Pakistan'da tecavüz suçluları hadım edilecek

Pakistan Cumhurbaşkanı Arif Alvi, Lahor'da Eylül'de yolda benzini biten bir kadının, iki çocuğunun önünde toplu tecavüze uğramasından sonra başlayan protestoların ardından, tecavüzden suçlu bulunanların kısırlaştırılmasını da öngören bir kararname çıkardı.

Kararname, tecavüz davalarını en geç dört ayda sonuçlandıracak özel mahkemelerin kurulmasını, tecavüzden hüküm giymiş kişiler için bir ulusal veri tabanı oluşturulmasını ve mağdurların kimliklerinin korunmasını da içeriyor.

Eylül'deki olayda Lahor Polis Müdürü'nün ertesi gün tecavüze uğrayan kadının da suçlu olduğunu ima eden açıklaması ülkede infial yaratmış, tecavüzcülerin meydanlarda asılması önerisi gündeme gelmişti.

Meydanlarda idam yerine kimyasal hadım

Ancak Başbakan İmran Han, Pakistan'ın Avrupa Birliği'yle imtiyazlı ticari ortak statüsünü kaybedebileceğini belirterek bunun yerine ağır vakalarda saldırganların kısırlaştırılmasını önermişti.

Cumhurbaşkanı Alvi'nin imzaladığı kararname, Bakanlar Kurulu'nun geçen ay kabul ettiği yasa tasarısını temel alıyor.

Hükümetin, Alvi'nin imzasıyla yürürlüğe giren düzenlemeleri dört ay içinde parlamentoya getirmesi gerekiyor.

Aksi halde yasa çıkıncaya kadar bu düzenlemeler geçerli olmaya devam edecek.

Ülkedeki kadın hakları grupları Alvi'nin kararnamesini olumlu karşılamakla birlikte hükümetin kadınların korunması için daha fazla çaba harcaması çağrısında bulundu.

'Tecavüz davalarında yargılananların yüzde 3'ü hüküm giyiyor'

Bu düzenlemeye öncülük eden kadın hakları aktivisti Salman Sufi, tecavüz mağdurları için çalışanlarının tamamının kadınlardan oluşacağı "adalet merkezleri" kurulması çağrısında bulundu.

Ülkenin önde gelen kadın hakları uzmanlarından Fauzia Vigar da soruşturma ve yargılama sürecinin kadın odaklı olması gerektiğini belirterek "Tecavüz davalarında yargılananların sadece yüzde 3-4'ünün ceza aldığı bir ortamda güçlü bir mesaj göndermiyorsunuz. Hükümetin kararlı bir tutum sergilemesi gerekiyor" dedi.

Karaçi merkezli "Tecavüzle Savaş" adlı sivil toplum kuruluşuna göre ülkedeki tecavüz davalarında zanlıların sadece yüzde üçü hüküm giyiyor.

Ülkede her yıl en az bin "namus cinayetinin" işlendiği tahmin ediliyor.