Küçük çocukların büyüklerin işlerini yaptığı Japon televizyon programı tartışma yaratıyor
Netflix'te şu sıralar sürpriz hit olan Japon yapımı "Old Enough!" adlı 'reality show' programı, konusu ve katılımcılarının küçük çocuklardan oluşması nedeniyle ilgi çekerken eleştirilere de maruz kalıyor.
Netflix'te şu sıralar sürpriz hit olan Japon yapımı "Old Enough!" adlı 'reality show' programı, konusu ve katılımcılarının küçük çocuklardan oluşması nedeniyle ilgi çekerken eleştirilere de maruz kalıyor.
Orijinal Japonca ismi "Hajimete no Otsukai" ("İlk Getir-Götür İşim") olan programda yaşları 2-6 arasında değişen küçük çocuklar yalnız başlarına yürüyerek veya toplu taşımayı kullanarak ilk defa pazar, süpermarket, sebze hali gibi evlerinden hayli uzaktaki yerlere gidip evin eksiklerini alıyorlar, elbiseleri kuru temizlemeye götürüyorlar, babalarına öğlen yemeği taşıyorlar.
Programın birinci bölümünde yürümeyi yeni öğrenen 2 yaşındaki Hiroki'nin evinden çıkıp kalabalık caddelerden geçerek gidiş geliş iki kilometre tutan bir süpermarkete gidip balık köftesi, köri ve bir buket çiçek alıp geri dönmesi konu ediliyor. Trafiğin hızla aktığı caddede elinde minik sarı bayrağıyla arabalara "Dur" işareti yapan Hiroki'nin sevimliliği görmeye değer.
Dördüncü bölümün kahramanı 3 yaşındaki Yuka ise beş şeritli yolda karşıdan karşıya geçip balık haline gidiyor ve annesinin ısmarladığı balıkları eksiksiz alıp getiriyor.
İşler elbette her zaman iyi gitmiyor.
Ufaklıkların bazıları bazen alınacak bir malzemeyi unutuyor veya aldıkları bir şeyi yolda düşürebiliyorlar. Bu tatlı kazalara karşın görevi tamamlamanın verdiği gurur, izleyicileri kısa sürede ekrana bağlamaya yetiyor.
Yolda tek başına
Japonya'da pek çok çocuk tek başına yürüyerek mahalle okuluna gidiyor ve bu da doğal karşılanıyor.
Tokyo Üniversitesi'nden ulaşım planlaması profesörü Hironori Kato, ülkede yolların ve caddelerin çocukların güvenle yürümesine olanak sağlayacak biçimde planlandığını, hız limitlerinin düşük tutulduğunu ve sürücülere mutlaka yayalara yol vermelerinin öğretildiğini belirtiyor.
Hayatlarında ilk defa bu kadar küçük çocukların böyle işlere koşulmasına tanık olan Japonya dışından izleyicilerin bazıları, Japon çocukların küçük yaşta bu denli bağımsız ve özgüvene sahip olmalarına hayran kaldıklarını itiraf ediyorlar.
Bazı eğitim uzmanları çocukların küçük yaştan itibaren kendi kendilerine yetmeyi öğrenmelerinin önemini vurguluyorlar.
Her bölümde konu edilen çocuğun başarı kazanınca kişisel gelişiminde bir tür "basamak" atladığını ve çocukların en iyi deneyip yanılmayla öğrenebileceklerini savunuyorlar.
New York Times'a konuşan Japon çocuk gelişimi uzmanı Toshiyuki Shiomi, "Bu, tipik bir Japon çocuk yetiştirme biçimi ve diğer ülkelere hayret verici gelebilir." diyor.
Örneğin serinin bir bölümünde küçük bir kız evden çıkıp yola koyuluyor. Sonra kaybolduğunu düşünüp ağlayarak eve geri dönüyor. Ama cesaretini toplayıp tekrar yola düşüyor ve bu defa kendisine verilen görevi başarıyla tamamlıyor.
Shiomi, "Japon kültüründe bağımsız olmak başkalarıyla tartışıp kendini ifade etmek demek değildir. Yemek pişirmek, getir-götür işi yapmak ve yolda karşılaştıklarını selamlamak gibi günlük işlerini görürken gruba kendini adapte etmek anlamına gelir." diye açıklıyor.
Eleştiriler
Televizyon programını çocuk istismarı olarak değerlendirip vermek istediği mesajı eleştirenler de var.
Avustralyalı çocuk psikoloğu Liz Westrupp, "Endişem o ki programı çocuklar ve anne-babaları da izliyor. Sahne arkasında ne kadar çok önlem alındığını hiç bilmeden kendi içlerinde 'Bu işi benim çocuğum da pekala yapabilir' diye varsayıyorlar." diyor.
Westrupp, iki yaşındaki bir çocuğun dükkana yollanmasını aşırı uç bir örnek olarak görüyor. "O yaştaki bir çocuğun bir şey ters gittiği bir durumda doğru rotayı tespit edecek zihinsel becerilere sahip olması kesinlikle imkansız." şeklinde konuşuyor.
Program çekimi sırasında çocuklara görünmeden onların güvenliklerini sağlayan özel elemanlar olsa da yapay bir güvenlik algısı yaratıldığını düşünen ve farklı toplumsal normların hüküm sürdüğü modası geçmiş bir devre ait olduğu da gelen eleştiriler arasında.
Japon televizyonunda her yıl iki defa üçer saatlik özel bölümler şeklinde gösterilen program bir fenomen haline gelmiş durumda ve yüzde 25 gibi inanılmaz bir izlenme oranına sahip.
"İlk Getir-Götür İşim"in esin kaynağı 1977 yılında Yoriko Tsutsui tarafından yazılan ve Miki adlı bir çocuğun maceralarını anlatan bir öykü kitabı.
Orijinal televizyon programının geçmişi ise 30 yıl öncesine dayanıyor. Öyle ki şu sıralarda Japonya'da gösterilen bölümlerdeki bazı anne-babalar, geçmişin çocuk katılımcılarından oluşuyor.
Nippon TV tarafından yaratılan formatın şimdi İngiltere versiyonu yapılıyor.