmesi yönünde bir eğilim vardı.

'İmkansızı yapmaya çalışıyor'

BBC Sağlık Muhabiri Nick Triggle'ın analizi:

Başbakan fiilen imkansızı yapmaya çalışıyor. Elindeki sınırlı imkanlarla virüsün yayılmasını kontrol altında tutarken bir yandan da normal hayata dönüşü başlatmak istiyor.

Aşının yokluğunda hükümetin salgının yeniden hızlanmasını önlemesi şart.

Fakat burada bir sorun var. Son bir ay içinde test sayısının çok artırılmasına rağmen İngiltere'nin virüsün yayılmasını engelleme kapasitesinde büyük boşluklar var. Test sonuçlarının alınması çok uzun, bazen günlerce sürüyor ve düzenli olarak test olması gereken bakımevi çalışanları gibi gruplar yer yer hala test imkanlarının yaratılmadığını bildiriyorlar.

Hastalığa yakalanmış kişilerle yakın temas içinde olanların bulunup izlenmesini ne kadar başarabileceğimiz de belirsiz. Temasların bir cep telefonu uygulamasıyla belirlenmesi ve hastalık halinde uyarılmasını sağlayan sistem geçen hafta Isle of Wight'ta denendi. Sonuçları henüz bilmiyoruz. Dolayısıyla "görünmez bir düşman" karşısında tek kolumuz da bağlı bir şekilde ilerliyoruz.

Yalnız değiliz aslında. Başka ülkeler de buna benzer sorunlar yaşıyor. Fakat bu konuda daha hazırlıklı olan Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerin epey gerisinde olduğumuz kesin.






BBC

Boris Johnson Koronavirüs Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title