Haberler
BBC

Kuzey Kore'de 'Var Olmayan' Yere Giden ABD'linin Hikayesi

Abone Ol

ABD'li doktor Calvin Sun, yıllar önce yaptığı Kuzey Kore ziyaretinde kaldıkları otelin 'var olmayan' bir katına girmişti.

ABD'li öğrenci Otto Warmbier'in gözaltına alınıp, sonunda ölmesiyle sonuçlanan olaylar dizisi, Warmbier'in Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'daki Yanggakdo Oteli'ne ziyaretiyle başlamıştı. ABD'li doktor Calvin Sun, aynı otelin gizli bir katında geçirdiği geceyi hatırlıyor ve diğer gezginleri buradan uzak durmaları için uyarıyor.

Calvin Sun kendisini arkadaşlarını Pyongyang Uluslararası Havaalanı'na ve daha sonra ülke dışına götürecek yolculuğa başladığı minibüse Kuzey Koreli muhafızlar bindiğinde neredeyse 24 saattir uyumuyordu.

Yetkililer bir sorun olduğunu ve çözülene dek gidemeyeceklerini söyledi.

Minibüse sessizlik hakim oldu.

Sun, 'münzevi krallık' lakaplı dünyanın en izole ülkesinde gezirdiği bir haftayı düşündü. Hayatının en unutulmaz seyahatlerinden biri olmuştu.

"Bir haftalık Kuzey Kore ziyaretimiz sırasında yaptığımız şeyler içinde, beşinci kata gitmemizin sorun olabileceğini hiç düşünmedim."

Muhafızlar grubu minibüsten indirdiğinde de, hala bu aklına gelmemişti.

Calvin Sun, Çinli bir ailenin çocuğu olarak New York'ta doğmuş ve büyümüştü. 20'li yaşlarına geldiğinde eyaletten bile çok az ayrılmıştı. New York'taki evinden 20 dakika uzaklıktaki Columbia Üniversitesi'nde okuyan Sun, kendini rahat hissettiği yerlerden dışarı çıkmayı pek sevmiyordu.

Ancak 2010'da birden karar verip Mısır'a yaptıkları seyahat, dünyayı keşfetme açlığını gün ışığına çıkarttı. İnternette adlı bir gezi blogu başlattı ve kısa sürede büyük ilgi gördü.

Sun, bütün tatillerini yeni bir ülke keşfetmek için harcadı ve hiçbir seyahatinde aynı yere gitmemeye karar verdi.

Tıp Fakültesi'ndeki ikinci yılına başlamadan önceki yaz tatilinde Ortadoğu'da bir yerlerde başlayıp, Asya'da sona erecek bir geziye çıkmaya karar verdi.

Seyahat planlarını kesin bir biçimde şekillendirmedi. Böylece, yolda edindiği arkadaşlarıyla o an karar verdiği yerlere gidebilecekti.

Kuzey Kore ilk yaptığı planlarda yoktu. Pyongyang'daki Yanggakdo Oteli'nin gizli beşinci katı da.

2011'de Kuzey Kore'yi ziyaret etmek isteyen Batılı turistlerin özel bir tur şirketinin yardımına ihtiyacı vardı. Beş kadar uluslararası tur şirketi, Çin üzerinden Kuzey Kore'ye özel, rehberli turlar düzenliyordu. Ziyaret koşulları 2017'de sıkılaştırıldı. Çoğu kişiye göre bu kısmen Yanggakdo Oteli'nin yasaklı beşinci katına giden Batılı bir öğrencinin ziyareti nedeniyle yapıldı.

Pekin'deyken Calvin Sun'ın ABD'ye dönmeden önce bir haftası vardı. Seyahat programlarına bakmak için bu tur şirketlerinden birine gitti. Kuzey Kore'ye gezi, geri çevrilmesi çok zor bir fırsattı. En iyi fiyatı veren şirketi seçti.

"Kuzey Kore vize formu, o zamana kadar doldurduklarımın en kolayıydı. Vize almak için pasaportunuzu bile vermeniz gerekmiyordu. Bence çoğu kişi çok zorlu olacağını düşündükleri için başvurmuyor bile"

Kuzey Kore, Sun'un New York'a dönüp, tıp fakültesinin ikinici yılına başlamadan önce gideceği son ülke olacaktı.

Sun, Pekin'deki tur şirketinde çoğu 20'li yaşlarındaki 20 Amerikalı, Avrupalı ve Çinli gezginle tanıştı. Gezi öncesi verilen intibak dersinde daima rehberlerinin sözünü dinlemeleri ve Kuzey Kore kültürüne sayı göstermeleri istendi.

Başkentteki Yanggakdo Oteli'nde kalacaklardı, ancak otelin beşinci katından hiç bahsedilmedi.

Sun, Pyongyang Uluslararası Havaalanı'na iner inmez Çin ile aradaki farkın göze çarptığını söylüyor.

"Sanki Tanrı renkleri kısmıştı. Pekin'de olmak o kadar renkliydi ki, Pyongyang'a kıyasla cafcaflıydı hatta" diyor.

"Binalar, posterler, işaretler, giysiler beyaz, gri ve siyah ve belki biraz da kırmzıydı. Komünist Parti renkleri. Sanki bir zaman makinesine girmiş ve 1970'lerin Soyvetler Birliği'nde uyanmıştım".

Tura liderlik eden 40'lı yaşlarındaki rehberlerin biri kadın, ikisi erkekti. Gruba, eskiden Kuzey Kore Ordusu'nda subaylık yaptıklarını söylediler.

Sun "Başta biraz katı ve düzen takıntılı göründüler. Denetimleri olmadan karşıdan karşıya geçmememizi, belirli binaların fotoğraflarını çekmememizi istediler. Buna karşın tanışır tanışmaz bir yakınlık oluştu." diyor.

"İçki içmeyi seviyorlardı. Alkolün Kore kültürünün önemli parçalarından biri olduğunu öğrendik vek her akşam onlarla sosyalleşmeye teşvik ettiler bizi"

Gezide, Juche Kulesi, İşçi Anıtı ve Kuzey Kore'nin ele geçirdiği Amerikan Savaş Gemisi USS Pueblo ve askerden arındırılmış bölge gibi başlıca turistik yerlere gittiler.

Ancak Sun, içtikleri ve sosyalleştikleri anlarda devletin ve internetin devlet kontrolünde olduğu ülkede ABD'ye yönelik asıl bakışı gördüğünü söylüyor.

"Rehberler Michael Jackson hayranıydı ve bize sürekli Aids'ten ölüp ölmediğini sordular. Ayrıca, ABD'deki polis şiddeti konusunda çok soru sordular. Polisleri gerçek hayattaki devriyeleri sırasında takip den Cops adlı dizi Kuzey Kore'de gösterilen birkaç uluslararası programdan biriydi. Bu diziyle ilgili de çok soru sodular"

Ancak Sun'ın dikkatini çeken soruların içeriği değil, sorulma biçimiydi.

"Meraktan fazlası gibiydi, sanki ABD hakkındaki görüşlerini doğrulatmak istiyorlardı"

Sun hayatında ilk kez Kuzey Kore'de şehir dışındaki bir atış alanında ateş etti. Grubun çoğu hedefi vuramadı. Bu durum da, rehberlerin Amerikalılar'ın silahlı şiddete bu kadar aşina olmalarına karşın, atıcılıkta nasıl bu kadar başarısız olabildiklerini merak etmelerine neden oldu.

Gezide günler geçtikçe, başta açıklanan sert kurallar gevşemeye başladı. Rehberler artık grubun karşıdan karşıya denetimler olmadan geçmelerine aldırmıyorlardı. Ayrıca fotoğraf çekmemeleri de istenmiyordu.

Unutulmaz bir hafta olmuştu. Sun, yeni seyahat arkadaşları edinmişti ve rehberlerin yanında rahattı. Birlikte geçirdikleri son gecede Diplo adlı bir gece kulübüne gittiler ve çoğunlukla Michael Jackson olmak üzere 80'lerin müzikleri eşliğinde dans ettiler.

Yanggakdo Oteli'ne döndüklerine rehberler bir kez daha beraber birşeyler içmelerini istedi. Çok kalmadılar. Yoğun bir hafta olmuştu.

Grup, odalarına dağlımaya başladı. Daha sonra kısa bir süreliğine içlerinden birinin odasında toplanmaya karar verdiler. Sandıkları kadar yorgun değillerdi.

İşte bu anda gruptan birisi otelin geri kalanını dolaşmayı önerdi.

47 katlı Yanggakdo Oteli, Kuzey Kore'nin en yüksek binalarından biri. Teadong Nehri'nin ortasındaki bir adada bulunan otel dört restoranı, bowling salonu ve masaj odalarıyla övünüyordu. Odalardaki televizyonlarda sürekli BBC World News kanalının eski haberleri yayımlanıyordu.

Otel, ülkeye giden turistler arasındaki en popüler yerlerden biri. Kuzey Kore Turizm Müdürlüğü otelin beş yıldızlı olduğunu söylese de, seyahat sitelerindeki yorumlarda standardın daha çok üç yıldıza yakın olduğu belirtiliyor.

Bir yorumda, "Sanki birine 1984'te 'Vegas'a git ve orada neler var bak ve inşa et' demişler. İnşa etmişler ama işler biraz ters gitmiş" deniyor.

Otelde kaldıkları beş gece de Sun ve gruba rehberler eşlik etmişti. Şimdi binayı rehberler olmadan keşfetmeleri için son fırsatlarıydı. Sonuçta, oteli gezmemelerini isteyen bir kural yoktu.

Grup önce çatıya, sonra da üst kattaki döner restorana çıktı. Daha sonra da asansörle aşağı iniyorlardı. Gruptan biri asansörün panelinde beşinci katın olmadığını fark etti. Paneldeki numaralar dörtten altıya atlıyordu.

Bir diğeri "Beşinci kata bakmalıyız. Acaba batıl inançtan mı beşinci katı koymadılar, yoksa gerçekten var mı görelim" dedi.

Gizli beşinci katta ne olduğunu birçok seyahat blogu yazarı daha önce merak etmişti. Sun'ın grubundaki çoğu tecrübeli seyyah duymuştu. Ama Sun duymamıştı.

"Beşinci kata giden ilk grup ya da son grup değildik. 2011'de Kuzey Kore'de hiçbir turist tutuklanmamıştı. Yaptığımız şeyin ağırlığını anlamıyorduk,"

Sun'ın sehayat şirketi Young Pioneer Tours'ın internet sitesinde, şimdi beşinci katın kesinlikle turistlere yasak olduğu söyleniyor. 2011'de internette böyle bir uyarı yoktu. İnternet dışında da yoktu.

Sun "Rehberler bize hiç beşinci kattan uzak durmamız gerektiğini söylemedi, bahsedilmedi" diyor.

Daha önce Kuzey Kore'ye giden bir gezgin de onlara, beşinci katın teknik olarak bulunmadığını ve oraya giderlerse başlarını belaya sokabileceklerini söylemişti.

Grup dördüncü kata gitti ve otelin arkasındaki merdivenden beşinci kata çıktılar. Grubun havası dışarıdan neşeli görünse de, Sun gergin olduklarını ifade ediyor.

"Koridorda önde yürüyenlerden biri geri koştu 'Bu tarafa gitmeyelim. Çığlık duydum' dedi"

Sun çığlık duymadığını, ancak uyarıyı dikkate alacak kadar gerildiğini anlatıyor.

"Yön değiştirip, beşinci kata altıncı kattan inmeye karar verdik."

Grup, merdivenden beşinci kata açılan kapıda kimsenin olmadığını görünce şaşırdı. Kapı aynı zamanda açıktı. Fotoğraf makinelerini çıkartıp, içeri girdiler.

Sun'ın dikkatini çeken ilk şey, tavanın alçaklığıydı. Diğer katlara göre yarısıydı. Bazıları içeri girebilmek için eğildi, ya da kafalarını yana yatırdı. Katı keşfetmek isteyen grup dağıldı.

Sun çok az aydınlatılmış, beton sığınaklara benzeyen katta yürümeye başladı. Tavan yüksekliğinin alçak olması dışında, her iki tarafta odalar bulunan bir otel koridoru gibiydi.

Biri dışında, tüm odaların kapıları kilitliydi. Açık kapının önünde bir çift ayakkabı vardı. İçeriye baktılar, ancak kimseyi göremediler.

"Bu odanın içinden ışık geliyordu ve güvenlik kameralarını ve otel odalarının içini gösteren televizyon ekranlarını gördük. Gözetleme aygıtlarına benziyordu. Daha sonra bu katın otel görevlileri tarafından konukları gözetlemek için kullanıldığını düşünmeye başladım."

Sun'ın gezideki arkadaşlarından biri görüntü alırken, Sun fotoğraf çekti. Herkes birbiriyle kısık sesle konuşuyordu.

"Fotoğraf çekerken yanlışlıka flaş da kullandık ama kimse bizi aramaya gelmedi"

Duvarlarda, canlı renklerle yapılmış Amerikan ve Japon karşıtı propaganda resimleri ve Kim Jong İl'in fotoğrafları vardı.

Bir propaganda resminde "Bu bomba Amerikan ürünü. Tüm Amerikan ürünleri düşmanımız. Amerikalılar'dan yüz bin kez intikam al" yazıyordu.

Birkaç dakika sonra karanlıktan bir adam çıkıp, gruba yaklaştı.

Sakin bir şekilde İngilizce "Kayıp mı oldunuz?" diye sordu.

Gruptan birisi "Evet" dedi ve adam başını sallayıp merdivenlere işaret etti.

"Odalarımıza kadar bizimle gelmedi, kızgın veya telaşlı gözükmüyordu."

Odalarına doğru yürüdükleri sırada, grup bu otel yetkilisiyle karşılaşmanın korkutucu olmadığını söyledi. Birkaçı tekrar beşinci kata inmeye karar verdi.

İndiklerinde, gruptakilerden biri bir kapıyı açtı ve sadece bir duvarla karşılaştı. Bir diğeri, bir başka kapı açtı ve kapının bir başka kata açıldığını fark etti.

"Katın içinde bir kat daha vardı."

Daha fazla kilitli kapı ve duvarlara asılmış daha fazla propaganda posteri vardı. Sun Korece bilmiyor, ancak videoyu Youtube'a yüklediğinde bazı propaganda mesajlarının ne olduğunu öğrendi.

ABD'den intikam almaktan ve Kim ailesinin gücünden bahsediliyordu. Birinde, 1980'li yıllardan kalma bir bilgisayarla, 21'inci yüzyılın teknoloji çağı olacağı müjdeleniyordu.

Bu kez bir başka otel yetkilisi gruba yaklaştı ve bir kez daha nazikçe odalarına dönmelerini istedi.

Bazıları üçüncü kez beşinci kata geri döndü. Bu kez grubun iki üyesi katta uzaklaştı ve mahrem bir yerde öpüştüler. Bir kez daha bir yetkili geldi ve yine nazikçe odalarına dönmelerini istedi.

"Hepimiz 20'li yaşlarımızın başındaydık. Çok aptaldık. Çok saftık. Yaşadığımız heyecan verici ve masum görünüyordu. O günden beri yaşananları, şimdi bildiklerimi hesaba katınca, böyle bir şeyi bir daha yapmazdım."

Sun ve grup sonunda sabaha karşı beşte odalarına döndü ve bavullarını hazırlamaya başladı. Minibüsleri iki saat içinde gelecekti.

Sabah saat yedide, Pyongyang Uluslararası Havaalanı'na götürecek minibüsü beklerlerken grubun morali hala yerindeydi. Ancak otel yetkilileri minibüse girip inmelerini istediğinde, kaygılanmaya başladılar.

Rehberler, gruptan bir kişinin yaptıklarını bildiklerini ve şimdi itiraf etmesinin daha akıllıca olacağını söyledi. Grup sessiz kaldı.

Bir yetkili sesini yükseltti. Yanggakdo Oteli'nin havluları izinsiz alınmıştı. Grup evlerine dönmek istiyorsa, geri verilmesi gerekiyordu. Hiç kimse suçu itiraf etmedi.

Tur rehberleri yetkililerle bir anlaşma yaptı. Arkalarını dönüp, minibüsten çıkarlarsa havluyu alan yere koyacaktı. Sorunu çözmenin en iyi yolu buydu. Muhafızlar anlaşmayı kabul etti ve çalınan havlular, hırsızın kimliği ortaya çıkmadan geri verildi.

Grup havaalanına doğru yola çıktı ve kurallar gereği Kuzey Kore vizelerini geri verip, pasaportlarına damga vurulmadan ülke dışına giden uçağa bindiler.

Sun ertesi gün tıp fakültesindeki ikinci yılına başladı. Beşinci katı bir daha pek düşünmedi. Ancak bu dört yıl sonra tamamen değişti.

2015'te ABD'li üniversite öğrencisi Otto Warmbier, Calvin Sun'ın kullandığı tur şirketiyle Kuzey Kore'ye gitti. Warmbier de Yanggakdo Oteli'nde kaldı. Kuzey Koreli yetkililerin, Warmbier'in bir propaganda posterini çalmaya çalıştığını söylediği yer de bu oteldi.

Warmbier düzmece bir mahkemede yarglandı ve suçunu televizyonda itiraf etmeye zorlandı.

Mahkum edildi ve 15 yıl çalışma kampında kalma cezasına çarptırıldı. Warmbier tutukluyken yaralandı ve hiç uyanamadığı bir komaya girdi. Otto Warmbier'in Haziran 2017'deki ölümü uluslararası medyada en önemli haberlerden biri oldu.

Güvenlik kamerası kayıtları Warmbier'in otelin kamuya açık olmayan bir alanına girdiğini gösteriyor.

Oteli ziyaret edenlerden bazıları 21 yaşındaki öğrencinin kesinlikle beşinci kata girip, bir propaganda posterini duvardan aldığını söylüyor. Bu ayrıntı, Kuzey Kore hükümeti ya da Yanggakdo Oteli tarafından doğrulanmadı, aynı beşinci katın varlığının hiç doğrulanmamış olması gibi.

Sun "Biz oradayken duvardan alabileceğiniz bir poster yoktu. Resimler ya duvara boyalı ya da çivilenmişti" diyor.

"Bir şeyi almayı düşünmek bir yana, o kattaki herhangi bir şeye dokunmadık bile. Ayrıca çalabileceğimiz bir şey de yoktu. Gözetleme odasının dışındaki bir çift ayakkabı dışında."

Warmbier'in ölümü, Kuzey Kore'ye turizmi sorgulanır hale getirdi. Sun'ın kullandığı şirket artık ülkeye ABD vatandaşlarını götürmeyeceğini açıkladı. Birçoğu da Batılı turistler konusundaki politikalarını gözden geçireceklerini söyledi ve otelin beşinci katının kesinlikle yasak olduğunu internet sitelerinde söylemeye başladılar.

Şimdi bir acil servis doktoru olan Sun, fırsat bulduğunda yine seyahatlere çıkıyor, ama bu kez çok daha dikkatli davranıyor.

"Otto'nun başına gelenler için çok üzgünüm. Tüm gezginlere, ziyaret ettikleri ülkenin kültürüne saygı duymalarını tavsiye ediyorum. Ama o zaman bu kadar pervasız davranmanın, Otto'nun ölümü gibi trajik ve ağır bir şeyle sonuçlanacağını bilmemin bir yolu yoktu."

BBC

Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Kore Calvin Kore Dünya Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title